Almanya'da Filistin'e destek gösterilerine sert müdahaleler sürerken, Aachen Üniversitesi ve Dortmund Üniversitesi'nin oturma eylemi yapan öğrencilerini gözaltına aldırmak için polise resmi talepte bulunduğu ortaya çıktı.
Gözaltına alınan öğrencilerin avukatlığını yapan Yalçın Tekinoğlu, "çimlere bastıkları" ve "ağaçların sulanmasını engellediği" gerekçesiyle engellenmeye çalışılan öğrencilerin uğradığı baskıyı AA muhabirine anlattı.
Aachen Üniversitesi ve Dortmund Üniversitesi, geçen ay, İsrail'in Gazze'deki soykırımını protesto etmek için düzenlediği oturma eylemini üniversite yönetimi polise baskı yaparak bitirmeye çalıştı.
Onlarca öğrencinin üniversiteyi "işgal ettiğini" iddia eden üniversite yönetimi, daha sonra öğrencilerin gözaltına alınmasında baş rol oynadığı gerekçesiyle öğrenciler tarafından dava edildi.
Aachen Üniversite yönetimini dava eden öğrenciler, davayı kazanırken, Dortmund Üniversitesi'nin davası halen sürüyor.
Anadolu Ajansı, üniversite yönetiminin, öğrencilerin tutuklanması için Almanya İçişleri Bakanlığı'na baskı yaptı ve polis gücünü harekete geçirdiği belgeye ulaştı.
Üniversite öğrencilerinin davalarını takip eden avukat Yalçın Tekinoğlu, AA muhabirine, üniversitelerin Filistin destekçisi öğrencilere uyguladı hak mahrumiyeti hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Üniversitelerde, toplanma ve ifade özgürlüğü engellenmeye çalışılıyor
Tekinoğlu, İsrail'in Gazze'deki soykırımını Almanya'da protesto eden öğrencilerin davalarına baktığını söyleyerek, üniversitelerin öğrencilere karşı hak ihlalleri yaptığını belirtti.
Almanya'nın önde gelen üniversitelerinin öğrencilerin Filistin'i desteklemek için yapılan protestoları engellemeye çalıştığını dile getiren Tekinoğlu, "Almanya'nın birçok şehirlerindeki üniversitelerde yapılan protestoların bazıları polis ve eyalet makamları tarafından yasaklandı bazıları da engellenmeye çalışılıyor." dedi.
Tekinoğlu, Almanya'nın önde gelen üniversitelerinden olan Aachen ve Dortmund Üniversite yönetimlerinin polise protestolara müdahale konusunda baskı yaptığını ifade ederek, üniversite yönetimlerinin öğrencilere dava açarak okul hayatlarını bitirmeye çalıştığını aktardı.
Üniversite yöneticilerinin, İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamı protesto eden üniversite öğrencileri suçladığını bildirerek, "Yönetim, kampüs içerisindeki protestolar uzadıkça toplanmanın bir sebebinin kalmadığını iddia ediyor. Bizim mahkemeye sunduğumuz argümanların en başında Orta Doğu'daki işgal devam ettikçe bu protestoların uzatılmasında bir mahsur olmadığını var." ifadelerini kullandı.
Tekinoğlu, protesto hakları elinden alınan ve üniversite yönetimi ile mahkemelik olan öğrencilerin karşı dava açtığını işaret ederek, üniversite öğrencilerinin bir davayı kazandığını Kuzey Ren-Vestfalya Yüksek Kamu Mahkemesi'nde bir davanın da devam ettiğini vurguladı.
Üniversite yönetimleri ve polisin "komik" sebeplerle öğrencilerin Filistin'i destekleyen eylemleri yapmasını engellemek istediğini kaydeden Tekinoğlu, şöyle devam etti:
"Polis ve üniversite yönetimleri, Filistin'i destekleyen öğrencilerin kampüse çadır kurmaları ve oturma eylemi düzenlemelerini engellemeye ve kısıtlamaya çalışıyor. Aachen Üniversitesi mahkemede eylem yapılan yerdeki çimenlerin ezilmesini veya çadırlardan dolayı kampüsün o kısımdaki ağaçların yeterince sulanamadığını iddia ederek protestoların yasakladıklarını söyledi. Mahkeme, protestoların yanlış sebeplerden dolayı kısıtlandığını karar verdi. Dortmund Üniversitesi ve diğer üniversitelerde eylemleri yasaklamak için mahkemeye başvurdu."
Tekinoğlu, ifade özgürlüğünü kimsenin yasaklayamayacağını ve üniversite öğrencilerini her zaman destekleyeceğinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Üniversitelerin protestoları yasaklamak istemesi ve engellemesi kanun dışıdır. Buradan hem Almanya'daki hem de Avrupa'daki öğrencilere sesleniyorum. Anayasada ifade ve toplanma hakkı özgürlüğü var. Demokrasinin kökleri bu haklara dayanır. Protesto özgürlüğünün kısıtlandığı bir yerde öğrenciler veya herhangi bir vatandaş mutlaka polis şiddetine, devletin şiddetine karşı dik dursun yılmasın. Gerektikçe uzman avukatlara başvursunlar. Seslerini medyaya bütün dünyaya duyuruyorum duyursunlar."
Almanya'daki üniversite öğrencilerinin Gazze nöbeti
İsrail'in Gazze başta olmak üzere Filistin'e saldırıları artarak devam ederken Almanya'daki üniversiteler, İsrail karşıtı gösterilerin odak noktaları olarak öne çıktı.
Almanya'daki üniversite öğrencileri bu kapsamda okullarda Gazze nöbeti başlatırken üniversite yönetimlerini İsrail'in şiddet eylemlerini kınamaya ve ateşkes çağrısında bulunmaya davet etti.
Öğrenciler, İsrailli şirketlerden hizmet alınmaması ve bunlarla bağların koparılmasını isterken üniversite yönetimleri ise olayları güvenlik tedbirleriyle bastırmaya çalıştı.
Çok sayıda okulda polisin müdahalesi sonucu yüzlerce öğrencinin gözaltına alınmasına karşın gösterilerin büyüyerek diğer üniversitelere de yayılması İsrail saldırılarının dünya medyasında yer edinmesini sağladı.
Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Hür Üniversitesi, Brüksel Özgür Üniversitesi, Amsterdam Üniversitesi, Cenevre Üniversitesi, Dortmund Üniversitesi ve Aachen Üniversitesi öğrenci protestolarının öne çıktığı üniversiteler oldu.
Gösterilere destek veren bazı profesörler de üniversite yönetiminin İsrail ile işbirliğini sürdürme kararını kınayan açık mektuplar imzaladı.
Öğrenci protestoları bazı üniversite yönetimlerinin olayları güvenlik tedbirleriyle çözme girişimleri sonucu olaylar çıktı.
Öğrenciler kampüslere kamp kurarken üniversite yönetimlerinin davetiyle gelen polis ekiplerinin biber gazı dahil sert yöntemler kullandığı olaylar sonucu çok sayıda öğrenci gözaltına alındı.