AB Komisyonu ve AP'den "COP30 uygulama COP'u olmalı" mesajı

19.11.2025
İstanbul

BM İklim Zirvesi COP30 kapsamında Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından düzenlenen basın toplantısında, COP30'un uzun yıllardır verilen sözlerin uygulamaya geçtiği bir zirve olması gerektiği dile getirildi.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Toplantıda İklim, Net Sıfır ve Temiz Büyümeden Sorumlu AB Komisyonu Üyesi Wopke Hoekstra ile AP COP30 Delegasyonu Başkanı Lidia Pereira birer konuşma yaptı.

Hoekstra, gerek Brezilya'nın Belem kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) zirvesindeki müzakerelerde gerekse AB içinde yürüttükleri politika yapım süreçlerinde fosil yakıtlardan uzaklaşma konusunda önemli adımlar attıklarını, bu noktada eyleme geçmek için artık kaybedilecek zaman olmadığını söyledi.

COP30'da ikinci haftanın ortasında müzakere süreçlerinin yoğunlaştığını, iklim krizinde "uç noktalara" yaklaşıldığında müzakerelerdeki azmin de artması gerektiğini ifade eden Hoekstra, "Bu COP’u başarılı olarak nitelendirmenin tek yolu, tüm bu konularda verdiğimiz sözleri eyleme dönüştürmektir." dedi.

Müzakereler esnasında dünyanın her bölgesinden delegelerle bir araya geldiklerinden bahseden Hoekstra, "Burada birçok taraf, bu COP’un başarılı olmasını sağlamak istiyor. Genel olarak gözlemimiz bu yönde. Karşı karşıya olduğumuz sorun yalnızca bizi ilgilendirmiyor. Bu durum, gezegende şu anda yaşayan herkes için büyük sonuçlar doğuruyor ve kuşkusuz gelecek nesiller için de önem taşıyor." şeklinde konuştu.

COP sürecinde zirve tarihinde alınan önemli kararların hayata geçirilmesi için üzerine konuşulan yol haritasının önemine işaret eden Hoekstra, bu yaklaşımı beğendiklerini ve Avrupa'da bu doğrultuda birçok önemli adım atıldığını anlattı.

Uyum konusunun da özellikle Küresel Güney ülkelerinden gelen temsilcilerle yürütülen müzakerelerin merkezinde olduğunu aktaran Hoekstra, şu değerlendirmeleri paylaştı:

"İklim değişikliği konusunda karşı karşıya olduğumuz sorun o kadar büyük bir hal aldı ki maalesef yalnızca azaltım çabaları artık yeterli olamayacak. Eğer 20-30 yıl önce başlasaydık işe yarayabilirdi ancak artık yeterli değil. COP29’da verdikleri finansal taahhütlerin arkasındayız. Yapacağımız en önemli şey, bu kaynakların en savunmasız kesimlere, özellikle küçük ada devletlerine ve en az gelişmiş ülkelere ulaşmasını sağlamaktır. Çünkü kaynaklara en çok ihtiyaç duyulan bölgeler buralar ve karşı karşıya olduğumuz sorunun sorumluluğunda en az pay sahibi olan bölgeler de buralar."

"Sürdürülebilir büyümeyi halkla birlikte sağlamalıyız"

Lidia Pereira ise müzakerelere büyük bir azimle geldiklerini ve Avrupa'ya uygulamanın merkeze alındığı bir gündemle dönmek istediklerini belirtti.

AB'nin fosil yakıtlardan uzaklaşma konusunu ciddiyetle ele aldığını vurgulayan Pereira, "Burada gerçekten güçlü bir taahhüt olmalı çünkü karbon salımını azaltırken ekonomik büyümenin mümkün olduğunu Avrupa'da biliyoruz ve bunu dünya genelindeki ortaklarımızla birlikte gerçekleştirmek istiyoruz. Bu COP, tam manasıyla bir uygulama COP’u olmalı. Son yıllarda birçok COP’a katıldım ve çok net bir şekilde gördüm ki imzaladığımız anlaşmalara uymadığımız sürece yalnızca konuşmalara devam ediyoruz. İki hafta boyunca iklim ve çevreyi siyasi önceliklerin en üstüne koyduk ancak yılın geri kalanında da gerçekten uygulamaya bağlı kalmamız gerekiyor." sözlerini sarf etti.

Adil geçiş kavramını sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesinde anahtar olarak nitelendiren Pereira, "Bir siyasetçi seçmenine gidip 'Bu hedefler uğruna maaşınızdan veya yaşam standartlarınızdan vazgeçmeye hazır mısınız?' diye sorsa, muhtemelen cevap 'hayır' olacaktır. Bu nedenle sürdürülebilir büyümeyi halkla birlikte, yapıcı bir şekilde sağlamalıyız." ifadelerini kullandı.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR