En çok ihracatı yapılan tarımsal ürünlerin sanal su miktarları hesaplandı

05.08.2025
İstanbul

Türkiye’nin ihraç ettiği ilk 15 temel tarım ürünü nedeniyle yılda yaklaşık 5,9 milyar metreküp su harcandığı hesaplandı.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Su Politikaları ve Güvenliği Ana Bilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Buse Uçar İslam’ın tez araştırmasına dayanan çalışma, Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar koordinatörlüğünde yürütülen, Horizon 2020 ERANET FOSC (Food systems and Climate) programı kapsamında finanse edilen; Hollanda, Türkiye ve Fas’tan proje ortaklarının bulunduğu, "AB, Türkiye ve Afrika Gıda Sistemlerinin Sınır Ötesi İklim Duyarlılıkları ve Uzaktan Etkileri: Ticaret, İklim Riski ve Uyum (CREATE)" adlı projenin bir parçası olarak hayata geçirildi.

Araştırmada, Türkiye'nin tarımsal ihracatı sanal su kavramı açısından değerlendirildi ve ihraç edilen 15 temel ürünün üretimleri için ihtiyaç duyulan su miktarları birim su ayak izi değerleri kullanılarak hesaplandı. Çalışmanın sonuçlarına göre ihracatı yapılan ürünlerle birlikte yılda yaklaşık 5,9 milyar metreküpe varan su aktarımı yaşanırken bu miktar, İstanbul’un yaklaşık 7 yıllık içme suyu ihtiyacına karşılık geliyor.

Tarım ürünleri arasında en fazla sanal su ihracatına neden olan ürün yıllık 1,5 milyar metreküp ile mercimek, en az sanal su ihracatı olan ürün ise yıllık yaklaşık 90 milyon metreküp ile domates oldu.

Sanal su kavramı

Araştırma hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Gökşen Çapar, "gömülü su" olarak da bilinen "sanal su" kavramını, bir ürünü üretmek için hem doğrudan hem de tedarik zinciri boyunca dolaylı olarak kullanılan toplam su hacmi olarak tanımladı.

Her ürünün, işleme yöntemlerine ve üretildiği alanlardaki iklim koşullarına bağlı olarak farklı oranlarda sanal su içerdiğini belirten Çapar, ürün başka bir ülkeye ihraç edildiğinde, üretiminde kullanılan suyun da ihraç edildiğini ve bunun "sanal su ticareti" olarak adlandırıldığını anlattı.

Tarımın hem dünyada hem de Türkiye'de en çok su tüketen sektörlerin başında geldiğini hatırlatan Çapar, sanal su kavramının, su kıtlığı çeken ülkelerin kullanımlarını optimize etmeleri için değerli bir araç olduğunu, Türkiye'nin su kaynakları göz önüne alındığında, su stresi çeken bir ülke olduğu için sanal su konseptinin suyun daha etkili ve verimli kullanılması açısından faydalı bir araç niteliği taşıdığını kaydetti.

Türkiye'de sınırlı olan su kaynaklarının yüzde 77’sinin tarımsal üretimde kullanıldığına dikkati çeken Çapar, "Üretilen ürünlerin bir kısmı ihraç ediliyor ve ihraç edilen ürünlerin yetiştirilmesinde ihtiyaç duyulan su hacminin fazla olması, iklim değişikliği nedeniyle bozulan su döngüsü ve yaşanan kuraklık, su stresinin artmasına ve yer altı suyu kaynaklarımızın tükenmesine yol açıyor." dedi.

Çapar, Türkiye'nin sanal su ticaretini incelemek için öncelikle en çok ihraç edilen ürünleri belirlediklerini aktardı.

Mavi su-yeşil su kullanımı

Araştırma kapsamında incelenen ihracat ürünlerinde mercimek, fındık ve mandalinanın hem mavi hem de yeşil su ayak izi en yüksek ürünler olduğunun altını çizen Çapar, mavi suyun, yüzey ve yer altı su kaynaklarını yani tarım için sulama suyunu, yeşil suyun ise toprakta depolanan yağmur suyunu ifade ettiğini söyledi.

Çapar, şöyle devam etti:

"En çok ihraç edilen ürünlerde ortalama sanal su hacmi yılda 5,9 milyar metreküp olarak bulundu. Bunun 1,1 milyar metreküpü mavi sudur. Bu miktar, Türkiye'nin yıllık 44 milyar metreküp olan tarımsal su kullanımının yaklaşık yüzde 2,5’ine denk geliyor. Tarım ürünleri ihracatında sanal su hacminin fazla olması, artan su stresine ve yer altı suyu kaynaklarımızın tükenmesine yol açan faktörlerden birisi. Sulak alanların ve akarsuların kurumasıyla ekosistem giderek bozuluyor ve biyoçeşitlilik azalıyor. Tarım ürünlerinin ihracatında özellikle tütün, üzüm ve domates gibi su ayak izi düşük ancak yüksek gelirli ürünlerin ihracatına devam edilmesi gerekiyor. Muz, portakal ve elma gibi görece düşük su ayak izine sahip ürünlerin ihracatının artırılması da faydalı olabilir."

Ülke genelinde damla sulama gibi modern sulama yöntemlerinin yetersiz olduğu ve tarımsal üretimde su verimliliğinin iyileştirilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulunan Çapar, sözlerini şöyle tamamladı:

"Elde edilen veriler ve Türkiye'nin mevcut sınırlı su kaynakları göz önüne alındığında, ihraç edilen ürün ve malların sanal su içerikleri uluslararası ticarette bağlayıcı bir kriter haline gelmelidir. İhraç edilecek tarım ürünlerinin yetiştiği bölgedeki su kaynakları ve ürünün özellikle mavi su ayak izi dikkate alınmalıdır. Bu sayede Türkiye, su kıtlığını da dikkate alan kaynak tahsisi ve sürdürülebilir ticaret uygulamaları hakkında daha bilinçli kararlar alabilir. Bu, Türkiye gibi su sıkıntısı çeken bir ülkenin sınırlı su kaynaklarını daha verimli yönetmesine ve önemli miktarda su tasarrufu yapmasına yardımcı olabilir."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR