Dolar
32.34
Euro
35.13
Altın
2,155.82
ETH/USDT
3,348.90
BTC/USDT
64,370.00
BIST 100
8,754.37
Analiz

Uluslararası güçlerin kıskacındaki Komorlar Birliği’nde seçim krizi

1975 yılında bağımsızlığına kavuşan Komorlar'da o günden bugüne 20 darbe gerçekleşti.

Kaan Devecioğlu  | 19.04.2019 - Güncelleme : 19.04.2019
Uluslararası güçlerin kıskacındaki Komorlar Birliği’nde seçim krizi

İstanbul

Bu yazı 24 Mart Pazar günü Doğu Afrika’nın takım ada ülkesi Komor Adaları’nda gerçekleşen seçimlerden önce ve sonra yaşanan sivil ve siyasi huzursuzluğu, uluslararası güçlerin mücadelelerini ortaya koyarak anlamlandırmayı amaçlıyor. 2018 yılının Temmuz ayında gerçekleşen referandumdan sonra uygulanacak sistem değişikliğinin ardından ülkede sivil ve siyasi huzursuzluk artmış, 24 Mart Pazar günü gerçekleşen seçimlerin ardından protesto gösterileri yaşanmış ve polisin sert tavrı krizi tırmandırmıştı.

Komorların bağımsızlık çabaları 1960 yılında Madagaskar’ın bağımsızlığını kazanmasını takip eden süreçte başladı. Sovyetler Birliği’nin desteğiyle Tanzanya’nın başkenti Darüsselam’da Komorlar İstiklal Hareketi, Komorlar Sosyalist Partisi ve Komor Halk Demokrasi Birliği kuruldu ve bu örgütler etkili oldu. 

Afrika’da Müslüman nüfusun en yoğun olduğu ülkelerinden biri olan Komorlar Birliği’nin halkının tarihsel açıdan Türklerle (Osmanlı) münasebetlerinin olması büyük önem arz ediyor. Bu bağlamda, Komorlar ilk olarak tarihsel ve siyasal açıdan ele alınacak, ardından ülkede tırmanan kriz ortamı siyasi yapı bağlamında işlenecek ve nihayetinde uluslararası güçlerin ülkedeki faaliyetleri ve çıkarları objektif bir gözle analiz edilmeye çalışılacaktır.

Tarih coğrafya ve siyaset perspektifinden Komor Adaları

1975 yılında Fransa’dan bağımsızlığını kazanan, Arapça ve Fransızcanın resmi dil ve halkının yüzde 99’unun Şafii mezhebine bağlı Müslümanlar olduğu Komorlar, güney doğusunda Madagaskar ve kuzeyinde Mozambik olan Hint okyanusundaki dört adaya (Büyük Komor, Anjouan, Mohelli ve Mayotte) verilen isimdir. Bu adalardan üçü (Büyük Komor, Anjouan ve Mohelli) Komorlar Federal İslam Cumhuriyeti olarak adlandırılıyor. Mayotte adındaki ada ise halen Fransa’ya bağlı ve bu adadaki Fransız askerleri Komorlar askeri kuvvetleriyle koordineli olarak çalışıyor.

Yaygın görüşe göre, İslamiyet’in Komorlarda yayılışı, iki Komorlunun Hz. Osman’ın halifeliği döneminde Medine’ye giderek dini öğrenmeleri ve bölgelerine dönerek tebliğ etmeleriyle gerçekleşti. Yüzyıllar boyunca Kilve Sultanlığı hakimiyetinde bulunan topraklara ilk olarak 1500 ve 1505 yıllarında Portekizliler çıkmış, fakat Şiraz’dan (bugünkü İran) gelen göç dalgasına karşı direnemeyip ülkeyi terk etmişlerdi. Komor adaları 1912 yılında Fransız sömürgesi olana kadar yirmi civarında sultanlığın hüküm sürdüğü bir bölge olmuş, Portekizliler, Fransızlar, İngilizler ve Almanlar ile çeşitli ticari anlaşmalar imzalamışlardı.

19. yüzyılın ikinci yarısından sömürge hakimiyetini tam manasıyla kurduğu 1912 yılına kadar Fransa, Komorlardaki sultanlarla mücadelesini sürdürdü. 1912 yılında Komorlardaki tüm sultanlar Fransa tarafından azledildi ve adalar Madagaskar sömürgesine bağlandı. Bu dönemde şirketlerin yönetimine bırakılan adalar fakirleşti ve bu durum 1946 yılında iktisadi ve idari anlamda Fransa’ya bağlanana kadar devam etti. Ada halkından Said Muhammed Şeyh, Komor adalarını temsilen 1946 yılından 1970 yılına kadar Fransız parlamentosunda milletvekilliği yaptı. İkinci milletvekilliğine de 1959 yılında Said İbrahim seçildi.

Komorların bağımsızlık çabaları 1960 yılında Madagaskar’ın bağımsızlığını kazanmasını takip eden süreçte başladı. Sovyetler Birliği’nin desteğiyle Tanzanya’nın başkenti Darüsselam’da Komorlar İstiklal Hareketi, Komorlar Sosyalist Partisi ve Komor Halk Demokrasi Birliği kuruldu ve bu örgütler etkili oldu. 1970 yılına gelindiğinde, Said Muhammed Şeyh Komor Yeşil Partisini, Said İbrahim ise Komor Beyaz Partisi’ni kurdu.

22 Aralık 1974 tarihinde yapılan referandum yüzde 95 oranında bağımsızlık oyuyla sonuçlandı ve 6 Temmuz 1975 tarihinde de Fransa bu referandumun sonucunu tanıdı. Tanımanın ardından, Hint okyanusunun en zengini olarak bilinen ve Fransa ile de yakın ilişkileri olan Ahmed Abdullah Komorların ilk devlet başkanı olarak seçildi. O günden bugüne Komorlarda yirmiden fazla darbe gerçekleşti. Gerçekleşen darbelerin temelinde, Fransa’nın Komorlarda hakimiyetini sürdürme çabaları, dini kimliklerin baskılanması, adil olmayan siyasi ve ekonomik yönetim ve iktidar mücadeleleri oldu.

Komorlar Birliğinde siyasi yapı ve “demokrasi” krizi

Komorlar Birliği’nde son askeri darbe 2008 yılında gerçekleşti. Darbenin ardından ülkede benimsenen siyasi sistem, cumhurbaşkanlığı makamının her seçimde üç adadan bir kişinin seçilmesiyle dönüşümlü olarak belirlenmesini ön görmüştü. Ancak 2016 yılında cumhurbaşkanı seçilen Azali Assoumani, 2018 yılının Temmuz ayında gerçekleştirdiği anayasa referandumuyla, bu sistemi ortadan kaldıran ve görev süresini on yıla çıkaran yeni bir sistem önerdi. Yapılan referandum oylaması yüzde 63 katılım ve yüzde 92 “evet” oyuyla kabul edildi. Üstelik bu yeni sistemi öngören referandum, Anayasa Mahkemesi tarafından yasadışı olarak nitelendirilmişti. Nitekim referandumdan bu yana ülkedeki siyasi gerilimler ve halk nezdindeki huzursuzluk da sürmekteydi.

Komorlar böyle bir ortamda, 24 Mart 2019 tarihinde cumhurbaşkanlığı seçimine gitti. 20 adayın yarıştığı oylamanın ardından, ülkenin ulusal seçim organı CENI, Assoumani’nin yüzde 60,77, ona en yakın aday olan muhalif lider Ahamada Mahamoudou’nun da yüzde 14,62 oy aldığını duyurdu. Buna göre oylama tek aşamada sonuçlanmıştı. Fakat muhalif kanadın destekçileri, seçim günü Azali Assoumani adına basılmış sahte oy pusulalarını ele geçirmişti. Durum böyle olunca halk isyan etti ve isyanı bastırmak isteyen kolluk kuvvetleri (basına servis edilen fotoğraflarda da görüldüğü gibi) halka karşı oldukça sert müdahalede bulundu.

Komor adalarındaki sivil ve siyasi kriz giderek tırmanıyor. Bu bağlamda, muhalefet adayı Soilihi Mohamed, seçimlerin şeffaf olmadığını ve mevcut iktidar tarafından halkın iradesini yok saymaya yönelik “yaygın dolandırıcılık” yapıldığını iddia ederek, kendisini geçici bir otoritenin başkanı olarak ilan etti. Fakat polis Soilihi Mohamed’i “halkı devlete karşı kışkırtmak” suçlamasıyla gözaltına aldı. Polisin bu tavrından sonra protesto gösterileri, getirilen yasağa rağmen artarak devam etti; polisin protestoculara karşı tavrı da sertleşti. Bazı haber ajansları tarafından, göz yaşartıcı gazın yanı sıra plastik mermi ve gerçek mermi kullanıldığı iddia ediliyor.

Halk ve güvenlik güçleri arasındaki gerginliğe ek olarak, 2018 yılında Assoumani’ye karşı darbe girişiminde bulunan ve tutuklanarak hapse mahkum edilen askerler de geçtiğimiz günlerde firar ettiler. Bu askerlerin, daha önce görev yaptıkları askeri üsse giderek eski silah arkadaşlarını ikna çabalarına giriştiği söyleniyor. Fakat onları ikna edemedikleri ve çıkan çatışmada üç askerin öldürüldüğü kaydediliyor.

Uluslararası ve bölgesel aktörlerin seçimlere bakışı da muhalif kanatla aynı yönde. Komorlar Birliği’ndeki seçimleri izleyen Afrika Birliği (Afb), Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı (COMESA) ve Doğu Afrika Topluluğu (EAC) seçimlerin güvenilirlik ve şeffaflık açısından problemli olduğunu söylüyor. Bu argüman, seçimlerde bağımsız gözlemcilerin yasaklanması girişimleri ve seçilmiş cumhurbaşkanı olarak açıklanan Assoumani’nin adına mühürlenen oy pusulalarının ortaya çıkmasına dayandırılıyor. Yaşanan çatışmalardan dolayı ABD, diplomatlarına ülkeyi terk etmeleri ve elçiliklerinin bulunduğu Madagaskar’a geçmeleri uyarısında bulunmuştu.

Uluslararası güçlerin mücadele alanı olarak Komorlar

Fransa 1975 yılında Komor adalarının bağımsızlığını tanımak zorunda kalsa da, o günden bu yana hem gerçekleşen darbelerde oynadığı rol bağlamında ülkenin yönetiminde, hem de Mayotte adasındaki askeri varlığıyla gücünü koruyor. Komor adalarında Fransa, Çin ve Hindistan şirketleri altın, elmas ve uranyum kaynaklarını işletiyor. Bu bağlamda, söz konusu güçler arasında siyasi ve ekonomik alanda bir rekabet var.

Bununla birlikte, 2012 yılında Mozambik körfezinde bulunan 40’a yakın gaz ve petrol rezervinin 19’u Komorlar sınırlarında keşfedildi. Bu gelişme başta Fransa ve ABD olmak üzere, Suudi Arabistan, İran ve diğer uluslararası güçlerin bölgeye yönelik ilgilerini artırdı. Fransa’nın Mayotte adasında bulunması ve bu durumu sürdürmek istemesinin en önemli nedenlerinden biri de bu.

Komorlar’ın sahne olduğu bir diğer mücadele ise İran ve Suudi Arabistan arasında yaşanan mezhepçilik. Suudi Arabistan Vehhabilik, İran ise Şiilik propagandası çalışmaları yaparak yüzde 99’u Müslüman olan bu ada ülkesinde, siyasi ve dini ayrımcılık girdabına alan açmaktalar. Ülkede Fransa’nın hem sömürgecilik döneminde hem de sömürgecilik sonrası dönemde yıllardır sürdürdüğü çalışmalar kadar, Suudi Arabistan ve İran tarafından yürütülen çalışmalar da bölgedeki istikrarın kırılganlığını arttırıyor.

Komorlarda istikrar mümkün mü?

Komorlar’da Temmuz ayında gerçekleşen referandumda yapılan değişiklikten 24 Mart Pazar günü gerçekleşen seçime kadar, ülkede sınırlı da olsa siyasi ve toplumsal anlamda bir huzursuzluk vardı. Ancak Pazar günü gerçekleşen seçimlerde Assoumani adına mühürlenmiş oy pusulalarının bulunması ve şeffaf bir seçim sürecinin işlememiş olması halkı itiraza teşvik etti. Bunun karşısında polisin sertleşen tavrı ise yaşanan olaylardaki şiddetin tırmanmasına sebep oldu.

Komor adaları 1975 yılında Fransa’dan bağımsızlığını kazandığından bugüne kadar, ulusal ve uluslararası güç çatışmaları temelinde, siyasi istikrarsızlıklar ve ekonomik sorunlar gibi pek çok problemle mücadele ediyor. Zengin ve fakir arasındaki uçurumun en yüksek seviyede olduğu Komorlar, halkın büyük çoğunluğunun fakir olduğu ülkelerden biri. 2012 yılında keşfedilen gaz ve petrol kaynaklarından elde edilecek gelir neticesinde ülkenin ciddi kazanımlar elde edileceği düşünülebilir. Ancak önemli olan nokta, bu kaynakların halkla adil bir şekilde paylaşılıp paylaşılmayacağı ve istikrar getirip getirmeyeceği ikilemidir.

[Politik ekonomi ve Sudan özelinde Afrika konularında yoğunlaşan Kaan Devecioğlu çalışmalarını Afrika Araştırmacıları Derneği’nde (AFAM) sürdürmektedir]

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın