Libyalı mimar, savaşın metal atıklarını sanatla geri dönüştürerek "hurda kafe" inşa etti

27.10.2025
Trablus

Libya'nın başkenti Trablus'ta iç savaşta hurdaya dönüşen atıkların sanatla geri dönüştürüldüğü kafe aynı zamanda kültür merkezi hüviyeti taşıyor.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Trablus'un Hay Endülüs Mahallesi'ndeki hurda kafede sanat atölyeleri, resim sergileri ve kültürel etkinlikler icra ediliyor. Avizelerini savaştan kalan havan toplarının süslediği kafenin içinde hurda metal ve araç lastiklerinden inşa edilen bir çocuk parkı da yer alıyor.

Kafenin mimarı Lueyh İmran Bervis, AA muhabirine, 2011'de Muammer Kaddafi rejiminin düşmesinin ardından çatışmalarda çok fazla metal ve ahşap malzemenin hurdaya dönüştüğünü söyledi.

Kafenin inşa serüveninin insanların sürekli etrafında gördüğü, kullanmadıkları ve çöpe attıkları malzemelere "nasıl farklı bir değer katabilirim" fikriyle başladığını ve inşasının 5 yıl sürdüğünü aktaran Bervis, "Eğer bir çöküş yaşandıysa, bu çöküş bizim takip ettiğimiz yozlaşmış bir sistemin sonucuydu. Bu yüzden, ülkesini, kültürünü, vatanını seven, buraya ait olan bir insanı nasıl ortaya çıkarabiliriz diye düşündük. Bu mekanın fikri böyle ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.

İnşa ettiği mekanın tüm dünyada popüler hale gelen "geri dönüşüm" trendinin bir ürünü olmadığını vurgulayan Bervis, "Zihnimizi geri dönüştürmeye ihtiyacımız var. Asıl değer maddi değer değil, entelektüel değerdir. Kereste, araba lastiği, metal bir levha; insanlar bunları çirkin bulup çöpe atıyor. Bizim fikrimiz; bu malzemelere nasıl estetik bir görünüm kazandırıp gerçek değerlerini yükseltebiliriz." dedi.

Bervis, inşa ettiği mekanla bir farkındalık oluşturmayı hedeflediğini, insanların çok uzağa gitmeden etrafındaki eşyaya estetik bir değer katabileceğini göstermeyi amaçladığını kaydetti.

"Kafenin adı İngilizce bir kelime değil bize ait bir kelime"

Kafeye Arapçada toplanma, bir araya gelme manasına gelen "Lemma" adını verdiğini aktaran Bervis, "Bugünkü sorunumuz kelimelerin dışarıdan gelmesi. Cafeland, Superland, Maryland... Kelime dağarcığınız dışarıdan geliyorsa nasıl aidiyet oluşturabilirsiniz?" sorusunu yöneltti.

Yarı Arapça melez ya da İngilizce mekan isimlerinin türetilmesini eleştiren Bervis, "Lemma"nın ithal bir kelime olamadığını, yerli olduğunu vurguladı.

Mekan kafeden öte bir eğitim merkezi

Bervis, Lemma'nın yalnız bir kafe olmadığını aynı zamanda çeşitli konularda atölye çalışmalarının yapıldığı, sanat galerilerinin düzenlendiği bir merkez olduğunu söyledi.

Mevcut bir yapı üzerinde tasarım yaptığı için yeni bir kat çıkamadıklarını ve üst kata konteynerden bir atölye sınıfı kurduklarını kaydeden Bervis, dil, sanat, tarım gibi çok çeşitli alanlarda atölye çalışmaları yapıldığını paylaştı.

Savaş sırasında çok fazla malzeme hurdaya dönüştü

Libya'daki iç savaş sırasında çok fazla malzemenin zarar görerek hurdaya dönüştüğünü hatırlatan Bervis, şunları kaydetti:

"Temel fikrimiz; savaş sırasında elde ettiğimiz çevremizdeki malzemeleri nasıl kullanırız? Elbette çok fazla atık vardı ve insanlar onları çöpe atıyordu. Biz de topluyorduk.

Eskiden Libya'daki su depoları metal depolardı. Tabii savaş, mermiler, şarapneller ve patlamalarla depolarda delikler açıldı, bu yüzden depolar artık işe yaramaz hale geldi, insanlar bunları atıyordu. Gidip çöpten, eski eşyaların satıldığı hurdalıktan (bunları) aldık."

Kafenin mimarı Lueyh İmran Bervis, çocuk oyun bölümünde de bu hurdaları kullandıklarını, çocukların sürekli etrafında gördüğü metal, araç lastiği ve ahşap malzemelere dokunarak hissetmesini ve çevresindeki malzemeleri keşfetmesini arzu ettiklerini sözlerine ekledi.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR