İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik aylardır süren saldırılarında on binlerce sivil hayatını kaybederken, hastaneler hedef alındı, temel altyapı tahrip edildi ve halk açlıkla karşı karşıya bırakıldı. Bu süreçte, İsrailli bazı gazeteciler, askerler ve akademisyenler yalnızca sessiz kalmakla yetinmedi; askeri operasyonları meşrulaştıran ve sivilleri hedef almayı haklı gösteren açıklamalarda bulundu.
İran’ın 13 Nisan 2025’te İsrail’e düzenlediği füze saldırılarının ardından bu tutumda dikkati çeken bir değişim yaşandı. Daha önce Gazze’deki sivil ölümlerini küçümseyen ya da doğrudan suçlayan bu isimler, İran saldırıları sonrasında sosyal medya üzerinden “insanlık”, “sivilleri koruma” ve “şiirsel adalet” gibi kavramlara atıf yapan söylemler benimsemeye başladı.