Trump'ın "terör örgütü" ilan ettiği "Antifa" lidersiz ve hiyerarşisiz hareket olarak öne çıkıyor

Ayşe İrem Çakır
18.09.2025
Ankara

ABD'de Cumhuriyetçi aktivist Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından Başkan Donald Trump'ın "terör örgütü" ilan ettiği "Antifa", lidersiz ve hiyerarşisiz hareket olarak öne çıkıyor.

Instagram'da daha fazlası için takip edin

ABD'de Cumhuriyetçi aktivist Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından Başkan Donald Trump'ın "terör örgütü" ilan ettiği "Antifa", lidersiz ve hiyerarşisiz hareket olarak öne çıkıyor.

ABD'de son yıllarda ülke genelindeki sokak eylemlerinde yaşanan şiddetin sorumlusu görülen "Antifa"nın, hareketi "hasta ve tehlikeli" olarak niteleyerek "terör örgütü" ilan eden Başkan Trump'ın uzun süredir hedefinde bulunduğu biliniyor.

2020'deki seçim kampanyasında Antifa'yı "terör örgütü" olarak sınıflandırma planını duyuran Trump, o dönemde seçimleri kaybetmesi nedeniyle bu vaadini gerçekleştiremedi.

Cumhuriyetçi aktivist Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından terör örgütü ilan edilen grubun kökeni, ideolojisi ve ABD'deki geçmişi merak uyandırdı.

Hareketin kökeni Avrupa'da 1930'lara dayanıyor

Kamuya açık kaynaklarda "anti-faşizm" kelimesinin kısaltılmışı olarak kullanılan ve İkinci Dünya Savaşı öncesi Almanya'da yükselen Nazizm'e ve İtalya'daki faşist rejime karşı ortaya çıkan aşırı sol grup Antifa hareketinin kökeni, Avrupa'da 1930'lara dayanıyor.

Kendilerini bu muhalif grupların uzantısı gören kişiler tarafından ABD'de 1980'lerden sonra ortaya çıkan Antifa, bu dönemde "Dazlaklar" olarak anılan Neonazi sempatizanlarına ve ırkçı örgüt Ku Klux Klan'a (KKK) karşıt duruş sergiledi.

ABD'de Antifa, politik reform ve uzlaşıdan ziyade siyasi hedeflerine doğrudan eylemler yaparak ulaşma yolunu seçen "aşırıcılar" olarak biliniyor.

Faşizme ve ırkçılığa karşı özellikle toplumsal olay ve protestolarda kendini gösteren bu gruplar, karşı tarafı yıldırma, fiziksel şiddet eylemleri ve mala zarar verme gibi "protesto taktikleri"ni kullanmasıyla öne çıkıyor.

Grubun bir lideri ya da hiyerarşisi yok

Takipçilerini bazı ideolojileri paylaşan aktivistlerin oluşturduğu "Antifa", yapılandırılmış "merkezi" bir gruptan daha çok belirsiz bir sosyal hareket olarak tanımlanıyor.

Grubun takipçileri, hareketin "gizli" olduğunu ve resmi liderlerinin bulunmadığını belirtirken kendilerini "üye" olarak tanımlayanlar bilinmediği için sempatizan sayısı tahmin edilemiyor.

"Otoriter, homofobik, ırkçı ve yabancı düşmanı" gördükleri eylemlere karşı kampanya yürüten grubun bazen, "Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Önemlidir)" gibi aynı konular etrafında bir araya gelen diğer yerel aktivist ağlarla işbirliği yaptığı biliniyor.

"Antifa", birçok protestodan sorumlu tutuldu

Yerel düzeyde küçük kolektifler veya hücreler şeklinde örgütlenen grup, özellikle 2017'de Virginia eyaletinin Charlottesville kentinde düzenlenen, aşırı sağcı kesimlerin bir araya geldiği "Sağı Birleştirin" mitinginde varlığını hissettirdi.

Grubun, aşırı milliyetçi ABD'lilerin gerçekleştirdiği yürüyüşü protesto etmesi sonrası şiddet olayları yaşandı. Olağanüstü hal ilan edilmesine neden olan olaylarda aşırı milliyetçi 20 yaşındaki gencin, aracını kasten ırkçılık karşıtlarının üstüne sürmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti ve birçok kişi yaralandı.

Trump, 2020'de Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde 46 yaşındaki siyahi George Floyd'un polis memuru tarafından ensesine basılarak öldürülmesine karşı düzenlenen protestolardaki şiddetten dolayı "Antifa"yı sorumlu tuttu.

2021'de de biri polis 5 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Kongre baskınının ardından, olayların arkasında "Antifa"nın bulunduğuna ilişkin iddialar ortaya atıldı.

Öte yandan federal savcılara göre, suç duyurularının çoğu, aşırı sağcı "Proud Boys" ve "Oath Keepers" gibi Trump destekçisi grupların üyeleri için yapıldı.

Anarşist gruplarla benzer taktikler

The New York Times'ın haberine göre, "Antifa: Anti-Faşist El Kitabı"nın yazarı Mark Bray, genelde tamamen siyah giyinip maske takan grubun, örtüşen ideolojilere sahip olduğu anarşist gruplara benzer taktikler kullandığına dikkati çekiyor.

Grup üyelerinin "barışçıl" protestoları da tercih ettiğini belirten Bray, öte yandan, ırkçı ve faşist grupların serbestçe örgütlenmelerine izin verilmesi durumunda marjinal toplulukların hedef alınacağı görüşünü savunan grubun "şiddet kullanılmasının" haklı olduğuna inandığını ifade ediyor.

Bray'e göre, tek merkezden yönetilen hareket olmayan "Antifa", hiyerarşik yapıya veya varlığını fark edilebilir kılan evrensel taktiklere sahip değil.