

Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.
Uzun ve şeritli yapraklara sahip Akdeniz'in endemik türü "posidonia oceanica", 40 metreye kadar kumlu deniz tabanında geniş çayırlar oluşturuyor. Fotosentez yaparak oksijen üreten bu canlılar, atmosferdeki karbondioksiti emerek büyük miktarda karbon depolayabiliyor. Deniz çayırlarının bir yılda metrekarede 5 bin litre oksijen üretme kapasitesi nedeniyle "denizlerin akciğerleri" olarak adlandırılıyor. Uluslararası akademik verilerde, bu canlının Akdeniz'in genelinde yaklaşık 50 bin kilometrekarede bulunduğu tahmin ediliyor.
Aynı zamanda deniz ekosisteminde biyoçeşitlilik sağlayan bu bitkiler, balıklar, kabuklular ve birçok organizma için üreme ve beslenme alanı oluşturuyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından, "posidonia oceanica" deniz çayırlarının karbon tutma kapasitesini belirlemeye yönelik projede ilk veriler elde edildi. TÜBİTAK 1001 Programı kapsamında desteklenen çalışma, deniz çayırlarının iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolünü ortaya koymayı amaçlıyor.
Enstitüden deniz jeolojisi, jeofizik, deniz kimyası, biyoloji, oşinografi ve kıyı mühendisliği alanlarında görev yapan 17 bilim insanı, İzmir'in Karaburun ile Mordoğan açıklarında çok disiplinli bir araştırmayla türün dağılımı ve karbon emme kapasitesini inceliyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Barış Akçalı AA muhabirine, geçen sene başlayan projede ilk verilerin elde edildiğini belirterek, çalışmanın yalnızca deniz çayırlarının haritalanmasına değil, aynı zamanda deniz kimyacılarından oşinograflara, biyologlardan jeofizikçilere kadar farklı disiplinlerin birlikte yer aldığı geniş kapsamlı bir araştırma olduğunu hatırlattı.
Karaburun'da bir pilot alan belirlediklerine işaret eden Akçalı, "Burada 'posidonia oceanica'nın haritasını çıkarıyor, sağlık durumunu değerlendiriyoruz. Aynı zamanda mevcut karbon tutma kapasitesini ve mat dediğimiz deniz çayırının ölü bitki ve sedimandan oluşan katmanı, yüzyıllar içinde sediman altında biriken karbon tabakasının kalınlığını jeofizik yöntemlerle ölçmeye çalışıyoruz. Bunu başarabilirsek, deniz çayırlarının yalnızca yüzeydeki değil, tarihsel olarak depoladıkları karbon miktarını da ortaya koyabileceğiz. Bu da bizim için çok önemli bir eşik olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Akçalı, ilk arazi çalışmalarının tamamlandığını, jeofizik ekibinin deniz çayırlarının derinlik ve kalınlık haritalarını oluşturduğunu, kimyasal analizlerin ise sürdüğünü belirterek, "İzmir Karaburun ile Mordoğan arasında belirlenen araştırma alanında yaklaşık 33 metre derinliğe kadar deniz çayırı tespit ettik. Ancak geçmişte 38-39 metrelerde de bu türün var olduğu biliniyor. Kirlilik nedeniyle ışık geçirgenliğinin azalması, suyun bulanıklığının artması ve sıcaklıkların yükselmesi gibi etkenlerle çayırlar daha sığ bölgelere çekilmiş durumda." ifadesini kullandı.
Karaburun açıklarındaki çayırların bölgeden bölgeye farklılık gösterdiğine dikkati çeken Akçalı, "Bazı alanlarda bitkiler son derece sağlıklı, bazı bölgelerde ise orta kalitede. İzmir Körfezi'ne yakınlık ve Gediz Nehri'nin kirlilik etkisi de burada belirleyici olabilir. Oşinograflar akıntı paternini çıkardığında bu ilişkiler daha net ortaya konacak." dedi.

Deniz çayırının mat alanı yaklaşık olarak 4 kilometrekare olarak hesaplandı
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Jeolojisi ve Jeofiziği Programı Araştırma Görevlisi ve proje yürütücüsü Dr. Tarık İlhan da, projede dalgıçlar aracılığıyla bitkinin kökü ve tortu tabakasından biyolojik örnekler alındığını ifade etti.
Bitkinin karbon tutma kapasitesine ilişkin ilk sonuçların elde edildiğini vurgulayan İlhan, şunları kaydetti:
"Sığ sismik ve yanal taramalı sonar verilerden elde edilen, deniz çayırının mat denilen ölü bitki ve sedimandan oluşan katmanı, Karaburun ile Mordoğan arasındaki belirlenen araştırma alanında yaklaşık olarak 4 kilometrekare olarak hesaplandı. Kapladığı hacim bakımından karbon tutma miktarını, tamamlanacak olan analizlerle birlikte ortaya çıkaracağız."