Soykırımın ikinci yılında Gazze: İsrail yalanlarıyla algı manipülasyonuna devam ediyor

Gaye Güllü / 06.10.2025
İstanbul

7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'yi abluka altında tutan İsrail, bölgedeki katliamı meşrulaştırmak ve kamuoyunu kendi lehine etkilemek amacıyla sistematik bir yalan ve dezenformasyon kampanyası yürütüyor. Bu kampanyalar, sadece bölgesel değil, küresel kamuoyunu etkilemeyi hedefleyerek, Gazze'deki saldırıları örtmeye çalışan bir propaganda aracı olarak işlev görüyor.


Bilginin Doğrusu Cebinizde:

Yanıltıcı içerikler her yerde! Sosyal medyada önünüze düşen dezenformatif haberlerin doğruları her gün telefonunuza gelsin isterseniz, bağlantıya tıklayın: Teyit Hattı’nın WhatsApp kanalına katılın.

İsrail'in gündeme getirdiği asılsız iddiaların çoğu, Tel Aviv hükümetinin resmi sosyal medya hesaplarında veya yetkililer tarafından kameralar karşısında duyuruldu. Ancak bu iddiaların yanıltıcı olduğu ortaya çıkmasına rağmen, sorumlular kamuoyunu yanlış bilgilendirdiklerine dair hiçbir açıklama yapmadı. Bu yöntem, İsrail’in küresel düzeyde yürüttüğü algı operasyonlarının en güçlü araçlarından biri olarak kullanıldı.

Anadolu Ajansı Teyit Hattı, Gazze'deki soykırımın ikinci yılında, İsrail'in gündeme getirdiği temelsiz iddiaları ve yanıltıcı haberleri mercek altına aldı.

Hastane Saldırılarını İlişkin Yanıltıcı İddialar

İsrail ordusu 2 yıldır sistematik biçimde hedef aldığı hastanelere yönelik saldırılarını meşrulaştırmak için yanıltıcı iddialarla gündeme geldi.

1- "El-Ehli Baptist Hastanesi'ne Filistin İslami Cihat Hareketi saldırı düzenledi"

Gazze'nin en eski hastanesi olarak bilinen El-Ehli Baptist Hastanesi'ne 17 Ekim'de düzenlenen İsrail hava saldırısı can kaybının en yüksek olduğu saldırılardan biri olarak kayıtlara geçti. Saldırıda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 500'den fazla sivil hayatını kaybetti. Kamuoyunun tepkisine neden olan bu saldırı sonrasında İsrail saldırının sorumlusu olarak Filistin İslami Cihat Hareketi'ni işaret etti.

Ancak saldırı anına ilişkin görüntüleri inceleyen bağımsız araştırmacılar ve uzmanlar, saldırıdan İsrail ordusunun sorumlu olduğu sonucuna vardı. Araştırmalar sonucunda hastaneye isabet eden füzenin İsrail tarafından ateşlendiği belirlendi.

2- "Hamas üyeleri Gazze'deki Endonezya Hastanesi'ne Silah Taşırken Görüntülendi"

İsrail ordusunun hastanelere yönelik saldırılarını gerekçelendirmek için ortaya attığı iddialardan bir tanesi de Endonezya Hastanesi'nde çekilen bir görüntüde Hamas üyelerinin hastaneye mühimmat taşıdığı iddiasıydı.

Yapılan araştırmada, görüntülerin İsrail'in Endonezya Hastanesi'ne düzenlediği saldırı sonrasında kaydedildiği ve kalabalığın hastaneye sığınan sivilleri gösterdiği belirlendi. Görüntülerdeki ışıkların karartılmasıyla nesnenin silah olmadığı ortaya çıktı. 

3- "Hamas'ın Nöbet Listesi Çocuk Hastanesinden Çıktı"

Kasım 2023’te Hamas’ın Rantisi Çocuk Hastanesi’ni kuşatma altına almasıyla hastaneden paylaşılan görüntüler uzun süre gündemde kaldı. İsrail ordusu, hastanede bulunduğu iddia edilen silahları gösteren bir video yayımladı; ancak daha sonra aynı yerde çekilen ikinci videoda, ilk kayıtta yer almayan mühimmatların sonradan eklendiği ortaya çıktı.

Videoda konuşan İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, duvarda asılı bir listenin “Hamas üyelerinin esirlerin başında nöbet tutmak için kullandıkları bir liste” olduğunu iddia etti. Oysa listede yalnızca haftanın günlerinin yer aldığı anlaşıldı ve bu durum kamuoyunda alay konusu oldu.

4- Sahte Hemşirenin Kurgu Videosu

Şifa Hastanesi'nde hemşire olarak çalıştığını öne süren bir kadının videosu Kasım 2023'te  sosyal medyada dolaşıma girdi.

Hemşire olduğunu iddia eden kadın çektiği videoda, "Dünya bunları bilmeli. Dünya Hamas'ın burada neler yaptığını bilmeli. Hastanenin tamamını ele geçirdiler. İlaçların ve akaryakıtın tamamını aldılar. Hastaları tedavi edecek hiçbir şeyim kalmadı." ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı Teyit Hattı, sosyal medyada milyonlarca kez paylaşılan videonun ses kanallarını inceleyerek bazı tutarsızlıkları tespit etti.

Videoda "8. saniye, 19. saniye, 28. saniye, 38. saniye, 45. saniye, 49. saniye, 53. saniyede" patlama seslerinin duyulurken, bu patlama seslerinin hepsinin birbirleriyle aynı olduğuna dair şüphe üzerine yapılan incelemede, aynı patlama efektinin videoda peş peşe kullanıldığı ortaya çıktı.

Kamuoyunu Yanıltmaya Yönelik İddialar

7 Ekim'de Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın İsrail'e düzenlediği saldırının ardından İsrail basını ve uluslararası medya kuruluşları, Hamas mensuplarının Kfar Aza'da 40 İsrailli bebeğin kafasını kestiğine ilişkin asılsız haberleri yaymaya başladı.

Bu iddia bir anda dünya basınında yankı buldu. ABD yönetiminden art arda açıklamalar geldi ve bu, İsrail'e destek veren grupların en çok sarıldığı argüman oldu.

Anadolu Ajansı muhabiri ise konuyu İsrail ordusu sözcülüğüne sorduğunda, ordu, bu iddiaya kaynak haberleri gördüklerini ancak ellerinde iddiayı teyit edecek bir bilgi bulunmadığını paylaştı. 

İsrail algı yönetimini sosyal medyada da sürdürdü. Ordunun ABD merkezli sosyal medya platformu X hesabından yapılan bir paylaşımda, Batı Şeria'ya düzenlenen baskın esnasında tutuklanan Filistinlilere ait olduğunu iddia ettiği bir tüfeğin fotoğrafını paylaşıldı. İsrail, Batı Şeria'daki baskında silahların el geçirildiğine dair bir kanıt olarak, bu fotoğrafı dünya kamuoyuna sundu. Yapılan araştırmada, silah olduğu iddia edilen nesnenin "oyuncak makineli tüfek" açıklamasıyla satışa sunulduğu ortaya çıktı. Jel mermi ile çalışan oyuncak tüfeğin aslında ,Karabiner 98k model keskin nişancı tüfeğinin kopyası olduğu anlaşıldı.

Gıda Yardımlarına Yönelik Yalanlar

Gazze'ye insani yardım girişlerini kontrol altına alan İsrail, Gazze Şeridi içinde göçe zorlanan Filistinlilerin temiz su, elektrik, akaryakıt ve sağlık hizmetlerine erişimi de engellendi. Gıda yardımı almak için sıraya giren siviller İsrail askerleri tarafından yaylım ateşine tutuldu. İsrail ordusu son aylarda ise yardım tırlarının bölgeye ulaşmasını engelleyerek, gıda tedariğini durma noktasına getirdi.

İsrailli kaynaklar ise Gazze'de herhangi bir gıda sorunu olmadığını, bölgeye giren malzemelere Hamas'a bağlı Filistinli silahlı gruplar tarafından el konduğu yönünde manipülatif içerikleri sosyal medya platformlarında algı kampanyaları yürüttü.

İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın ABD merkezli sosyal medya platformu X üzerinden paylaştığı ve bir depoda kaydedildiği anlaşılan videoda kalabalığın tırların üzerine çıkarak kolileri açtığı anlar yer aldı. Videoya "Burası Hamas'ın Gazze'nin merkezindeki deposu; sivillerden uzak tutulan yiyeceklerle dolu. Halk içeri akın etti. Hamas ateş açtı." ifadeleri eklendi.

Basına ve sosyal medyaya yansıyan fotoğraf ve videolar incelendiğinde, İsrailli kaynaklar tarafından "Hamas'ın gıda deposu." olarak tanıtılan adresin, BM'ye ait olduğu ortaya çıktı. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP), X hesabından yaptığı açıklamada "şiddetli açlıkla boğuşan çok sayıda kişinin gıda alabilmek için" Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bulunan WFP'nin el-Gafari gıda deposuna girdiği belirtildi.

Gazze'deki gıda krizinden Hamas'ı sorumlu tutan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 25 Temmuz 2024'te ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmada, İsrail'in insani yardımların girişine izin verdiğini öne sürdü. Krizin asıl kaynağının İsrail'in engellemeleri olmadığını, aksine Hamas'ın sistematik bir şekilde bu yardımlara el koyması olduğunu iddia etti.

Ancak The New York Times (NYT) gazetesi konuyla ilgili yayınladığı bir haberinde İsrailli iki üst düzey askeri yetkilinin, "Gazze'de Hamas'ın Birleşmiş Milletler yardımlarını sistematik olarak çaldığına dair herhangi bir kanıt bulamadıklarını açıkladığını" yazdı.

Yine İsrail resmi sosyal medya hesaplarından yapılan bir paylaşımda, Gazze'de yemek kuyruğunda bekleyen kalabalığı gösteren fotoğrafın 'kurgu' olduğu ve fotoğrafın bir kamyonun arkasında çekildiği iddia edildi.

İsrail'in Alman Gazetesi Bild'e dayandırdığı iddianın arka planı incelendiğinde, haberde belirtilenin aksine fotoğrafın çekildiği alanın bir kamyon kasası olmadığı belirlendi. Kuzey Gazze Aşevi'nde yemek dağıtımı için çeşitli metaller kullanılarak korunaklı bir alan oluşturulduğu, bu noktada beslenme ihtiyacı olan Gazzelilere defalarca yemek dağıtıldığı anlaşıldı.