Sıcak dalgaları insan sağlığı, iş hayatı, verimlilik, tarım, orman yangınlarının sıklığı ve yoğunluğu ile altyapılar üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle çevre ve toplum için en büyük tehditlerden biri olarak görülüyor. En ölümcül meteorolojik olaylardan biri olarak değerlendirilen sıcak dalgaları, insan kaynaklı iklim değişikliği ile de yakından bağlantılı.

Birçok uzman tarafından sessiz bir meteorolojik katil ve giderek büyüyen bir halk sağlığı sorunu olarak görülen sıcak dalgalarının görülme sıklığı, yoğunluğu ve süresi, küresel ısınmanın ve şehirlerdeki yeşil alanların hızla yok olmasının etkisiyle artıyor.

Kentlerde yer alan ısı emici materyaller ve binalar ile yollar, klima (ısıtma/soğutma) ve ulaşım araçlarından yükselen insan kaynaklı emisyonlar, kentsel bölgelerin kırsal alanlara kıyasla daha fazla ısınarak “kentsel ısı adası” oluşmasına ve kentlerde yaşayan insanların daha kırılgan durumda olmalarına yol açıyor. 

Sıcak dalgaları giderek daha etkili ve daha uzun süreli gerçekleşirken, tüm dünyada yüksek sıcaklık rekorları kırılmaya devam ediyor. Sıcak dalgaları, “ısı kubbeleri” ile daha ölümcül bir hale gelebiliyor. Isı kubbeleri, durağan ve kurak yaz koşullarında bir sıcak hava kütlesinin yükselmesi ve bu havanın atmosferdeki yüksek basınçla aşağıya bastırılması sonucu, sıkışan havanın daha da ısınması ile oluşuyor.

En şiddetli sıcak dalgalarından bazıları son 20 yıl içinde meydana geldi. Bu dalgalar onbinlerce kişinin ölümüne yol açarken tarım, ekonomi ve enerji alanlarında yıkıcı sonuçları da beraberinde getirdi. 

Evsizler, göçmenler, engelliler, açık havada ve ağır işlerde çalışan işçiler, yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireyler, sıcak dalgalarına karşı en kırılgan durumda olanlar.

Sıcak dalgalarının sağlık üzerindeki etkileriyle baş etmenin başlıca yolları sıcaktan korunulabilen serin ortamlara sığınmak ve bol su tüketmek olarak gösteriliyor.