Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile medya temsilcilerinin de aralarında olduğu yemekte hem çevre sorunları hem de ilham veren hikayeler konuşuldu.

Sohbette, atıklardan portreler yapan sanatçı Deniz Sağdıç hem "Sıfır Noktası" sergisinden hem de çalışmalarından bahsederken, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Genel Müdürü Aslı Pasinli, su sorununa dikkati çekti, özellikle tarımda yüzde 70’leri aşan sulamayla ilgili çalışmalarını ve yapılabilecekleri anlattı. Konuklar su tasarrufunun önemine dikkati çekti.

Emine Erdoğan tek tek dinledi

Çiftçilikle uğraşan ve organik tarıma gönül veren Halil Halaç’ın tavsiyeleri üzerine ilerleyen sohbette tarımda sürdürülebilirlik için çiftçinin yönlendirilmesi gerekliliği, tohum, kompost gibi unsurların önemi yine Emine Erdoğan tarafından vurgulanan konular arasındaydı.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın da su sorunuyla ilgili uyarılarının ardından, konuklarının aktardıklarını tek tek dinleyen Emine Erdoğan, Bakan Kurum'a, Tarım Bakanlığının da dahliyle ortak bir çalıştay düzenlenmesi tavsiyesinde bulundu.

Emine Erdoğan çevre duyarlısı çocuğun hikayesini alkışladı

Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesi ve projenin özellikle çocuklar üzerindeki olumlu etkileri de sohbetin ana gündem maddelerinden biriydi.

Sıfır Atık Mavi Projesi’nin de gündeme geldiği sohbette, denizlerde dip temizliğinin sadece belli bir derinliğe kadar yapılabilmesi tartışıldı.

Kitabın yazarlarından eğitimci Sümeyye Ceylan söz alıp çevre eğitimlerinin daha yoğun şekilde sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Ceylan, konuşmasında bir anekdot da paylaştı. Ceylan, Orman Kaşifleri Projelerine katılan bir çocukla ilgili şunları anlattı:

"Orman Kaşifleri Projemize katılan bir çocuk, birkaç hafta sonra ailesiyle piknik yapmaya ormana gidiyorlar. Piknikten donra yüksek ses yapan araçları gidip uyarıyor, 'Burada canlılar yaşıyor, stres oluyor, kısar mısınız?' diye. Onların da hoşuna gidiyor, kısıyorlar. Ailesi piknikten sonra çöplerini alanda bulunan kutulara atacak ama izin vermiyor, yan masalarda oturanlara da izin vermiyor. 'Kova var ama' denilince, 'Olsun, burası orman, çöpün yeri burası değil' diyor. Bunları aldıkları yere götürmelerini söylüyor. Çöpleri evlerine götürtüp, yakınlarda attırıyor. Sonra annesi beni arayıp teşekkür etti; '2 saatlik bir şeyde ne öğrenebilir ki çocuk diye düşünmüştük ama hepimize, bütün oradaki insanlara büyük bir ders verdi' dedi. Ben de konuyu öyle öğrendim.'

Bu anı üzerine Emine Erdoğan, "Ben de onu alkışlıyorum" diyerek çocuğu alkışladı.

TEMA da çocukların çevre konusundaki eğitimlerinin yoğunlaştırılarak sürdürülmesi gerektiğini tavsiye etti.

Kuşlara özel hassasiyet

Utah Üniversitesi Biyoloji Fakültesi ve Koç Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Çağan Şekercioğlu da KuzeyDoğa Derneğinden, arazideki kuş gözlemlerinden, Aras Kuş Cenneti’nden bahsetti. Prof. Dr. Şekercioğlu’nun Emine Erdoğan ve Bakan Kurum’la yeni projeleri için özel bir görüşmeleri de oldu.

Kuşlarla ilgili kısmı ilgiyle dinleyen Emine Erdoğan o sırada parmağında, nesli tükenen Kauai kuşu figürlü bir yüzük taşıyordu.

Ötüşü en son 1987'de kaydedilen bu kuşun hüzünlü bir öyküsü de söz konusu ve Emine Erdoğan kuştan bahsettiği programlarda gözyaşlarına hakim olabilmek için kendini zor tuttuğunu söyledi. Dünya Ortak Evimiz kitabının kapağında da endemik kuş türlerinden “Kauai"nin fotoğrafı yer alıyor.

Yazarlar buluşmasında bir müzik dinletisi de oldu. 3 kız kardeşin kurduğu Samida grubu, enstrüman olmadan şarkılar söyleyerek konukları, bir anlığına da olsa memleketleri Artvin’e götürdü.