Türkiye'nin ilk İklim Kanunu'yla karbon yoğun faaliyetler için ödenen bedel yurt içinde kalacak

07.07.2025
Ankara

EYODER Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü, Türkiye'nin ilk İklim Kanunu'nun Emisyon Ticaret Sistemi'ne (ETS) altyapı oluşturduğunu ve bu sistem sayesinde karbon yoğun faaliyetler için ödenen bedelin yurt içinde kalacağını söyledi.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen ve yeşil büyüme vizyonu ile net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu"nu AA muhabirine değerlendirdi.

ETS'nin, İklim Kanunu içindeki en kritik başlıklardan biri olduğunu belirten Ünlü, sistemin, sera gazı emisyonlarına net sıfır hedefiyle uyumlu bir üst sınır getirilmesi ilkesine dayandığını ve emisyon azaltımını teşvik eden bir üst sınır ve ticaret sistemi olarak kurgulandığını söyledi.

Ünlü, bu kapsamda sektörel emisyon oranlarına göre üst sınırların belirleneceğini, sınır doğrultusunda şirketlerin çeşitli yaptırımlarla karşılaşacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belirlenen sınırı aşan şirketler, aşılan miktar kadar kirletme bedeli ödeyecek. Ancak sistem, sınırın altında emisyon gerçekleştiren işletmeler için ödül mekanizması da içeriyor. Üretimini daha çevreci koşullarda sürdüren firmalar, kullanmadıkları emisyon haklarını sınırı aşan şirketlere satarak finansal avantaj elde edebilecek. Yani ETS, düşük emisyonlu üretimi teşvik ederken, yüksek emisyon yapan işletmeleri yaptırıma tabi tutacak. Böylece, arz-talep dengesine dayalı, tıpkı borsa gibi işleyen bir karbon ticaret platformu oluşacak."

Enerji yoğun sektörlerde verimlilik teşvik edilecek

Çoğunluğu enerji tüketiminden kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik atılan bu adımın ülkenin cari açığını olumlu yönde etkileyeceğine dikkati çeken Ünlü, "Türkiye'de aktif bir ETS kurulur ve emisyon sınırını aşan firmalar kirletme bedelini ülke içinde öderse, bu ürünler Avrupa'ya gittiğinde Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamındaki ilave vergiye tabi olmayacak. Yani karbon yoğun faaliyetlerin bedeli Türkiye'de kalacak. Bu da emisyonların azaltılmasını desteklerken ekonomik maliyetleri de en aza indirecek." ifadelerini kullandı.

Ünlü, sistemin enerji yoğun sektörlerde daha temiz teknolojileri ve enerji verimliliğine geçişi teşvik etmesinin yanı sıra Avrupa Yeşil Mutabakatı ve SKDM'ye uyumu da kolaylaştırdığının altını çizerek, "ETS, kanunda ciddi yer kaplıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu konuda hazırlıkları tamamladı. Sistemin operasyonundan sorumlu kurumlar da netleşmeye başladı. Sistemin bir an önce devreye girmesini temenni ediyoruz." diye konuştu.

Kanunun yalnızca enerji verimliliği sektörü için değil, aynı zamanda Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi açısından da kritik bir adım olduğunu vurgulayan Ünlü, "2022'de Mısır'da düzenlenen COP27'de Ulusal Katkı Beyanı'nı açıklamış, 2023'te resmi sunumunu gerçekleştirmiştik. 2024'te Azerbaycan'daki COP29'da bu beyanı destekleyen strateji belgemizi ortaya koyduk. İklim Kanunu ile birlikte tüm bu çalışmalar artık somut bir zemine oturuyor." dedi.

Ünlü, EYODER olarak sera gazı emisyon azaltımını içeren Ulusal Katkı Beyanı'nın güncellenmesine yönelik çalışmalarda özellikle Enerji Performans Sözleşmeleri'ne (EPS) yer verilmesi için yoğun çaba gösterdiklerini belirterek, "Büyük ölçekli yatırımlar için EPS, dünyada en yaratıcı finansman çözümlerinden biri çünkü yatırımlar özel sektör tarafından yapılırken, kamu üzerindeki yük kalkıyor. Bu da hızlı ve sorunsuz dönüşümün anahtarı oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Birçok gelişmiş ülkenin Ulusal Katkı Beyanı'nda EPS'ye atıfta bulunduğunu anımsatan Ünlü, Türkiye'nin gelecekte güncelleyeceği Ulusal Katkı Beyanı ve strateji belgelerinde EPS'nin öncelikli konular arasında yer almasını beklediklerini, böylece yalnızca iç piyasanın gelişmesi değil, ihracat gelirlerinin artmasının da mümkün olacağını dile getirdi.

Ünlü, İklim Kanunu'nun yasalaşmasından sektör olarak memnuniyet duyduklarına işaret ederek, şunları kaydetti:



"Kanunun uluslararası standartlara entegre olması ve daha etkin çözümler üretebilmesi için sivil toplum kuruluşları ile piyasa paydaşları olarak süreci yakından takip ediyoruz. Bilgi birikimimiz ve tecrübemizden faydalanılması, önerilerimizin gelecekteki Ulusal Katkı Beyanları ve strateji belgelerine yansıması en büyük temennimiz. Bu süreçte verilecek her türlü görev ve işbirliğine hazırız."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR