Bitki körlüğü biyoçeşitlilikte farkındalığı engelliyor

Uzmanlar, insanların biyolojik çeşitlilik konusundaki farkındalıklarını engelleyen bitki körlüğünün kentleşmeyle birlikte arttığını, şehirlerdeki botanik bahçelerinin bu farkındalığı artırma konusunda önemli alanlar olduğunu belirtiyor.

Şehirleşme ve kırsaldan kente göçün artması gibi nedenlerle bitkilerin, doğayla bağı giderek zayıflayan insanlar tarafından bilinirliği de azalıyor. Bitkilerin ve biyoçeşitliliğin farkında olmamak, bu türlerin korunması ve sürdürülebilirliği açısından bir tehdit oluştururken bu tehdide dikkati çekmek amacıyla "bitki körlüğü" kavramı ilk olarak 1999'da ABD’li botanikçiler James Wandersee ve Elisabeth Schussler tarafından ortaya atıldı.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erol, insanların; bitkilerin, bitki dünyasının ve bu dünyanın yaşam için öneminin farkında olmamalarının "bitki körlüğü" olarak tanımlanabileceğini söyledi.

Bütün coğrafyalara bitkilerin hakim olduğunu, kuraklık stresinin yaşandığı kutuplarda bile antifriz molekülleri sayesinde, donmadan varlıklarını sürdürebilen kara yosunları bulunduğunu aktaran Erol, bu örnekler düşünüldüğünde dünyada insanlarla bitkilerin birlikte bir yaşam sürdüğünün kolayca farkına varılabileceğini kaydetti.

Biyoçeşitlilik açısından zengin bir ülke olan Türkiye'de yaklaşık 11 bin bitki türü yetiştiği ve bunun, Avrupa kıtasının tamamındaki sayıya denk olduğu bilgisini paylaşan Erol, "Bizim esas büyük problemimiz biyoçeşitliliğin farkında olmamamız. Yani sadece bitki örtüsü değil etrafımızdaki çeşitliliğin ve bu çeşitliliğin öneminin de farkında değiliz." tespitinde bulundu.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR