

Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsünden bilim insanları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazlı Demirel ve doktora öğrencisi Dalida Bedikoğlu yürütücülüğünde, Marmara Denizi'nde 20 yıl boyunca zooplankton topluluk yapısını araştırdı.
Bilim insanları 2002–2022 yıllarında topladıkları verileri uzun süreli laboratuvar çalışmalarıyla analiz ederek, elde ettikleri sonuçları eylül ayında yayımladı.
Buna göre, zooplankton grubundaki kopepod ve kladoserlerde türlerin sayıları mevsimlere göre değişiyor, ayrıca yıllar içinde bunların yerine boyu daha da küçük yeni başka türler geliyor.
Sıcaklık artışları, değişen besin miktarı ve müsilaj gibi yüksek etkideki ekolojik olaylar bu değişimlerde etkili oluyor. Özellikle 2007-2008 ve 2020-2021 yıllarında meydana gelen müsilaj olaylarıyla zooplankton topluluklarında çöküş yaşandı.
Müsilaj dönemlerinde tespit edilen çöküşlerin hemen öncesinde görülen zooplankton bolluk miktarlarındaki kritik düşüşler, sistemin dengesinde yaşanan bozulmalardan kaynaklanıyor.
Zooplanktonların sayısındaki değişimlerde, bunları besin olarak kullanan hamsi, sardalya ve istavrit gibi balıkların aşırı avlanmaları ve denizanası artışları da önemli rol oynuyor.
Öte yandan, deniz suyundaki sıcaklık ve klorofil-a değişimlerinin zooplankton türlerinin baskınlığı ve boyutlarını doğrudan etkiliyor. Daha küçük boyutlu ve hızlı çoğalan türler Marmara Denizi'nde giderek daha baskın hale geliyor.
Zooplankton topluluklarındaki bu değişim, besin zincirinin üst halkalarını da etkiliyor. Zooplanktonlardaki doğrudan değişimler dolaylı olarak ekosistem dengesini tehdit ediyor.
Ayrıca araştırmada Marmara Denizi'nin iklim değişikliği ve insan kaynaklı baskılara karşı daha kırılgan hale geldiği ve uzun vadeli izleme çalışmalarının ekosistem yönetimi için kritik olduğu vurgulandı.
"Zooplankton küçülüyor, zincirin her halkası bundan etkileniyor"
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cem Gazioğlu AA muhabirine, Marmara Denizi'nde gözlenen küçük boyutlu canlı türlerindeki artışının ekosistemde önemli değişimlerin habercisi olduğunu belirterek, "Zooplankton küçülüyor, zincirin her halkası bundan etkileniyor." dedi.
Akdeniz ve Karadeniz arasındaki su alışverişinin son yıllarda Marmara Denizi'ndeki canlı yaşamını şekillendirdiğine dikkati çeken Gazioğlu, iklim değişikliği ve artan deniz suyu sıcaklıklarının zooplanktonların bu hale gelmesinde etkili olduğunu aktardı.
Gazioğlu, çalışmanın büyük önem taşıdığına işarete ederek, konunun farklı boyutlarının dikkatle ve ayrıntılı şekilde incelenmesi gerektiğini dile getirdi.
Çalışmalar boyunca yapılan incelemelerde türün büyük boyutlularının yerini giderek daha küçük ve hızlı çoğalan türlerin aldığını vurgulayan Gazioğlu, bunların bazılarının ise artık yılın daha uzun dönemlerinde baskın hale geldiğini söyledi.
"Bu canlılar deniz ekosisteminin dayanıklılığını ortaya koyan en önemli göstergelerden biri"
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü doktora Öğrencisi Dalida Bedikoğlu da Marmara Denizi'nde yürütülen uzun süreli gözlemlerin, deniz ekosistemindeki değişimleri anlamak açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Müsilaj olaylarının yaşanmasından hemen önce bu küçük canlı topluluklarında ani azalmalar tespit ettiklerini anımsatan Bedikoğlu, "Denizdeki sıcaklık değişimleri ve su kalitesindeki bozulmalar bu süreci hızlandırıyor. Bu değişim yalnızca küçük deniz canlılarını değil, onların beslendiği ve onlarla beslenen tüm canlı zincirini etkiliyor." diye konuştu.
Zooplanktondaki değişimin, Marmara Denizi'nin genel sağlığı ve balıkçılığın verimliliği açısından uyarıcı bir işaret olduğunu vurgulayan Bedikoğlu, "Bu canlılar deniz ekosisteminin dayanıklılığını ortaya koyan en önemli göstergelerden biri. Onlardaki değişim, iklim koşullarına uyum kapasitemizi doğrudan yansıtıyor." ifadelerini kullandı.
Bedikoğlu, "Zooplankton topluluklarındaki yapısal değişim, yalnızca bu canlıları değil, onların besin zincirinde yer aldığı tüm sistemi etkiliyor. Bu nedenle Marmara Denizi'nde sürdürülebilir balıkçılık ve ekosistem yönetimi için uzun dönemli izleme çalışmalarının devam etmesi kritik." değerlendirmesinde bulundu.