Müsilaj, Marmara ve Karadeniz'de azalsa da etkisini sürdürüyor

05.06.2025
İstanbul

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Marmara'nın yanı sıra Karadeniz'de de görülen müsilajın geçen seneye göre azalarak devam ettiğini söyledi.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Öztürk, Marmara Denizi'nde yıllardır etkisini sürdüren ve çevresel boyutunun yanı sıra sosyoekonomik sonuçlarıyla da gündemde kalan müsilaj sorununa ilişkin bu yıl ki gözlemlerini ve alınması gereken önlemleri AA muhabirine anlattı.

Türkiye sularında müsilajın 2000'li yılların başından bu yana var olduğunu aktaran Öztürk, ancak bunun arıtma sistemlerinin eksikliğinden dolayı gitgide arttığını, Marmara ve Karadeniz'de müsilajın görülmeye devam ettiğini kaydetti.

Müsilajın birdenbire ortadan kalkmayacağını belirten Öztürk, şöyle devam etti:

"Fakat müsilaj geçen seneye göre aynı hızla devam etmiyor, azalma var. Ama bu müsilajın bittiği, Müsilaj Eylem Planı yapılmasın, ilgili araştırmalar yapılmasın anlamına gelmiyor. Bu müsilajın mucize bir çözümü de yok, onu bilelim. Müsilaj sadece yüzeyde değil derinlikte de etkili. 70 metreye kadar müsilaj olduğunu kaydettik. Yani sadece ilk 10 metre, 20 metre, 30 metre değil, 70, 80 metreye kadar müsilaj kaydettik. Bu yıl su altı dronlarıyla Marmara ve Karadeniz'de çekimler yaptık. Karadeniz'de müsilaj çok daha az görülüyor. Marmara'da devam ediyor ama orada da etkisini kaybediyor. Ancak temmuz, ağustos, eylül ayında müsilaj olmayacak diyemem."

Müsilajın Ege Denizi'ne doğru da yayıldığını aktaran Öztürk, Gökçeada, Bozcaada ve Behramkale bölgesine kadar gelen müsilajın, Karadeniz'de de Şile'den Kıyıköy'e kadar olan alanda görüldüğünü aktardı.

Öztürk, müsilajın sadece Türkiye denizlerinde değil, Adriyatik ve Kuzey Denizi'nde de olduğuna işaret etti.

"Müsilaj kitlesel olarak balık ölümlerine neden olmuyor"

Prof. Dr. Bayram Öztürk, müsilajla mücadelede yerel yönetimlere ve merkezi hükümete görev düştüğünü vurgulayarak, bir litre suyun bile arıtılmadan denize verilmemesi gerektiğini söyledi.

Öztürk, Marmara Denizi'ndeki balık türü ve çeşitliliğinde yaşanan değişime ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:

"Marmara Denizi'nde uzun yıllardan beri yapılan balıkçılık çalışmaları var. Burada söylenen şey şu; 40 bin ton maksimum avlanabilir miktar. Bugün bu 40 bin tonun altındayız. Bunun iki sebebi var. Bir, balıkçılar denize çıkamıyorlar. Çünkü ağlarını attıkları zaman ağ göz açıklıkları müsilajla kaplanıyor. Balık tutamadıkları için denize çıkmıyorlar. İkincisi de belli balık türlerinde azalmalar görülüyor. Marmara Denizi'nde 39 tür koruma altında. Demek ki Marmara Denizi'nde 39 tür tehdit altında. Müsilaj nedeniyle balıkçılıktaki azalma, avcılığın yapılmaması nedeniyledir. Yoksa müsilaj kitlesel olarak balık ölümlerine neden olmuyor. Şimdiye kadar da olmadı."

Öztürk, balık ölümlerinin, deniz suyundaki oksijen seviyesinin 5 miligram/litrenin altına düşmesi durumunda meydana gelebileceğini kaydetti.

"Müsilaj ortadan kalktığı zaman bu türlerin tekrar eski haline gelmeleri zaman alacak"

Geçen yıllarda midye, istiridye, pina türlerinde ölümler yaşandığını, mercan türlerinde ise kısmi ölümler olduğunu hatırlatan Öztürk, buna rağmen deniz hıyarlarında ise artış gözlendiğini aktardı. Öztürk, "Bunun müsilajla ilgisi var tabii ki. Fakat müsilaj ortadan kalktığı zaman bu türlerin tekrar eski haline gelmeleri zaman alacak." diye konuştu.

TÜDAV'ın bu yıl da Marmara, Karadeniz ve Ege Denizlerinde izleme çalışmalarına devam edeceğini bildiren Öztürk, Marmara'nın korunmasının tüm denizler için önemine dikkati çekti.

Öztürk, "Marmara Denizi ülkemizin yegane iç denizidir, yatak odasıdır ve Boğazlarda biyolojik bir koridordur. Onun için balık göçlerinin devam etmesi gerekiyor. Marmara'nın korunması aynı zamanda hem Karadeniz'in hem Ege Denizi'nin korunması anlamına gelir." şeklinde konuştu.

"Vatandaşlar kaçak arıtmaları bildirsin"

Prof. Dr. Bayram Öztürk, vatandaşların da sürece katkı sağlayabileceğini, denize yapılan kaçak deşarjların bildirilebileceğini belirterek, şu uyarılarda bulundu:

"Marmara Denizi ile ilgili vatandaşların yapması gereken şeyler var. Kaçak arıtmaları bildirsinler. Gece yapılan kaçak arıtmalar var. Kaçak olarak gemilerden atılan, dökülen, basılan kirletici malzeme var. Bunları bildirsinler. Üçüncüsü yasa dışı balık avcılığı yapılıyor. Bunu bildirsinler. Dördüncüsü karaya vuran hayvanları, yunusları, kuşları, balıkları da TÜDAV'a bildirsinler. Dolayısıyla bilgi toplamamız ve gelecek için bu bilgileri kullanmamız iyi olur."

Öte yandan, TÜDAV tarafından Karadeniz ve Marmara'da gerçekleştirilen dip çekimlerinde, deniz çayırlarının müsilaj tabakasıyla kaplandığı görülürken, kıyı bölgelerinde su yüzeyinde müsilaj birikintilerine rastlandı.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR