

Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.
İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölümü'nden 2018 yılında mezun olan Balca Yılmaz (32) ve Çağlar Erat (32), teknoloji şirketi kurmaya karar verdi. Bunun için İzmir'de mütevazi bir iş yeri kiralayan genç girişimciler, çalışmalarına başladı.
İlk olarak 360 derece çekim yapabilen uzaktan kontrollü su altı robotu geliştiren Yılmaz ve Erat, projeleri için TÜBİTAK'tan destek aldı.
Genç mühendislerin su robotu halen birçok hidroelektrik santralinde kullanılıyor.
İlk projelerinden sonra yeni alanlara yönelen girişimciler, bir arkadaşlarının tavsiyesiyle rüzgar türbini kanatlarındaki arızaları araştırdı. Sahada rüzgar enerjisi firmalarıyla yüz yüze görüşmeler yapan, onlardan türbin kanatlarında yaşanan arıza ya da enerji kayıplarıyla ilgili ayrıntılı bilgi alan Yılmaz ve Erat, çözüm için erken uyarı cihazı üzerine yoğunlaştı.
Yılmaz ve Erat, türbinlere monte edilen, mikrofon ve sensörler yardımıyla çalışırken kanatlardan çıkan sesleri analiz eden, yapay zeka ile de arızaları belirleyen bir cihaz tasarladı.
Genç mühendisler, bu cihaza "Windrover" adını verdi.
Türbine monte edildikten sonra kanatların düzenli çalışıp çalışmadığını çıkan sese göre kontrol eden cihaz, olası arızayı mobil uygulama üzerinden firma merkezine bildiriyor. Böylece ilgili firma, daha büyük sorunlar oluşmadan arızaya müdahale imkanı buluyor.
İkili, cihazlarını Türkiye başta olmak üzere Fransa, İngiltere, İspanya, İskoçya ve Almanya'da enerji üreten 500'ün üzerinde rüzgar türbinine entegre etti.
"Avrupa'da büyümeye odaklıyız"
Balca Yılmaz, AA muhabirine, girişimciliklerinin üniversite sıralarında ortağı Erat ile hazırladıkları projelerle başladığını söyledi.
Üniversite eğitimlerinin ardından şirket kurarak çalışmaya başladıklarını ifade eden Yılmaz, bu kapsamda geliştirdikleri su altı robotunu hidroelektrik santrallerinin hizmetine sunduklarını dile getirdi.
Rüzgar türbinlerinin bakımlarındaki teknoloji boşluğunu gördükten sonra bu alana yöneldiklerini belirten Yılmaz, "Cihazımızın Türkiye'de, Fransa'da, İtalya'da, İskoçya'da 500'den fazla kurulumu var. Şu an 15 kişilik ekibimizle Avrupa'daki büyümemize odaklanıyoruz. Yatırımcılar girişimciliğimizi gördü ve buna inandı. Üniversite yıllarında fikir aşamasında başlayan girişimciliğimizin bu noktaya gelmesi gurur verici." dedi.
"Cihazda özel bir mikrofon sistemi var"
Çağlar Erat da rüzgar türbinlerinin zor coğrafi şartların bulunduğu alanlara kurulduğunu, buna bağlı olarak da kanatlarda sorun ve hasarların oluşabildiğini söyledi.
Kanatlardaki arızanın enerji üretiminde verim kaybına neden olduğunun altını çizen Erat, şunları kaydetti:
"Şayet erken müdahale edilmezse ortaya çıkan zararın boyutu daha da artabiliyor. Esasında cihazımız rüzgar türbini kanatlarındaki arızanın bir an önce tespit edilmesi ve büyümeden tamir edilmesini sağlıyor. Cihazda özel bir mikrofon sistemi var. Sıcaklık, nem, basınç sensörlerinden oluşuyor. Kanadın çıkardığı ses üzerinden veri toplamış oluyoruz. Yapay zekayla çalışan bir sistem, kanatların normal çalışma sisteminde değişim olursa bilgi almış oluyoruz. Hasarın büyüklüğü veya durumunu hemen müşteriye raporluyoruz. Ülkemize böylesi bir cihazı kazandırdığımız ve ihracat başarısı gösterdiğimiz için mutluyuz. Umarım daha fazlasını da yaparız. Ülkemiz teknoloji alanında çok iyi duruma geldi. Buna da örnek olduğumuz için gururluyuz."
"Sistem artık kendini kanıtladı"
Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı Alper Kalaycı da rüzgar türbinlerinde en önemli kısımlardan birinin kanatlar olduğunu ifade etti.
Dış hava koşullarının yanı sıra devamlı hareket halinde oldukları için kanatların ciddi yüke maruz kaldığını belirten Kalaycı, "Genç mühendis arkadaşların geliştirdiği bu izleme sistemiyle, ortaya çıkması muhtemel büyük hasarları, daha küçükken tespit etmek ve önlem almak mümkün olabiliyor. Ayrıca cihazın sadece ülkemizde değil, yurt dışındaki projelerde kullanılması sistemin artık kendisini kanıtladığını gösteriyor. İhracatımızı bu tip katma değeri yüksek teknolojik konulara doğru yönlendirmemiz ayrıca çok değerli." diye konuştu.