Trump'ın yenilenebilir enerji politikaları temiz enerji yatırımlarını riske atıyor

15.09.2025
İstanbul

ABD Başkanı Donald Trump'ın yenilenebilir enerji teşviklerini kısıtlaması ve yeni deniz üstü rüzgar sahalarının kiralanmasını durdurmasının, sektörde belirsizlik yarattığı, yatırımları ve istihdamı tehdit ettiği belirtiliyor.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Trump, ocakta göreve başlamasından bu yana yeni deniz üstü rüzgar sahalarının kiralanmasına moratoryum getirirken federal arazilerdeki tüm rüzgar ve güneş enerjisi projelerine da İçişleri Bakanlığı onayı şartı koydu.

Trump, 4 Temmuz'da imzaladığı "One Big Beautiful Bill" yasasıyla rüzgar ve güneş enerjisi projeleri ile elektrikli araçlara sağlanan vergi teşviklerini daraltırken geçen ay ABD Ulaştırma Bakanlığı, ülke genelinde 12 deniz üstü rüzgar projesine ayrılan toplam 679 milyon dolarlık fonu iptal ettiğini açıkladı.

Söz konusu adımlar, eski ABD Başkanı Joe Biden'ın 2022'de yürürlüğe koyduğu ve temiz enerji yatırımlarında rekor seviyeleri beraberinde getiren Enflasyonu Düşürme Yasası'ndan keskin bir dönüş anlamına geliyor.

ABD'de 2024'te yeni rüzgar kurulumları son yılların en düşük seviyesinde gerçekleşti. Danimarkalı Orsted şirketi Rhode Island eyaletinde neredeyse tamamlanmış Revolution Wind projesini federal iş durdurma kararı sonrası askıya almak zorunda kaldı.

Amerikan Yenilenebilir Enerji Konseyi Başkanı Ray Long, Revolution Wind projesinin durdurulmasını "son derece yıkıcı bir hata" olarak nitelendirerek, "Projeler yüzde 80 tamamlanmışken bile taahhütlerin yerine getirilmeyeceği mesajı veriliyor. Bu, yatırımcılar için ürkütücü bir sinyal." ifadelerini kullandı.

BloombergNEF'in verilerine göre, ABD'nin yenilenebilir enerji yatırımları yılın ilk yarısında önceki altı aylık döneme kıyasla yüzde 36 azalarak yaklaşık 20,5 milyar dolara geriledi. Yenilenebilir enerji projelerine teşvik veren AB-27 ülkelerinde ise aynı dönemde yatırımlar yüzde 63 artışla 30 milyar dolara yaklaştı.

"Trump'ın son açıklamaları belirsizlik yaratıyor"

Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Enerji ve İklim Merkezi araştırmacısı Thibault Michel, AA muhabirine, ABD'nin son yıllarda temiz enerji yatırımları açısından cazip olduğunu ancak Trump'ın son açıklamalarının sektörde belirsizlik yarattığını söyledi.

Michel, Trump'ın rüzgar ve güneş enerjisine yönelik kuşkuculuğunun artık reddiyeye dönüştüğünü belirterek, "Rüzgar ve güneş enerjisi tedarik zincirinde kaybolan istihdam petrol ve gazla geri gelmeyecek. Çoğu araştırma, aynı miktarda enerji için yenilenebilir kaynakların fosil yakıtlardan daha fazla istihdam sağladığını ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

ABD'de geçen yıl rüzgar enerjisi kurulumlarının son yılların en düşük seviyesinde gerçekleştiğini aktaran Michel, birçok projeye ilişkin nihai yatırım kararının yönetimin sıkılaştırdığı kurallar nedeniyle beklemede kaldığını kaydetti.

Michel, Trump'ın göreve gelmesi öncesinde de ABD'li firmaların yüksek maliyetler ve küresel rekabet nedeniyle zorlandığına işaret ederek, "Trump'ın amacı petrol ve gazda yeni bir büyüme yaratmak olsa da ABD Enformasyon İdaresine göre ülkenin petrol üretiminin fazla artmayacağı ancak istikrar kazanacağı öngörülüyor." dedi.

ABD'nin elektrik talebinde veri merkezlerinin büyümesinin etkisiyle kısmen artış yaşandığını ifade eden Michel, üretim kapasitesinde son on yılda yalnızca sınırlı artış olduğunu, bu artışın büyük kısmının da rüzgar ve güneş enerjisi ile depolamadan kaynaklandığını vurguladı.

Michel, nükleer ve gaz projelerinin arzı artırabileceğini ancak yeni santrallerin 2028'den önce devreye girmesinin olası olmadığını belirterek, "Rüzgar, güneş ve hatta pil depolamadan kapasite artışlarını geri çekerseniz artan talebe ayak uydurmak imkansız görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'de bazı eyaletlerin yenilenebilir kaynaklarını genişletmeye devam ettiğini anlatan Michel, "ABD büyük bir pazar olmaya devam ediyor, bu yüzden hala cazip olacak. Ancak bu açıklamalar yanıltıcı bir sinyal veriyor. Bundan sonra ne olacağını kimse bilmiyor." dedi.

WindEurope Basın ve İletişim Müdürü Christoph Zipf ise 2024'te dünya genelinde yeni eklenen elektrik üretim kapasitesinin yüzde 92,5'ini yenilenebilir enerji kaynaklarının oluşturduğunu söyledi.

Zipf, dünyanın dört bir yanındaki yatırımcıların bu eğilimi desteklediğini, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların fosil yakıtlara yapılan yatırımları önemli ölçüde geride bıraktığını ifade ederek, "Yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel büyümesini yavaşlatmanın tek yolu politika müdahaleleri ve bu tür müdahaleler ekonomik mantığa aykırı." diye konuştu.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR