Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.

Tacikistan hükümetinin girişimiyle organize edilen "Buzulların Korunmasına ilişkin Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans", ülkenin başkenti Duşanbe'de 29-31 Mayıs'ta yapılıyor.

Konferans kapsamında düzenlenen "Buzullarla ilgili tehlikeler ve afet risklerinin azaltılması: Herkes için erken uyarı sisteminin gücünden yararlanmak" panelinin moderatörlüğünü Birleşmiş Milletler Afet Riski Azaltma Ofisi (UNDRR) Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Natalia Patricia Alonso Cano üstlendi.

Panelde konuşan Tacikistan Başbakan Yardımcısı ve Ulusal Afet Risklerinin Azaltılması Platformu Başkanı Sulaimon Ziyozoda, iklim değişikliği nedeniyle buzulların hızla eridiğini ve bunun doğal afet risklerine yol açtığını söyledi.

Ziyozoda, son yüzyılda ülkedeki yaklaşık 1300 buzulun eridiğini ve bu durumun, özellikle tarım sektörünü tehdit eden ani su taşkınlarına, sellere ve altyapı tahribatına yol açtığını dile getirdi.

Ülkedeki nüfusun yaklaşık yüzde 60'ının tarımla geçindiği belirten Ziyozoda, Tacikistan'da buzul erimesi kaynaklı risklerin büyük bir öncelik haline geldiğini ifade etti.

Ziyozoda, erken uyarı sistemlerinin afet risklerinin azaltılmasında önemli rol oynadığını kaydederek, yalnızca teknolojik çözümlerin değil, aynı zamanda halkın konu hakkında bilinçlendirilmesinin, uluslararası işbirliklerinin ve kapsamlı stratejik yaklaşımların da gerekli olduğunu vurguladı.

"Erken uyarı sistemleri herkes için ve her yerde çalışmalı"

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Genel Sekreteri Celeste Saulo da buzul kaynaklı tehditlerin iklim kriziyle birlikte artan bir risk haline geldiğinin altını çizdi.

Tek bir buzulun erimesinin göl taşmaları, seller, çığlar ve toprak kaymaları gibi zincirleme afetlere neden olabileceğine dikkati çeken Saulo, bu durumun çoklu afet riskleriyle mücadelede sistematik ve kapsamlı yaklaşımı zorunlu kıldığını ifade etti.

Saulo, Mart 2024 itibarıyla yalnızca 193 ülkenin 108'inde afetlere karşı erken uyarı sistemlerinin bulunduğunu, ancak az gelişmiş ülkelerden bazıları ile küçük ada devletlerinde bu sistemlere dair ciddi açıklar olduğunu kaydetti.

"Herkes için erken uyarı" girişimiyle, ülkelerin afetlere karşı erken müdahale kapasitelerini artırmasına katkı sağlanmasının amaçlandığını ifade eden Saulo, "Erken uyarı sistemleri afetlere karşı oldukça işe yarıyor ama bu sistem herkes için her yerde ulaşılır olması gerekiyor." dedi.