Küresel net sıfır hedefleri ABD'nin taahhütlerinden çekilmesine rağmen büyüyor

28.09.2025
İstanbul

Uzmanlar, ABD dışındaki hiçbir büyük ekonominin net sıfır hedeflerinden vazgeçmediğini belirterek, aksine küresel net sıfır taahhütlerinde artış yaşandığını söyledi.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Net Sıfır Takibi (Net Zero Tracker/NZT) tarafından yayımlanan Net Sıfır Değerlendirmesi 2025'e (Net Zero Stocktake 2025) göre, ABD'de federal hükümetin net sıfır hedeflerinden geri adım atmasına rağmen küresel net sıfır taahhütleri artıyor.

Net Sıfır Değerlendirmesi 2025'in bulgularına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan NewClimate Institute analisti Saskia Straub, değerlendirmenin net sıfır hedefi belirleme sürecinin küresel ölçeğini ele aldığını belirterek, ulusal hükümetlerden şehirlere, eyaletlerden, bölgelere ve büyük şirketlere kadar yüklü miktarda emisyon salan kuruluşlara odaklandığını ve taahhütlerinin güvenilirliğini tespit ettiğini söyledi.

Küresel net sıfır hedeflerinde artış yaşanıyor

Her değerlendirmenin, net sıfır hedeflerinin zaman içindeki değişimini gösterdiğini belirten Straub, "Buna, kuruluşların taahhütlerinin sağlamlığını artırıp artırmadıkları da dahil ediliyor ve bu da teslimata olan güveni artırıyor. Küresel olarak net sıfır hedefleri sayısı şirketler, bölgeler ve şehirler genelinde artmaya devam ediyor." dedi.

Straub, ABD federal hükümetinin net sıfır planından çekilmesinin ardından ulusal hükümet düzeyinde net sıfır kapsamının azaldığını belirterek, ancak diğer ülkelerin büyük çoğunluğunun taahhütlerine sadık kaldığını kaydetti.

Avrupa Birliği (AB) ve Tayvan dahil ulusal hükümetlerin yüzde 69'unun net sıfır hedeflerine sahip olduğuna işaret eden Straub, bu taahhütlerin, küresel sera gazı emisyonlarının en az yüzde 74'ünü, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) satın alma gücü paritesi bazında yüzde 77'sini ve dünya nüfusunun yüzde 79'unu kapsadığını bildirdi.

Straub, değerlendirilen 3 bin 885 yerel yönetim ve şirketin 1548'inin henüz net sıfır hedefi belirtmediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Çarpıcı şekilde 424 şirket herhangi bir emisyon nötrleştirme taahhüdü olmadan faaliyet gösteriyor. Net Sıfır Takibi, net sıfır hedeflerinin hızla artan miktarının hiçbir zaman benzer bir kalite derinliğiyle eşleştirilmediğini sürekli olarak göstermiştir. Net sıfır emisyon kapsamı genişlese de asgari bütünlük gerekliliklerini karşılayan net sıfır emisyon hedeflerine sahip kuruluşların sayısı sınırlı kalmaktadır. Şirketler, hedeflerinin sağlamlığında marjinal bir iyileşme göstermiştir. Hedeflerin genel güvenilirliği yetersiz kalmaya devam etmektedir. Şirketlerin sadece yüzde 7'si, bölgelerin yüzde 6,5'i ve şehirlerin yüzde 4'ü temel sağlamlık kriterlerini karşılamaktadır."

Sıcaklık artışının sınırlandırılması için kritik uyarı

Küresel ortalama sıcaklık artışını, hiçbir aşım olmadan 1,5 dereceyle sınırlandırmanın tek yolunun, mümkün olan en kısa sürede küresel net sıfır karbondioksit emisyonuna ulaşmaktan geçtiğini belirten Straub, şeffaf net sıfır planlarının, ekonomilerin fosil yakıtlardan temiz teknolojilere yöneldiği bütüncül bir dönüşümün hayata geçirilmesi için ön koşul olduğunu kaydetti.

Straub, net sıfır hedeflerindeki istikrarlı artış ve bunların kapsadığı sera gazı emisyonlarının küresel karbonsuzlaştırma, ekonomik faaliyetler ve nüfus oranları için toplu bir "iskele" oluşturduğuna işaret ederek, hedeflerin yeterince iddialı ve güvenilir olabilmesi için bunların yakın vadeli emisyon azaltımları, güçlü yönetişim ve net hesap verebilirlikle desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

İklim taahhütlerini hayata geçirmenin birçok yolu olduğuna da değinen Straub, şunları kaydetti:

"Ülkeler, şehirler, eyaletler ve şirketler, fosil yakıtları acilen aşamalı olarak kaldırmalı ve tüm ekonomik sektörlerdeki diğer önemli dönüşümlerin yanı sıra rüzgar ve güneş gibi temiz enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmalıdır. Bu geçişler, iş modelleri ve işletme uygulamalarında büyük değişimler gerektiriyor. Başarılı olmak için, kurumlar yalnızca kendi rotalarını çizmekle kalmayıp aynı zamanda çalışanlar, tedarikçiler ve yatırımcılar da dahil paydaşları bu yolculuğa dahil eden net, şeffaf ve zaman sınırlı net sıfır emisyon planları belirlemelidir." diye konuştu.

"19 ABD eyaleti net sıfır emisyon hedefine bağlılığını sürdürüyor"

NewClimate Institute analisti Sybrig Smit de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine (UNFCCC) üye devletlerin ve seçilmiş sayıda bölgenin, en fazla emisyon salan 25 ülkedeki tüm bölgelerin, nüfusu 500 binin üzerindeki tüm şehirlerin taahhütlerini değerlendirmek için kamuya açık bilgiler kullandıklarını belirterek, kurumsal alanda ise geçen yıl Forbes Global 2000'de listelenen halka açık şirketleri ve dünyanın en büyük 100 özel şirketini değerlendirdiklerini söyledi.

ABD'nin net sıfır hedeflerinden geri çekilmesinin sonuçlarını değerlendiren Smit, şunları kaydetti:

"Ulusal düzeydeki taahhütlere göre, küresel net sıfır kapsamının GSYH'nin yüzde 93'ünden yüzde 77'sine düşmesine neden oldu ancak değerlendirme, yerel yönetimlerin ve şirket liderlerinin devam eden kararlılığının ivme kazandığını gösteriyor. Örneğin, ABD'de 19 eyalet net sıfır emisyon hedefine bağlılığını sürdürüyor. Eyalet hedefleri de dahil edildiğinde, dünya çapında net sıfır emisyon kapsamı küresel GSYH'nin yüzde 83'üne yükseliyor. ABD dışında hiçbir büyük ekonomi net sıfır emisyon yarışından çekilmedi hatta ulusal düzeydeki hedefler güçlendi. Net sıfır emisyonu hedefleyen 137 hükümetin yüzde 67'si hedeflerini yasa veya resmi politikalarla güvence altına aldı. Bu oran 2024'te yüzde 52'ydi."

Net sıfır hedefleri olan ABD merkezli şirketlerin sayısının geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 9 artarak 279'dan 304'e çıktığına dikkati çeken Smit, bu şirketlerin toplam küresel gelirinin 12 trilyon dolar olduğunu, bunun da değerlendirilen ABD kurumsal gelirinin yüzde 64'ünü oluşturarak dünya genelindeki en büyük mutlak paya tekabül ettiğini aktardı.

Birçok ülke, şehir, bölge ve şirketin net sıfır hedeflerinin sadece iklimle ilgili değil, güvenli ve refah düzeyi yüksek bir gelecek inşa etmek için de önemli olduğunun farkına vardığını aktaran Smit, düşük karbonlu sektörlerin hızla büyüdüğünü, fosil yakıt talebinin tarihi bir düşüşe yaklaştığını ve şirketlerin temiz enerjiye yöneldiğini anlattı.

Smit, net taahhütlerin, hükümetler, işletmeler ve yatırımcılar için ortak bir "yol gösterici yıldız" sağlayarak, tüm ekonomi genelindeki çabaları uyumlu hale getirdiğini ifade ederek, gerçek dönüşümün, taahhütlerin hesap verebilirlikle desteklenen somut politikalara, yatırımlara ve iş modeli değişikliklerine dönüştürülmesiyle gerçekleşeceğini kaydetti.

Öte yandan Smit, dürüstlükle uygulanırsa, net sıfır benimsemesinin, dünyayı yavaş ilerlemeden 10 yılda ihtiyaç duyulan kararlı eyleme geçiren kaldıraç olabileceğini sözlerine ekledi.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR