

Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.
Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) başlattığı dönüşüm çalışmaları kapsamında, bu yıl ilk kez açılan istihdam odaklı programlara öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerin tercihleri arasında geleceğin meslekleri olarak tanımlanan bilişim, yapay zeka, siber güvenlik, yeşil beceriler, sağlık ve tarımda dijital dönüşüm temelli yeni ön lisans programları dikkati çekti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim AA muhabirine, özellikle yapay zekanın her geçen gün hayatın her alanında daha etkili şekilde kullanılmaya başlandığını söyledi.
ChatGPT ve Google Gemini gibi üretken yapay zeka unsurlarının kullanımına yeterince hakim olunmadığını belirten Zaim, bu araçların kendi öğrenme sistematiği çerçevesinde kullanıldıkça ve veri akışı devam ettikçe daha etkin çözüm üretmeye başladığını anlattı.
Dijital dönüşümde sürdürülebilirlik ikilemi
Zaim, yapay zeka araçlarının kullanımıyla daha etkin üretim yapmanın bir parametre haline gelebileceğine dikkati çekerek, "Yapay zeka araçlarını kullanmak için bizim ciddi bir enerji tüketimine ihtiyacımız var. Bu araçlar arka tarafta hem CPU hem GPU gücü kullandığı için bunlar da çok fazla enerji tükettiği için bir yandan da tabiata zarar veriyorlar. Bir yandan yeşil dönüşümü konuşuyoruz. Çünkü tabiatta gerçekten sürdürülebilirlik noktasında ciddi bir problem var. Ama bir yandan da daha verimli üretim yapabilmek için yapay zekaya ihtiyacımız var. İşte burada ikilem ortaya çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Teknoloji ve yapay zeka kullanımında enerji ve suyun daha verimli kullanımına yönelik araştırmaların yoğunlaştığına işaret eden Zaim, yeşil dönüşümün artık sadece doğa bilimlerinin ilgilendiği bir alan olmadığını aktardı.
Teknolojik gelişmeler tarımda tasarruf sağlıyor
Zaim, dijital teknolojilerin tarım sektöründe önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Üniversitelerdeki sürdürülebilirlik ve teknoloji odaklı bölümler tarımsal faaliyetlerde etkin çözümler sunabiliyor. Tarımsal alanların rekolte hesaplamalarının yapılmasında iş başlıyor. Toprağın takibi, hava durumunun takibine göre ne zaman neyin ekilmesi gerektiği gibi talep tahmin sistemleri zaten uzun yıllardır çalışılıyordu. Bunun üzerine robotik teknolojiler geldi. Mesela ilaçlama yapan robotlar dizayn ediyoruz. Doğrudan hastalığı tespit edip boş yere ilacı püskürtmeyen bitkinin sadece hasta olan bölgesinde ilacı püskürten robotlarımız var. Ürünü olabildiğince etkin toplayacak ve insan gücünü ortadan kaldıracak robotlar tasarlanıyor. Robot teknolojileriyle ekme, toplama, ilaçlama, dron teknolojileriyle takip işlemi gibi robotik çözümlerle tarımsal verimliliğin artırılması noktasında ciddi çözümler üretebiliyoruz."
İTÜ olarak öğrenciler tarafından kurulan ve dijital teknolojilere odaklanan 60 civarında proje takımı, uygulama araştırma merkezi, iklim değişikliği merkezi, dijital ikiz merkezine ev sahipliği yaptıklarını belirten Zaim, sürdürülebilir teknolojiler, tarım ve sağlık sektörüyle ilgili çözümler geliştirdiklerini kaydetti.
Zaim, eğitim alanında yüksek lisans ve doktora seviyesinde çevre biyoteknolojisi, enerji bilim ve teknolojisi, hidrolik ve su kaynakları mühendisliği, sürdürülebilirlik gibi programlarla öğrenciler yetiştirdiklerini de hatırlattı.
İhtiyaca göre kullanım
Su kaynaklarının doğru harcanması ve tarımı daha verimli hale getirmek için teknolojinin etkin şekilde kullanılması gerektiğine dikkati çeken Zaim, "Sulamaya ihtiyaç olduğu anda sulama sistemini çalıştırmak çok kolay bir teknolojik adım. Böylelikle, su kaynaklarımızı gereksiz tüketmeyerek tarımda dijital teknolojiyi kullanmış oluyoruz. Dolayısıyla bunları kullanarak hem toplum sağlığını koruyabilir, hem üretkenliği artırabilir, hem de daha verimli kaynakları kullanmış ve tüketmiş oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
Zaim, dijital dönüşüm çağında eğitimli insan gücüne ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, dolayısıyla Türkiye'de eğitim ve istihdam sağlayıp sektörel yönlendirmeyi sağlayan mekanizmaların kurulması gerektiğini sözlerine ekledi.