Yapay zeka eski Türkçe kitabeleri neden yanlış okudu?

Gaye Güllü / 13.06.2024
İstanbul

Gündelik hayatta her geçen gün etkisini arttıran yapay zeka teknolojileri, farklı kullanım alanlarıyla ön plana çıkıyor. Sanat, tarih, eğitim ve edebiyat alanlarında kullanılan bu teknolojilerin gelecekte ne gibi sonuçlar doğuracağı ise merak konusu.

Bir X (eski adıyla Twitter) kullanıcısının yapay zeka programına, tarihi bir çeşme taşını okutması sosyal medyada gündem oldu.

İlk olarak yapay zekanın çeşme taşındaki kitabeyi doğru çevirdiğini düşünüp sosyal medyadan paylaşan kullanıcı, gelen yorumların ardından çevirinin doğru olmadığı bilgisini takipçilerine duyurdu.

Söz konusu olayın gündem olmasının ardından, AA Teyit Hattı Sanat Tarihçisi Mehmet Kökrek ile iletişime geçerek sanatta yapay zeka kullanımına dair görüşlerini aldı.

- Yapay zekadan çevrilmesi istenen taşta aslında ne yazıyordu?

Bu bir şiir dili olduğu için aslında doğrudan çevrilmesi çok da mümkün değil. Kısaca çevirisi şu şekilde;

"Kalp huzuru ile bu sudan içip Sultan Hamit’e dua eyle. Askerin yardımı ile bu su getirildi. O sultanın gölgesinde her zor iş kolaylaşır. Suyu da kazmakla eşerek akıttı. Soğuk ve elmas gibi berrak bir sudur bu. Ab-ı hayatın kokusu bile bu suya benzemez. Yokuş aşağı akarak ab-ı hayvandan daha hızlı akar."

Kitabesi aynı zamanda çeşmenin kimin için ve nerde yapıldığını gösteriyor. Çeşme, askeri amaçla yapılmış. Sultan Abdülhamid döneminde çok önemli bir su kuraklığı geliyor. Çeşmenin bu su problemini çözmek için tabyadaki askerlerin yardımıyla yapıldığını biz yine kitabeden öğreniyoruz.

- Yapay zekanın bu metni çevirememesinin nedeni nedir? 

Yapay zekanın bu çeviride başarısız olmasının nedeni aslında çok bariz. Araç bunu Farsça bir kitabe olarak değerlendiriyor. Yapay zekalar derin öğrenme yöntemi ile çalışır. Eğer siz ona ihtiyacı olduğu veriyi sağlamazsanız gördüğü şeyi elindeki bulunan veriye göre değerlendirir. 

Bu örnek üzerinden konuşmak gerekirse, yapay zeka çevirisinde bir Kaçar hanedanına gönderme yapıyor. Bu tamamen dilin Farsça olarak algılanmasından kaynaklanıyor. Yapay zekaya algoritmalar ile Türkçeyi, Türkçe kitabeleri Farsçasından nasıl ayrılacağına yönelik bir öğrenme işleminde bulunursanız kolaylıkla okuyacaktır.

- Yapay zeka sanat tarihinde belirli trendleri veya desenleri keşfetme konusunda nasıl bir rol oynuyor?

Bu konuda Türkiye özelinde eksiklikler olduğunu söyleyebiliriz. Ancak dünyada özellikle Vintage ve Pop Art trendlerinin öne çıkmasında yapay zeka epey katkı sağladı. Özellikle sosyal hayatta olduğu gibi Youtube’da da retro çok yeşermiş durumda. Bunun en önemli faktörü ise yapay zeka. Çünkü bu teknoloji bu zamana kadar var olmuş tüm sanat yapıtlarını ekleyerek yeni eserler elde edilebilen bir alan sunuyor kullanıcılara.

Yani siz Picasso’nun bir yapıtı ile ondan 200 sene sonra yaşamış başka birinin yapıtını aynı karede birleştirebiliyorsunuz. Bu çok daha farklı bir trende yol açtı. Aynı zamanda eski ve unutulmuş sanat eserlerinin yeniden yorumlanmasına olanak sağladı. Bunun ileride nelere gebe olduğu hakkında çok ciddi tartışmalar var. Türkiye’de henüz ciddi bir atılım olmadı. 

- Yapay zeka sanat tarihindeki bilinmeyenleri ve gizemleri çözmede nasıl bir potansiyele sahip?

Yapay zekanın sanat tarihinde veya geçmişte olmuş ve üzerinde bir giz bulutu bulunan olaylar hakkında çözüm üretme kapasitesi çok fazla. Ancak bunu yapmanız için elinizde çok sağlam bir veri havuzunuzun bulunması gerekiyor.

Yapay zekanın bizlerden farkı milyarlarca farklı veriyi hızlı bir şekilde kullanabiliyor olması. Bu onu bir adım öne çıkarıyor. Bu noktada yapay zekaya, veriyi işlenebilir halde vermek önemli. Ancak o zaman yapay zeka o konuyu gerçekten çözebilir. Bunun en güzel örneklerinden birisi yakın zamanda bulunan ve İngiliz edebiyatçı Shakespeare'e ait bir el yazısı. Bu el yazısının Shakespeare’e ait olduğunu yapay zeka keşfetti. Bunu yapmadan önce Shakespeare’in o güne kadar bilinen tüm el yazı örnekleri bir yapay zeka programında birleştirilmişti.

Milyonlarca el yazısı arasından bunun Shakespeare’e ait olduğunu bulan yapay zekaydı. Bunun gibi birçok bilinmeyeni ortaya çıkaracak potansiyele sahip. Ancak altını çizerek söylüyorum elinizdeki veriyi yapay zekanın işleyebileceği hale getirmek zorundasınız.

- Sanatta yapay zekanın kullanımı sanat eleştirmenliği ve akademik araştırmalarda nasıl etki yaratır? 

Sanat tarihi araştırmaları veri analizi üzerine değil de daha çok veri çıkarma üzerine gider. Bir defteri bir kitabı alırsınız veya seçtiğiniz bir sanatçının eserlerini incelerseniz. İlerde yapay zekanın, bunu eleştirmenlerin ve akademisyenlerin elinden alacağı muhakkak. Çünkü zaten bunu bizden daha iyi yapabiliyor.

Yapay zekanın işleyebileceği veriye sahip olmadığımız için yapay zekaya mesafeliyiz ve kullanamıyoruz. 

Son günlerdeki gelişmeler akademinin soyut ve kavramsal çalışmalara doğru gideceğini gösteriyor. Açıkça söylemek gerekirse sanat tarihi çalışmalarında çok ciddi bir değişime yol açacağı şimdiden konuşulanlar arasında. Yapay zeka, mesleğin dönüşümünü sağlıyor bu noktada tutucu olmamakta fayda var. Çünkü biz küçükken de Google’a karşı çıkıyordu hocalarımız. Şimdi de yapay zekaya karşı çıkıyorlar. Oysa yapay zekayı akademinin daha bilinçli şekilde kullanmayı öğrenmesi gerekiyor. Bu konuda belki de sanat tarihi bölümlerinde yapay zekanın nasıl kullanılacağı konusunda dersler açılması gerekiyor.

- Sanatta yapay zeka kullanımı ne kadar etik?

Bu konu hakkında tartışmalar devam ediyor. Örneğin yapay zeka şayet ırkçı bir sanat eseri ortaya koyduğu zaman buradaki eleştiri kime yöneltilmeli. Burada bir ahlaksızlık olur mu? Bu klasik ahlak formları ile yakalayabileceğimiz bir tartışma değil. Bu ‘Post Humanity’ dedikleri kavramda aslında çok çetrefilli ve içinden çıkılmaz durumda.

Artık insanların değil makine ve yapay zekanın eğitinden bahsediyoruz. Ama bunun nasıl yapılabileceği tartışmalarına gidiyor dünya. Siz bir sanatçının eserini alıp üzerinde dijital oynamalarla yeni bir üretimde bulunduğunuzu iddia ediyorsanız burada o eserin asıl sanatçısına telif çıkacak mı?

Bir sanatçının sesini çalmak bir suç değil. İleride suç olabilir mi? Ya da olacak mı? Bir sanatçının eserine imza atmanız suç mu suç ama bunu nasıl denetleyeceksiniz ya da bunun sınırları ne olacak? Çünkü burada karşılıklı bir kazanım da mevcut. Bir yandan diyorlar ki evet biz bunu yapıyoruz ama o kişinin de ismini yaşatmış oluyoruz. Yani işin en başına dönersek, etiğin var olup olmadığını daha ciddi bir şekilde ele almamız gerekiyor.