

Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.
AA Akademi koordinasyonunda, AA Çevre Haberleri Müdürü Hale Aydoğmuş moderatörlüğünde AAtölye'de düzenlenen etkinliğe Türkiye Su Enstitüsü Politika Geliştirme Koordinatörü Dr. Tuğba Evrim Maden, AA personeli ve davetliler katıldı.
Etkinlikte, iklim değişikliği, dünyada su kaynaklarının durumu, Türkiye ve yakın coğrafyada suyun geleceği gibi konular ele alındı.
Dr. Maden, tatlı su kaynaklarının sınırlı olduğunu, dünyadaki suyun sadece yüzde 1'inin tatlı su olduğunu belirtti.
Dünya nüfusunun hızla artmasıyla su tüketiminin de arttığını vurgulayan Dr. Maden, "Su kaynakları tükenmekte, yoğun bir şekilde suyu kullanmaktayız. Dünyadaki su kaynakları eşit bir şekilde dağılmış değil. Her coğrafyada birim başına şu kadar su düşüyor diyemiyoruz. Bu sebeple de bazı bölgeler çok ciddi kıtlık yaşamakta." ifadelerini kullandı.
Taşkınların ve sellerin yaşandığı en yağışlı dönemin 2019 yılında olduğunu belirten Maden, "Adım adım kurak dönemler yaşıyoruz. Kuraklıkların periyodu tamamen değişmiş durumda, daha da uzamış halde." değerlendirmesinde bulundu.
Bir ayda yağması gereken yağışın iki günde yağmasından dolayı taşkınların yaşandığını kaydeden Maden, "Taşkınların kontrol edilmesi, elde tutulması da iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımladır. Bir şekilde yoğun yağış döneminde suyu elde tutmalıyız." dedi.
Dr. Tuğba Evrim Maden, ülkelerin su ve su kaynaklarının yönetimiyle ilgili ciddi önlemler alması gerektiğini belirterek, Türkiye'nin su konusunda farkındalığa sahip olduğunu söyledi.
Günlük hayatta kullanılan tüketim alışkanlıklarından diş fırçalamak ya da bulaşık makinesi çalıştırmak gibi uygulamaların su israfına yol açtığını belirten Maden, bir fincan kahve çöpe atıldığında 140 litre suyun da israf edildiğini vurguladı.
Su kıtlıklarının çeşitleri olduğuna değinen Dr. Maden, şunları kaydetti:
"Biz, fiziksel su kıtlığıyla karşı karşıya olan ülkelerden biriyiz. Kişi başına düşen su miktarımız yeterli değil. Eğer arz-talep dengesinde fiziksel anlamda sorun yaşıyorsanız, bu durum ülkenizde fiziksel su kıtlığı olduğu anlamına gelir. Ekonomik su kıtlığı ise; su kaynağınız olmasına rağmen, o suyu size ulaştıracak kurumlarınız zayıfsa ya da ekonomik imkanlarınız yetersizse ortaya çıkar. Bu konuları anlatırken genellikle fiziksel su kıtlığına odaklanıyoruz ama ekonomik su kıtlığı da önemli bir sorundur."