Romanlar, seyahat yazıları, reklam kampanyaları ve özellikle Hollywood sineması, Afrika’yı tarihsel gerçekliğinden kopuk imgelerle tanımlayarak kıtanın çok katmanlı yapısını yok sayıyor.
AA muhabiri, Jonathan T. Reynolds ve Erik Gilbert’in kapsamlı eseri Dünya Tarihinde Afrika (Africa in World History) adlı kitaptan hareketle Afrika’nın tarihsel gerçekliği ile dünyada yaygınlaşan algıları arasındaki farkı inceledi.
Çalışmada, Afrika’nın dışarıdan nasıl görüldüğünü belirleyen altı temel klişe analiz edilerek çağdaş medya ve popüler kültürün kıtayı nasıl yanlış temsil ettiği ortaya konuyor.
Reynolds ve Gilbert’e göre Afrika algısı, sömürge döneminde şekillenen ve zaman içinde güçlenerek modern kültürel ürünlerde yeniden üretilen uzun bir anlatılar zincirinin sonucu. Bugün hala filmlerden belgesellere, haber dilinden turizm broşürlerine kadar pek çok alanda karşılaşılan bu altı imge, Afrika’nın bütüncül bir şekilde anlaşılmasını engelleyen en güçlü stereotipler olarak öne çıkıyor.