Batıda göçmen ve yabancılar hedef alınırken, Osmanlı "millet sistemiyle" farklılıkları korumayı nasıl başardı?

"Osmanlı Devleti, fethettiği toprakları kendi toprağı olarak görür, Avrupa devletleri gibi sömürmek amacıyla girmez."

Prof. Dr. Mustafa Macit Kenanoğlu, "Osmanlı Millet Sistemi" ile Avrupa'nın sömürgeciliği arasında hiçbir ortak yönün olmadığını, Osmanlı Devleti'nin hakimiyeti altında yaşayan gayrimüslimlerin dil, din ve kültürlerini koruduğunu söyledi.

"Osmanlı Millet Sistemi: Mit ve Gerçek" kitabının yazarı Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Bölümü Öğretim Görevlisi Kenanoğlu, günümüzde Batı ülkelerinde yabancı ve göçmenlere yönelik nefret söylemi tartışılırken, Osmanlı'nın yüzyıllar boyunca farklı toplulukları nasıl bir arada tutmayı başardığını anlattı.

Osmanlı Millet Sistemi'nin İslam hukuku esasları üzerine inşa edildiğini söyleyen Kenanoğlu, bu sistemin İslam'ın gayrimüslimlere verdiği hakların Osmanlı Devleti tarafından şekillendirilmesini bir yansıması olduğunu belirtti.

Kenanoğlu, Osmanlı Devleti'nin içerisinde çok farklı etnik ve dini unsur bulunduğunu ve bu yapıları yönetebilmek için millet sistemini kurguladığını dile getirerek, bu sistemin diğer devletlerin yaptıklarının idealize edilmiş biçimi olduğuna dikkati çekti.

Avrupa'nın uyguladığı sömürge sistemi ile "uzaktan yakından alakası" olmadığını ifade eden Kenanoğlu, "Gayrimüslimlerin, can, mal, ırz güvenliğini sağlayacak bir yapıda İslam hukuku esas olmak üzere temellendirildiği yapıya millet sistemi diyoruz. Şimdi sömürgecilikte böyle can, mal, ırz, namus teminatı, hukuki bir güvenlik endişesi güdülmez. Daha çok sömürülen ülkenin temel zenginliklerinin başka ülkelere aktarılması söz konusu. Osmanlı millet sisteminde öyle bir hedef yok. Tam tersi ahlaki ve insani bir boyutu var." dedi.

Kenanoğlu, Osmanlı Devleti'nde yaşayan gayrimüslimlerin hukuki haklara sahip olduğunu ifade ederek, hukuk sistemi önünde bir Müslüman ile bir gayrimüslimin haklarının birebir aynı olduğunu aktardı.

Osmanlı Devleti'nin kiliselerin de bazı hukuki uygulamalarına izin verdiğini ama ana hukukun kendi sistemi olduğunu bildiren Prof. Kenanoğlu, "Millet sistemi, daha çok bu farklı dini grupların Osmanlı hukukuyla uyumlu hale getirilmesi için ihdas edilmiş bir yöntemdir. Burada gayrimüslim grupların belirli ruhani otoritelerinin devletle uyumunun sağlanması hedefi var. Millet Sistemi, özerklik değildir." yorumunda bulundu.

Kenanoğlu, Osmanlı Devleti'nin hukuk devleti olduğuna işaret ederek, Osmanlı Devleti'nde yazılan kanunların ya da kadı sicillerinin alelade yazılmadığını ve Osmanlı hukukçularının alanının en iyileri olduğunu kaydetti.

Millet Sistemi'nin otonom bölgeye izin verdiği algısının yanlış olduğunu anlatan Kenanoğlu, eğer bir beldede sadece gayrimüslimler varsa orada gayrimüslim hukuku uygulandığını ama diğer tüm yerlerde Osmanlı'nın kendi hukuk sistemini işlettiğini hatırlattı.