AA muhabirinin çevre odaklı projeler yürüten Blue Peace Middle East (BPME) organizasyonuyla yaptığı ortak haber çalışması için çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre iklim değişikliği etkileri dünya genelinde giderek daha fazla hissediliyor. Rekor kıran hava sıcaklıkları, seller, fırtınalar, kuraklıklar artık hayatın normali haline geldi.
World Population Review'a göre, Kuveyt, Kıbrıs, Umman, Katar ve Bahreyn su stresi yaşayan ülkeler listesinde ilk beş sırayı oluşturuyor. Orta Doğu ülkelerinin ilk sıraları doldurduğu listede, Ürdün 15, Irak 23 ve Türkiye 39. sırada bulunuyor.
Yağış rejimlerinde meydana gelen değişimler, tarımsal faaliyetleri de yakından ilgilendiriyor.
Türkiye'de kişi başına düşen su miktarı 1200 metreküp civarında bulunuyor. Su zenginliği sınırı 8 bin metreküp, su stresi sınırı 2 bin metreküp ve su fakirliği sınırı 1000 metreküp olarak belirlenmiş durumda.
Türkiye'nin yanı sıra Ürdün ve Irak'ta da kuraklığın tarım faaliyetleri üzerinde oluşturduğu yıkıcı etkilerle mücadele ediliyor.
Ürdün'de tarım arazilerinin ülke yüzölçümüne oranı yaklaşık yüzde 10,4 olarak hesaplanırken yıllık yenilenebilir su kaynakları kişi başına 100 metreküpten daha aza denk geliyor ve bu değer ciddi su kıtlığını tanımlayan kişi başına 500 metreküp su eşiğinin oldukça altında bulunuyor.
Irak'ta ise tarım arazilerinin ülke yüzölçümüne oranı yaklaşık yüzde 21,7 dolayında. Bağdat yönetimi, su temini için yaklaşık yüzde 98 oranında Fırat ve Dicle nehirlerine bağımlı halde ve nehir havzasının en alt kısmında yer alan Irak, eskiye kıyasla daha az su alabiliyor. Ülkede, 1993'te yaklaşık 30 milyar metreküp olan su miktarı son yıllarda 9,5 milyar metreküpe kadar düştü. Su kaynaklarında azalma nedeniyle ülkede kişi başına düşen su miktarının 2030'a kadar 479 metreküp olacağı tahmin ediliyor.