AK PARTİ HAKKINDA KAPATMA DAVASI
ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, ''laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' iddiasıyla AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı.
Başsavcı Yalçınkaya, dün akşam saatlerinde iddianameyi Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderdi. İddianamede, AK Parti'nin ''laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' savunuluyor.
Anayasa Mahkemesi, iddianameyle ilgili ön incelemeyi yapacak, herhangi bir eksiklik tespit edilmez ve iddianamenin kabulüne karar verilirse ön savunmasını yapması için iddianame AK Parti'ye gönderilecek. AK Parti yasal olarak 1 ay içinde ön savunmasını verecek. Ön savunmanın Anayasa Mahkemesine verilmesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşünü bildirecek.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının esas hakkındaki görüşü AK Parti'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama, AK Parti yetkilileri de sözlü savunma yapacaklar.
Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.
Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek.
Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.
GÜL VE ERDOĞAN HAKKINDA SİYASİ YASAK İSTEMİ
ANKARA - Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AK Parti hakkındaki kapatma davasının iddianamesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 71 kişi hakkında siyasi yasak istemi bulunduğunu bildirdi.
Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nden gazetecilere yaptığı açıklamada, dün saat 16.30 itibariyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ''AK Parti'nin laikliğe aykırı fiillerinden dolayı odak olma'' iddiasıyla kapatma davası açtığını söyledi.
Dava dün saat 16.30 sıralarında açıldığı için herhangi bir işlem yapamadıklarını belirten Kılıç, iddianamenin pazartesi günü çoğaltılarak, Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılacağını ve arkasından sürecin başlatılacağını bildirdi.
Kılıç, kaç kişi hakkında siyasi yasak istendiğinin sorulması üzerine, ''Doğrusu dava dilekçesine çok fazla bakamadım ama şöyle bir sonuç itibariyle baktığımda 71 kişi hakkında kapatılması halinde siyasi yasaklı olması talebi var. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ı, siyasi yasak istenen listenin başında gördüm'' dedi.
BÜYÜK BİR AYIPLA KARŞI KARŞIYAYIZ
ANKARA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, "Türkiye demokrasisi, bugün eriştiği olgunluk düzeyine, derinlik ve saygınlığa asla yakışmayan büyük bir ayıpla karşı karşıya bırakılmıştır" dedi.
Fırat, parti genel merkezinde, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin ile birlikte kapatma davasına ilişkin yaptığı açıklamada, "hedefin AK Parti değil, Türk demokrasisi ve millet iradesi olduğunu" belirtti.
Mehmet Fırat şunları kaydetti:
"Bu girişimle, demokrasimiz ne yazık ki bir kez daha tartışmalı hale getirilmiştir. Anayasamıza göre millet adına yetki kullanan yargı kurumu, bizzat millet iradesinin karşısına çıkarılmak istenmiştir. Türkiye'ye demokrasimizin bütün kazanımlarına, milletimizin iradesine ve yüksek menfaatlerine, huzur ve istikrarımıza, dünyadaki itibarımıza yapılacak en büyük haksızlık budur...Taşıdığımız iktidar sorumluluğunun da gereği olarak bugün aklıselimi muhafaza etmek, huzur ve istikrarımızı korumak, milletimizi sağduyu ve sükunete davet etmek yine bize düşmektedir."
AK Parti olarak 22 Temmuz'da sandıkta aldıkları temsil yetkisine sonuna kadar sahip çıkacaklarını belirten Fırat, "Bu başvuru, AB ile katılım müzakerelerine başlamış, Atatürk'ün işaret ettiği çağdaşlaşma hedeflerine her gün daha fazla yakınlaşan ülkemize ve aziz milletimize üçüncü sınıf bir hukuk anlayışı ve demokrasiyi reva görmektedir. Bir kısım yargı makamları, hukuku, iktidar mücadelesinin aracı haline getirmemelidir. Aksi takdirde bu tür hedeflerden en büyük zararı korkarız ki yine bir gün herkesin ihtiyaç duyacağı yargı kurumu ve hukukun üstünlüğü ilkesi görecektir" diye konuştu.
|
"NETİCELERİNİ DÜŞÜNMEK LAZIM"
DAKAR - Eda Ünlü bildiriyor - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AK Parti hakkında açılan kapatma davasını değerlendirirken, ''Meclis'te bu kadar çoğunluğu olan bir iktidar partisiyle ilgili bu talebin, Türkiye'ye ne kazandıracağını, ne kaybettireceğini düşünmek lazım'' dedi.
Gül, 11. İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Zirvesi için bulunduğu Senegal'in başkenti Dakar'da bulunduğu sırada, gazetecilerin AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin soruları üzerine şunları söyledi:
''Ben Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü temsil ediyorum. Türkiye'nin kısa, orta ve uzun vadeli çıkarlarını düşünürüm. Meclis'te bu kadar çoğunluğu olan bir iktidar partisiyle ilgili yapılan bu taleplerin Türkiye'ye ne kazandıracağını, ne kaybettireceğini düşünmek lazım. Bütün bunların neticelerini düşünmek lazım. Bunların çok iyi düşünülmesi lazım. Benim bakış tarzım sadece budur.'' |
"DAVANIN TEMELİNDE HUKUK YOKTUR"
İSTANBUL - Eski TBMM Başkanı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç, parti kapatma davalarının, siyaseten kapatılmak istenen partiye hiçbir zararı olmadığını ifade ederek, ''AK Parti önümüzdeki seçimlerde bu zulüm ve haksızlık karşısında yüzde 70 oy alacaktır'' dedi.
Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:
- ''Bu parti kapatma davalarının, siyaseten kapatılmak istenen partiye hiçbir zararı olmaz. AK Parti önümüzdeki seçimlerde bu zulüm ve haksızlık karşısında yüzde 70 oy alacaktır.''
- ''Zihnini, vicdanını satmamış bir insan olarak söylüyorum. Bu davanın temelinde hukuk yoktur, bunu hep beraber göreceğiz.''
- ''Kuştan korkan darı ekmez. Biz siyasette bildiğimiz doğruların arkasındayız. Doğru adına ne biliyorsak, onu yapmaya devam edeceğiz.''
- ''Böylesine bir davada, böylesine bir iddianame ile suçlanmak ancak bana şeref getirir.''
- ''Göreceksiniz TBMM Türkiye'yi bu ayıptan kurtaracaktır''
- ''Bu davaya gölgeler düşmüştür, bu iddianame çok zayıftır, bu iddianame hukukun değil, kin ve garezin ürünüdür.''
|
''BU DURUMA DÜŞMESİ BÜYÜK TALİHSİZLİK''
ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, AK Parti hakkında açılan kapatma davasını, ''Siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Ancak bir parti suç işlemişse, cumhuriyet başsavcısı da görevini yapmak durumunda. Bir iktidar partisinin, bu duruma düşmesi büyük talihsizlik'' diye değerlendirdi.
AK Parti'nin, çok sayıda laiklik ilkesini yok sayma veya kendi anlayışına göre yorumlayıp uygulama davranışı olduğunu savunan Mustafa Özyürek, Başsavcının, bunların hepsini değerlendirerek davayı açtığını söyledi.
"VAHİM SİYASİ SONUÇLARI OLACAK BİR DURUM"
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti hakkındaki kapatma istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasıyla başlayan sürece ilişkin, ''siyasi sonuçlarının yapacağı tahribat, bunun hukuki sonuçlarından çok daha önemli ve öncelikli bir konu olarak görülmelidir'' dedi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, hukuki sürecin başladığını, herkesin bu sürecin sonuçlarını beklemek ve Anayasa Mahkemesi'ni etkileyecek davranışlardan özenle kaçınması gerektiğini kaydetti.
''Bu son gelişmeyi ve sonuçlarını değerlendirirken bazı hususları herkesin çok iyi düşünmesi gerektiğini'' ifade eden Bahçeli, ''Altmış beş aydır iktidarda olan bir siyasi partinin kapatılması için dava açılması, hukuki yönleri bir tarafa bırakılsa da çok vahim siyasi sonuçları olacak bir durumdur'' görüşünü dile getirdi.
Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Büyük bir Meclis çoğunluğuna dayanarak iktidar olan bir siyasi partinin kapatılması için başlatılan sürecin siyasi sonuçlarının yapacağı tahribat, bunun hukuki sonuçlarından çok daha önemli ve öncelikli bir konu olarak görülmelidir.
Anayasa Mahkemesindeki dava sürecinin ne kadar zaman alacağını bugünden kestirmek mümkün değildir. Dava sürecinde iktidar olarak siyasi yetkililerini kullanmayı sürdürecek olan AKP'nin TBMM'nin ve hükümet düzeyindeki tasarruflarının tümü tartışmalı ve şaibeli hale gelecektir.
Çok ciddi iç ve dış güvenlik sorunları ile karşı karşıya olan Türkiye kritik bir dönemden geçmektedir. Bu sancılı süreçte; terörle mücadele, etnik bölücülük, uluslararası çalkantılar ve krize dönüşme işaretleri veren ekonomik ve sosyal sorunlar hayati önem taşımaktadır.''
Bahçeli, şönları kaydetti:
''Açıkça belirtmek isterim ki; böyle bir ortamda Yargıtay Başsavcısının bu süreci başlatırken bunun siyasi sonuçlarını ve yapacağı tahribatın niteliği ve boyutlarını çok daha dikkatli olarak değerlendirmiş olması gerekirdi.''
''Anayasa'nın 68. ve 69. maddelerinin gözden geçirilerek, siyasi partilerin 68. maddenin 4. fıkrasına aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılması yerine, bu fiilleri işleyen parti üyeleri, yöneticileri ve milletvekillerinin bireysel olarak sorumlu tutulmasını ve bunlar hakkında cezai soruşturma ve yaptırım uygulanmasını öngören yeni bir düzenleme yapılması üzerinde durulabilecektir.''
"DEMOKRASİ TARİHİNDE TALİHSİZ OLAY''
ANKARA - DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, yüzde 47 oyla iktidara gelen, ülkeyi yöneten ve içinden cumhurbaşkanı çıkarmış bir partinin kapatılma girişiminin, demokrasi tarihine talihsiz bir olay olarak geçtiğini söyledi.
Demirtaş, parti kapatmalara karşı olduklarını, hangi parti olursa olsun, partilerin halk tarafından açılıp, halk tarafından kapatılması gerektiğini söyledi. AK Parti hakkında açılan kapatma davasını, ''Talihsiz bir olay'' olarak nitelendiren Demirtaş, AK Parti'ye açılan davanın da DTP'ye açılan dava gibi, ''İdeolojik'' amaçlarla açıldığının görüldüğünü savundu.
''AK Parti hakkında, 'Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği' iddiasıyla kapatılma davası açılıyor. Böyle olsa bile, bu kapatma gerekçesi yapılamaz'' diyen Demirtaş, demokrasilerde kapatma gibi bir yaptırımın, idam cezasıyla eşdeğer olduğunu belirtti.
|
''İÇ PİYASADA SORUN YARATMAZ''
İSTANBUL - Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ''Şu anda siyasi gelişmelerin iç piyasada ayrıca bir sorun yaratacağını düşünmüyorum. Türkiye'nin dışarıdaki kredibilitesi ile ilgili de ayrıca bir sorun yaratmaz diye düşünüyorum'' dedi.
Gazetecilerin AK Parti hakkında açılan kapatma davasının ekonomiye olası etkilerine ilişkin sorusu üzerine Özince, gelişmeler daha büyük boyutlara, siyasi belirsizlikleri taşırsa ve süreç uzarsa belki onun etkisinin olabileceğini vurguladı.
Özince, piyasalarla ilgili olarak da şunları kaydetti:
''Hiç bir şey olmaz. Şu ana kadar izlediği seyrin dışında hiç bir şey olmaz. Siyasi gündemdeki belirsizlikler tabii ki memnuniyet verici şeyler değildir. Ülkemizin her yönüyle istikrar içinde olması lehimize olur. Ekonomi açısından da iyi olur. Ancak belirttiğimiz türden gelişmelerin de finansal piyasaları fazla etkileyeceğini düşünmüyorum.''
"SEÇMENLERİN İRADESİNE SAYGI GÖSTERİLMELİ"
WASHİNGTON - ABD Dışişleri Bakanlığı, AK Parti hakkında açılan kapatma davasına ilişkin yayımladığı yazılı açıklamada, Türkiye'de "seçmenlerin 2007'deki iradesine saygı gösterilmeli" ifadesini kullandı. Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya Dairesi sözcüsü Chase Beamer'in imzasını taşıyan açıklamada, "Dava açıldığına ilişkin haberleri görmüş bulunuyoruz. Bütün ilgili tarafların Türkiye'nin demokratik kurumlarına ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermesi gerekiyor. Demokrasilerde, seçmenlerin ülkelerinin siyasi geleceğini belirlemesi esastır. Seçmenlerin 2007'deki iradesine saygı gösterilmeli. Bu yaklaşım, bizim Türkiye'nin demokratik laikliğine verdiğimiz güçlü desteği yansıtıyor"denildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu üst düzey yetkilisi Matt Bryza ise AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin olarak, ilgili bütün tarafların demokratik kurumlara ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermesi gerektiğini, demokrasilerde ülkelerin geleceğini seçmenlerin belirlediğini ve Türk seçmeninin geçen yıl tercihini yaptığını söyledi.
|
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen: ''(Kişi başına geliri) 10 bin doların altındaki demokrasilerde bu tip sancılar yaşanır. Biz 15 bin dolarlar seviyesine getirdiğimiz zaman o sancıları yaşamayacağız.''
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin: ''AK Parti; 6 yıllık icraat dönemi içinde görülmüştür ki sadece hizmetlerin odağıdır. Vatanseverlik, millet severlik, demokrasi severlik ve cumhuriyet severliğin odağıdır.''
Sağlık Bakanı Recep Akdağ: ''Biz demokratik bir ülkede seçilmiş, göreve getirilmiş bir iktidar olarak, heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmeden işlerimize devam ediyoruz.''
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu: ''Egemenlik bila kaydı şartı milletindir. Dolayısıyla millet her şeyin çözümüdür.''
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak: ''Biz milletin ne dediğine bakalım.''
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: ''Parti olarak bu çağda böyle bir dava açılmasını üzüntüyle karşılıyoruz. Bir yargı süreci başlamıştır, bu sürece ve sonuçlarına saygı gösterilmesi gerekir.''
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer: ''Başbakan 'değiştim' demişti, ama geçen 5 yıllık süre, Başbakan'ın da partisinin de değişmediğini ortaya koydu.''
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu: ''Şiddet ve terörü metot olarak kabul etmemiş siyasal bir hareketin kapatılması istemiyle dava açılmasının demokrasiye bir katkısı olamaz.''
Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan: ''AK Parti'nin kapatılması ile ilgili açılmış bulunan dava, parlamenter demokratik sistem açısından son derece kaygı verici bir gelişmedir.''
Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu: ''Türkiye böyle meselelerle bir siyasal partinin kapatılmasına tahammül etmemelidir.''
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok: ''Davanın sonucu şu ya da bu bilemiyorum ama keşke 2008 Türkiye'sinde, Türkiye'nin geldiği bu demokratik noktada iktidar partisi hakkında böyle bir dava açılmamış olsaydı.''
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: "Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılması Türk demokrasisine zarar veriyor."
Türk-İş Yönetim Kurulu: ''Türk-İş, AK Parti için açılan kapatma davasından, demokrasimiz adına kaygı duymaktadır.''
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi: ''Sokaklarda yürüyen binlerce emekçi AKP iktidarına hak ettiği cevabı verirken, AKP'yi kapatmaya yönelen davranışlarda bulunmak demokratik olmadığı gibi, benzeri düşüncelerin yarın daha da güçlü olarak iktidara gelmesine neden olacaktır.''
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu: "Bu iddianame Türkiye'de halkın iradesine, demokratik kazanımlara, hukukun üstünlüğüne, ekonomiye, huzur ve istikrara, ülkemizin dünyadaki imaj ve itibarına büyük zararlar veren bir hukuk ayıbıdır."
|