

Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.
ABD merkezli sivil toplum kuruluşu The Climate Registry, Brezilya'nın Belem kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) iklim zirvesinde basın toplantısı düzenledi.
The Climate Registry İcra Direktörü Amy Holm'un modere ettiği toplantıda ABD New Mexico Temsilciler Meclisi Üyesi Andrea Romero ve Los Angeles Bölgesi Denetleme Kurulu 3. Bölge Denetçisi Lindsey Horvath'ın Çevre Vekili Aaron Ordower konuşma yaptı.
ABD yönetiminin zirveye katılım göstermemesini eleştiren Romero, "ABD olarak iklim eylemi söz konusu olduğunda uluslararası toplumla birlikte hareket ediyoruz. Burada kendi isteğimizle eyaletlerimizin adil geçişini sürdürmek ve iklim eyleminde en ilerici azimli adımları atmak için yürüttüğü olağanüstü çalışmaları temsil ediyoruz." ifadesini kullandı.
Mevcut yönetimin politikalarının adil geçiş başta olmak üzere birçok konuda belirsiz olduğunu belirten Romero, "ABD'de mevcut yönetim tarafından yayılan dalgalanma, istikrarsızlık ve yanlış bilgiler, hem Cumhuriyetçi hem Demokrat birçok eyaleti, gelecekte fonlamanın nasıl olacağı konusunda belirsizlik içinde bırakıyor." dedi.
Romero, bu belirsizliklere rağmen eyalet bazında çalışmalarını yürüttüklerine işaret ederek, ABD'nin ikinci en büyük petrol ve doğal gaz üreticisi olan New Mexico'nun, oldukça güçlü bir adil geçiş planı bulunduğunu aktardı.
Ülke genelinde görülen zorlukların üstesinden gelinmesine yardımcı olmaya devam etmek istediklerine dikkati çeken Romero, adil geçiş sürecinde küresel toplumla dayanışma içinde kaynakları seferber etmek istediklerini söyledi.
"İklim krizine karşı gereken adımları gerçekten uygulamaya koyduk"
Ordower da Kaliforniya'nın kendi başına dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olduğuna ve hala iklim müzakerelerinin içinde bulunduğuna işaret ederek, "Uyum ve azaltım çalışmalarını benimseyerek, iklim krizine karşı gereken adımları gerçekten uygulamaya koyduk." dedi.
Kendi bölgesinin iklim krizinden en çok etkilenen yerlerden biri olduğunu belirten Ordower, "Hala bölgemizi vuran tarihin en büyük felaketinin etkilerinden kurtulabilmiş değiliz. Ocak ayında meydana gelen ve 18 bin evi yok eden Palisades Neaton yangınları şu anda hepimiz için en öncelikli konumuz." ifadelerini kullandı.
Ordower, karbon emisyonları konusunda ise Los Angeles'ın ABD'nin en büyük kentsel petrol sahası olduğunu anımsatarak, bölgede 5 binden fazla şehir içi aktif petrol kuyusu olduğunu aktardı.
Temiz enerjiye geçişin hala öncelikleri olduğuna işaret eden Ordower, bölgedeki kuyuları aşamalı olarak kapatmaya devam ettiklerini söyledi. Ordower, sözlerini şöyle tamamladı:
"Aşırı sıcaklarla mücadele ediyor, su dayanıklılığını artırmaya çalışıyor ve birçok başka sorunu ele alıyoruz. Elbette, federal hükümet ortak olmadığı için işler daha zor, ancak bu konuda bir seçeneğimiz yok. Çalışmaya devam etmeliyiz. Bu yangınlar da gösterdi ki bu mesele bir kamu güvenliği meselesidir. Ayrıca bu konu, refah yaratmak, iyi iş imkanları sağlamak ve 21. yüzyıl ekonomisinde üretken olmakla ilgilidir. Aynı zamanda, yaşanabilir ve konforlu bir iklimi hak eden gelecek nesillere karşı da sorumluluğumuzla alakalıdır."