Okullarda Orman Programı ile toprağa dokunan nesiller yetişiyor

20.06.2025
İstanbul

Türkiye Çevre Eğitim Vakfının (TÜRÇEV) Okullarda Orman Programı sayesinde okul bahçelerinde sebze-meyve yetiştiren, hayvanlarla vakit geçiren çocuklar çevre bilinci kazanıp doğaya saygılı olmayı öğreniyor.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


AA muhabirinin sorularını yanıtlayan TÜRÇEV Okullarda Orman Programı Ulusal Koordinatörü Fatma Köle, Okullarda Orman Programı'nın Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı (FEE) tarafından ilk olarak 1999'da Norveç, Finlandiya ve İsveç'te başlatıldığını, 2000 yılında dünya geneline yayıldığını ve 2004'te Türkiye'nin programa katıldığını söyledi.

Okullarda Orman Programı'nı, okul öncesi, ilk ve ortaokullarda ormanların kültürel, ekolojik, sosyal ve ekonomik değeri gibi çevre eğitim konularını öğretmek amacıyla uygulanan uluslararası bir çevre eğitim programı olarak tanımlayan Köle, "Orman ekosistemi ve su, iklim değişikliği, biyoçeşitlilik, ormanlardan elde edilen ürünler ve hizmetler ile inovasyon gibi konu başlıklarımız var. Burada temel amaç, bu başlıklar çerçevesinde çocukların okul bahçesi, orman alanları veya çevredeki park ve bahçelerde, okullarına yakın çevre eğitim uygulamaları yapmasını sağlamak." dedi.

Köle, programın doğaya saygılı ve gelecekte buna yönelik sorumluluk almayı bilen nesiller yetiştirme hedefiyle tasarlandığını belirterek, geçen yıl 52 ilde 721 okulda, bu yıl 669 okulda programı yürüttüklerini, bunların 400'e yakınının okul öncesi eğitim veren kurumlar olduğunu bildirdi.

Programın tamamen gönüllülük esasına dayalı olduğunu, çocukların okulların imkanları doğrultusunda yağmur suyu hasadı ve permakültür uygulamaları yaptıklarını, bostanda meyve-sebze yetiştirdiklerini ve hayvanlarla vakit geçirdiklerini anlatan Köle, küçük yaşlarda edinilen deneyimlerin tüketim alışkanlıklarını etkilediği değerlendirmesinde bulundu.

Köle, şöyle devam etti:

"Çocuklar hava, su ve toprakla temas ettikleri zaman enerjilerini çok daha iyi atıyorlar, psikolojik olarak daha iyi oluyorlar. Dolayısıyla onların okuldaki o sağlıklı halini de besleyen bir şey. Diğer konu başlıklarıyla ilişkilendirdiğimizde aslında doğayı tanımalarını, doğaya zarar vermemelerini ve onunla daha olumlu bir bağ kurmalarını sağlıyor. Atık oluşturmamaya çalışıyorlar çünkü biliyorlar ki atıklar doğada çok uzun sürede kayboluyor ya da yok olmuyor. Bir ormanlık alana gittiğinde oraya bir şey bıraktığında onun orada olmaması gerektiğini anlıyor. Ne kadar çok deneyim kazandırırsak önemini o kadar iyi anlıyorlar." ​​​​​​

Köle, Programı iki yıl boyunca kesintisiz yürüten okulları belli kriterler doğrultusunda değerlendirdiklerini ve seçilen okullara sadece Türkiye'de uygulanan bir ödül sistemiyle "okullarda orman bayrağı" verdiklerini kaydetti.

"Çocukların diğer canlılarla kurdukları bağ güçleniyor"

Programa katılan okullardan biri olan Kağıthane Anaokulu Okullarda Orman Programı Koordinatör Öğretmeni Ecem Gözaçan ise programı 3 yıldır uyguladıklarını ve program kapsamında yaptıkları etkinliklerin çocuklara sorumluluk alma ve gözlem yapma becerileri kazandırdığını ifade etti.

Programın çocuklara çevre bilinci ve doğa dostu bir yaklaşım kazandırırken sürdürülebilirliğe ve orman ekosisteminin korunmasına katkı sağladığını vurgulayan Gözaçan, "Hayvanlar ve ağaçlarla iç içe olmak, çocukların diğer canlılarla kurdukları bağı güçlendiriyor. Bir bitkinin büyümesinin, meyve vermesinin sabır, emek ve zaman gerektirdiğini aslında yaparak, yaşayarak görmüş oluyorlar." diye konuştu.

Gözaçan, okula ait olan yakın bir alanda çocuklarla ata tohumlarını birlikte ektiklerini, mahsul yetiştirdikleri bir bostan oluşturduklarını aynı zamanda meyve ağaçlarının da bulunduğu organik tarım bahçesinde yağmur sularını depoladıklarını aktardı.

Okul bahçesinde, hayvan yaşam alanlarının da bulunduğundan bahseden Gözaçan, "Tavuklarımızdan yumurtalarımızı topluyoruz, bu yumurtaları mutfağa götürüyoruz, onları yiyoruz. Aslında bu etkinliklerle beraber çocuklarımız da yaşamla ilgili deneyim kazanmış oluyorlar. Ekoloji atölyelerimizde yağmur ve erozyon deneyleri ile kompost yapıyoruz. Ağaçları türlerine göre etiketliyoruz. Sülün, tavus kuşu gibi hayvanlarımız var. Çocuklar tavus kuşunun kuyruğunu açmasını gözlemliyor. Nasıl endişeleniyorlar, nasıl mutlu oluyorlar." sözlerini sarf etti.

Gözaçan, okulda sıfır atık uygulamaları da gerçekleştirdiklerini ve çocukların, artan yemekleri okuldaki hayvanlarla paylaştıklarını da belirtti.

Çocukların program sayesinde önemli kazanımlar elde ettiğine işaret eden Gözaçan, şunları söyledi:

"Geçen gün bahçede öğrencilerimle beraber etkinlik yaptığımız esnada 'Öğretmenim, bir şey bulduk’ dediler. Hemen gittim solucan görmüşler fakat solucan ölmüş. Solucanın yapraklarla beraber üzerini kapatmışlar. Bu ince düşünce beni çok duygulandırdı çünkü yaptığımız programın ne kadar işe yaradığını, çevre dostu çocuklar yetiştirdiğimizi bize gösterdi."

Şehirde yaşayan çocuklar doğayla buluşuyor

Kağıthane Anaokulu öğrencisi Herdem Aydoğan da doğada olmanın ona çok iyi hissettirdiğini, okulun arka bahçesine arkadaşlarıyla patlıcan ektiklerini aynı zamanda okuldaki erik ağacından öğretmenlerinin topladığı meyveleri çardakta oturup ders yaparken yediklerini anlattı.

Aydoğan, "Okulun bahçesinde tavşan var, minik tavus kuşları var, bir de tavuklarımız ve horozlarımız var. Bu sepetle de tavukların yumurtalarını toplayacağız." dedi.

Aynı okulda öğrenci olan Metehan Algan, okuldaki hayvanları beslediklerini ve dışarıda ders yapmayı daha çok sevdiğini söyledi.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR