Feminist yazar Dines: Kadın bedeninin sürekli metalaştırılması kültürel bir kriz

18.09.2025

Dines, çocukların oyun siteleri, diziler ve reklamlarda sürekli cinselleştirilmiş görüntülere maruz kalmasının sonuçlarını değerlendirdi

Medya ve kültür alanındaki çalışmalarıyla tanınan feminist yazar Gail Dines, reklamcılık ve televizyon dizilerinde kadın bedeninin sürekli metalaştırıldığını, bunun bireysel bir mesele değil, kültürel bir kriz olarak ele alınması gerektiğini belirtti.

Çocukların erişebildiği oyun sitelerinin aşırı cinselleştirilmiş içerikler yüklü olduğunu ve bunun sadece birkaç çocukla ilgili değil bütün kültürü değiştirecek bir boyutta olduğunu belirten Dines, erken yaşlarda bu görüntülere maruz kalan çocukların ilişki geliştirme biçimlerinde problemler yaşadığını ve özellikle empati kurma yeteneğini yok ettiğini söyledi.

Dines, çocukların cinsel içerikli oyun ve içeriklere maruz kalmasının etkileri hakkında şunları söyledi:

"Reklam endüstrisi milyarlarca dolarlık bir sektör. Eğer görüntüler davranışı değiştirmeseydi, neden böyle bir endüstri olsun? Ayrıca 30 yılı aşkın ampirik araştırma var. Yani sadece bireysel bir erkek çocuğunu değil, bütün kültürü dönüştürüyorsunuz. Bu bir bireysel mesele değil, bir halk sağlığı krizi olarak anlaşılması gereken kültürel bir olgu."

Çocukların cinsel içerikli görüntüleri ilk izleme yaşının 9-10'lara kadar düştüğünü kaydeden Dines, erkek çocukların ne kadar erken yaşta bunla tanışırsa ve ne kadar çok kullanırlarsa, bağımlı olma olasılıkları o kadar yüksek olduğunu belirtti.

"Seks işçiliği değil cinsel sömürü"

Bir Türk dizi senaristi, bir kadın karakteri "para karşılığında cinsel ilişkiye giriyor" olarak yazmanın olumsuz bir temsil olmadığını, bunun kadınların hem para kazanıp hem de keyif aldıkları bir şey olarak görülebileceğini söylemesi üzerine değerlendirmelerde bulunan Dines, öncelikle seks işçisi kavramının doğru bir kavramsallaştırma olmadığını ve bu durumun bir cinsel sömürü olduğunu söyledi.

Dines, seks işçisi kavramının kadın tüccarlarının ve müşterilerin kadınlara yaptığı şiddeti örtmek için icat ettiğini kaydederek, "Seks endüstrisindeki kadınların başına gelen şey, korkunç travma sonrası stres bozukluğu ve derin psikolojik sorunlardır. Bedenleri mahvolur. İş tanımının bu olduğu başka hangi iş var? Sürekli tecavüze uğrarlar. Dolayısıyla buna seks işçiliği demek yerine cinsel sömürü demek daha doğru. Ama medya bunu yüceltiyor, bunun para kazanmanın, kendi cinselliğini geliştirmenin bir yolu olduğunu söylüyor. Aslında bu, kadınların sürekli cinsel sömürüsüdür." ifadelerini kullandı.

Seks endüstrisindeki kadınların hayat boyu zarar göreceğini ve travma sonrası stres bozuklularının bir kısmının görüntülerinin her yerde olmasından kaynaklandığını ifade Dines, bu görüntüleri komşularının, çocuklarının öğretmeninin görüp görmediğini bilmedikleri için sürekli ifşa edilme korkusuyla yaşadıklarını aktardı.

Dines, tütün ve alkol ile ilgili düzenlemeler olmasına karşın pornografi ile ilgili düzenlemeler yapılamasının büyük zararları olduğunu vurgulayarak sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Bu endüstri, kadın düşmanlığına, ırkçılığa dayalı ve erkekleri ve erkek çocukları içine çekmek için çok gelişmiş algoritmalar kullanan çok sofistike bir endüstri. Ayrıca bazı platformlarda erkek kullanıcıların çoğu, kadınların görüntülerini onların haberi olmadan yüklüyor. Hükümetler devreye girip bu endüstrileri düzenlemeli. Gençlerin bu sitelere girmesine izin vermeyen yasalar getirilmeli. Ayrıca üretim noktasında da düzenleme yapılmalı çünkü bu kadınlar çok ağır zarar görüyor."