Avrupa'da Müslümanların oranı durmaksızın yükseliyor

Avrupa, hızla artan Müslüman nüfus karşısında kültürel dönüşüm, aidiyet ve toplumsal uyum gibi başlıklarda zorlu bir kimlik sınavıyla karşı karşıya

Avrupa'da Müslüman nüfus hızla artıyor. Almanya’da yaşayan Müslüman sayısı 5,5 milyonu aşarken, Berlin’de en popüler erkek çocuk ismi hâlâ “Muhammed”. İspanya’daki Müslüman nüfus ise son 30 yılda 10 kat artarak 2,5 milyonu geçti.

Araştırmalar, 2030 yılı itibarıyla Müslümanların Avrupa nüfusunun %8’ini, 2050 yılına kadar ise %14’ünü oluşturabileceğini öngörüyor. Almanya’da Müslüman nüfus oranının %20’ye, Fransa’da %18’e, İngiltere’de %17’ye, Hollanda’da ise %15’e çıkması bekleniyor. 

Küresel ölçekte ise Müslüman nüfusun 2060 yılına kadar dünya genelindeki artış hızının iki katına çıkacağı ve dünyanın en büyük dini grubu olacağı tahmin ediliyor.

Avrupa’daki Müslümanların ortalama yaşı 30,4 iken, genel Avrupalı ortalaması 43,8 olarak hesaplanıyor. Müslüman kadınların doğurganlık oranı ortalama 2,6 çocuk, diğer Avrupalı kadınların ise 1,6 çocuk düzeyinde bulunuyor.

Müslüman nüfusun artışı, bazı kesimlerde kimlik krizi ve kültürel dönüşüm endişelerini tetiklerken, kamuoyu araştırmalarına göre İngiltere, Almanya, Fransa, İsveç ve Hollanda’da çoğunluk Müslümanlara olumlu bakıyor.

Almanya’da siyasi sağın %47’si Müslümanlara olumsuz yaklaşırken, sol kesimde bu oran %17’de kalıyor. Avrupa genelinde ise Müslüman karşıtı vakaların %80’inin hükümet politikalarından kaynaklandığı belirtiliyor.

Birçok Avrupa ülkesinde Müslüman gençler aidiyet krizleri ve dışlanmışlık hissi yaşıyor. Kimileri kendi dini ve kültürel kimliklerini korumaya çalışırken, toplumda hâlâ “yabancı” olarak algılanıyorlar. Bu durum, Avrupa toplumlarının önünde önemli bir sınav oluşturuyor.