Aslında sera gazları, güneşten dünyaya ulaşan kızılötesi radyasyonun bir kısmının atmosferde kalmasını sağlayarak dünyanın bir buz çölüne dönüşmesini engelliyor.

Ancak küresel ölçekte artan sera gazı salımları nedeniyle bu gazlar öncekinden çok daha fazla güneş ışınlarını hapsediyor. Böylece dünyanın yüzeyinin giderek daha fazla ısınmasına yol açıyor ve bu da doğal dengelerde bozulmalarla sonuçlanıyor. Sera gazlarının neden olduğu bu ısınmaya "sera etkisi" deniyor.

İnsan faaliyetleri ile salınan en yaygın sera gazlarının başında karbondioksit, metan, azot oksit, florlu gazlar (F-gazlar) ve ısıyı tutma özelliğinden dolayı su buharı geliyor.

Sera gazlarının etkilerinin üç açıdan incelenmesi gerekiyor: Atmosferdeki miktarları, atmosferde kaldıkları süreler ve atmosferi etkileme oranları.

En yaygın sera gazları, artış nedenleri ve etkileri nelerdir?

Atmosferde en yaygın bulunan sera gazı olan karbondioksit, havacılık başta olmak üzere ulaşım, enerji üretimi ve endüstri sektörlerinden kaynaklanıyor.

Metan gazının atmosferdeki miktarı karbondioksitten daha düşük ve atmosferdeki ömrü daha kısa fakat ısıyı tutmada karbondioksitten yaklaşık 25 kat daha etkili. Metan gazı salımının kaynaklarının başında hayvancılık, enerji ve endüstri ile evsel ve işletme atıklar geliyor.

Azot oksit atmosferde daha az miktarlarda bulunuyor ancak karbondioksitten yaklaşık 300 kat daha etkili olması onu tehlikeli bir gaz haline getiriyor. Salımının temel sebepleri arasında tarımda kullanılan sentetik gübre, böcek ilaçları gibi kimyasallar ve hayvancılık geliyor.