COP30'un taslak metnine "yetersiz" eleştirisi

18.11.2025
İstanbul

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 30. Taraflar Konferansı'nda (COP30) konuşan uzmanlar, zirvenin taslak metninin yetersiz olduğuna ve fosil yakıtlardan çıkış için işleyen bir yol haritasının gerekliliğine işaret etti.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Brezilya’nın Belem kentinde devam eden COP30 iklim zirvesinde ABD merkezli çevre kuruluşu Center for Biological Diversity (Biyolojik Çeşitlilik Merkezi) tarafından bir basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıya araştırma kuruluşu Oil Change International'ın Küresel Politika Kampanya Yöneticisi Romain Ioualalen, Kenya merkezli çevre hareketi Africa Movement of Movements temsilcisi Omar Elmawi, Biyolojik Çeşitlilik Merkezi Enerji Adaleti Programı Direktörü Jean Su ve Kolombiya merkezli çevre örgütü Colombia Anti-Fracking Alliance Temsilcisi Yuvelis Morales katıldı.

Toplantı COP30 taslak metninin UNFCCC tarafından yayımlanmasının hemen ardından yapıldı. İklim finansmanı, tek taraflı ticaret kısıtlamaları, ulusal katkı beyanlarının iyileştirilmesi ve şeffaflık konularının öne çıktığı ve bu dört ana başlık altındaki sorunlara birden fazla seçenekle cevap veren taslak metinde özellikle bu konularda yeni çalışma grupları oluşturulması önerisinde bulunuldu.

Romain Ioualalen, konuşmasına taslak metin üzerine değerlendirme yaparak başlarken, "Bu sabah önümüze konan seçeneklerin hiçbiri, burada karşı karşıya olduğumuz sorunları aşabilmek için yeterli ya da işe yarar değil, çözümün yakınından bile geçmiyor. Metnin şu anki haliyle kabul edilmesi tam anlamıyla görev ihmali olur." dedi.

Metinde tarafların fosil yakıtlar üzerine çeşitli çalışma grupları oluşturması önerisini değerlendiren Ioualalen, çalıştay düzenlemek ya da fosil yakıtlar konusunda bakanlar düzeyinde üst düzey yuvarlak masa toplantıları yapmak için COP kararına ihtiyaç bulunmadığını, bunların zaten isteyen herkes tarafından yapılabileceğini ve halihazırda sık sık yapıldığını kaydetti.

Ioualalen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Evet, ilerleme var ama kesinlikle gereken ölçekte değil. COP30 zirvesinde gerçekten küresel olarak işleyen bir fosil yakıttan uzaklaşma yol haritasının anahtarı adaletten geçiyor. Bu süreç, 'Hangi ülke fosil yakıtları ne zaman aşamalı olarak kaldıracak?' sorusuyla yüzleşmeli. Tüm ülkelerin aynı takvime uyması mümkün değil."

Ioualalen bu hedefin gerçekleştirilmesi için en önemli faktörün finansman için yeterli kaynakların oluşturulması olduğunu söyledi.

"Yapılması gereken ilk şey sözleri eyleme dönüştürmektir"

Omar Elmawi ise küresel sistemin mevcut koşullarda fosil yakıtların esiri olduğu değerlendirmesinde bulunarak "Büyük bir 'arınma' sürecinde yapılması gereken ilk şey, sizi ele geçiren kötü ruhun adını koymaktır. Bizim durumumuzda bu kötü ruh fosil yakıtlardır." sözlerini sarf etti.

Fosil yakıt meselesinin ancak Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde gerçekleşen COP28'de ele alınabildiğini hatırlatan Elmawi şöyle devam etti:

"Dubai’de ilk kez fosil yakıtlardan bahsettik ve fosil yakıt kullanımından uzaklaşmamız gerektiğini söyledik. Şimdi ise buradayız ve fosil yakıtlardan nasıl uzaklaşacağımız, bunları nasıl aşamalı olarak kaldıracağımız üzerine konuşmaya başlıyoruz. Eğer bizi fosil yakıtlardan uzaklaşmaya veya fosil yakıtları aşamalı olarak kaldırmaya yönlendirecek bir yol haritası arıyorsak, yapılması gereken ilk şey, söz vermeyi bırakıp verilen sözleri eyleme dönüştürmektir."

"ABD'nin katılmaması bir fırsat"

Jean Su, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesini Paris Anlaşması’ndan çekmesine ve ABD’nin zirveye katılmamasına rağmen Washington’un hala sürecin önemli bir aktörü olduğunu ifade etti.

ABD’nin dünyanın en büyük fosil yakıt üreticisi ülkelerinden biri olduğunu hatırlatan Su, "Dünyanın fosil yakıtlardan çıkmayı hedefleyen bir yol haritasını veya eylem planını benimsemesi, Trump yönetiminin bizi fosil yakıt çağına geri sürükleme girişimlerini reddetmesi anlamına gelecektir." şeklinde konuştu.

Mevcut ABD yönetiminin zirveye katılmamasını, süreçlerin tıkanmayacak olması nedeniyle bir fırsat olarak nitelendiren Su, "Eğer bu süreçten bir yol haritası çıkar veya önümüzdeki birkaç yıl içinde bu yol haritasını oluşturma süreci başlarsa, bu, Trump yönetimi görevden ayrıldıktan sonra ABD yönetiminin söz konusu yol haritasına uymakla yükümlü olacağı anlamına gelir." değerlendirmesinde bulundu.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR