Çin'de antik çağdan günümüze ulaşan Yin Yang sembolü "Her iyiliğin içinde bir kötülük, her kötülüğün içinde bir iyilik vardır." inanışına işaret eder. Siyah ve beyaz renklerden oluşan sembol, her beyazın içinde bir siyah, her siyahın içinde bir beyaz içerir. Konumuz, Çin'in sosyal medya "eğlence" platformu TikTok.

2018'DEN BU YANA TÜRKİYE’DE FAAL

Eylül 2016'da doğan TikTok, video oluşturma ve paylaşmanın yanı sıra canlı yayın imkanı sağlıyor. Platform, Ağustos 2018'den bu yana Türkiye'de faal.

2023'TE ÖDENEN VERGİ 449 MİLYON TL

Tüketici ve pazar analisti Statista'nın Temmuz 2023 verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 30 milyon TikTok kullanıcısı var. Platforma Türkiye'den günde milyonlarca içerik düşüyor. TikTok Türkiye'den alınan güncel bilgiye göre; TikTok Türkiye'nin 2023 için ödediği Dijital Hizmet Vergisi ise 449 milyon TL. Yani geçen yıla göre yüzde 30 daha fazla. 

Türkiye pazarında hızla büyüyen TikTok, fırsat eşitliği, yaratıcılığı beslemesi, eğlendirmesi ve içerik üreticisine para kazandırması açısından ilgi çekici görünüyor. Geçen yıl TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'na bilgi veren TikTok Türkiye'yi tutanaklara göz atarak daha fazla tanımak mümkün olabilir. 

MADALYONUN ARKA YÜZÜ

Madalyonun arka yüzünde ise durum karışık. TikTok'a yönelik suçlamalar, tartışmaları ateşliyor. Avrupa Birliği, ABD, İngiltere, Belçika, Hindistan, Kırgızistan gibi birçok ülkede TikTok'a yönelik çeşitli yasaklar hayata geçti. Son olarak Nepal'de "ülkedeki sosyal yapıya zarar verdiği" gerekçesiyle TikTok yasaklandı.

Ülkelerin TikTok'a yönelik suçlamalarına bakıldığında "Çin'in propaganda aracı olma", "Sosyal dokuya zarar verme", "Genel ahlakı bozma", "Devlet tehdidi yaratma", "İşsizliğe teşvik etme ya da neden olma", "Kişisel veri güvenliğini tehdit etme" ve "Çocuk istismarı veya çocuk mahremiyeti" gibi gerekçelere rastlanıyor.

#TikTokKAPATILSIN KAMPANYASI

TikTok’a yönelik tartışmalar, son dönemde Türkiye'de de popüler. Bazı sosyal medya fenomenlerine yönelik hukuki soruşturmalarla başlayan, para karşılığı müstehcen yayın yapan ve 1 saatte 100 bin TL topladığı öne sürülen L.K. adlı TikTokerla ivme kazanan tartışmalar, "TikTokKapatılsın" etiketiyle bir kampanyaya dönüştü. Bazı sosyal medya kullanıcıları ve haber mecraları, "Kadın kılığına giren erkek" ve "Yaşlı bir erkekle erotik diyalog kuran kadın" yayınları gibi çeşitli içerikleri paylaşarak "Kepazelik", "Rezalet" ve "İğrençlik" gibi ifadelerle sundu. Yayıncılara verilen hediyeler, canlı yayın yapan fenomenler üzerinden dolandırıcılık vb. konular gündeme getirildi.

Bir başka önemli başlık ise son dönemin ciddi sorunlarından biri olan dezenformasyonla ilgiliydi. Türkiye'de 6 Şubat depremleri, seçim ve Filistin-İsrail gerilimi süreçlerinde yaşanan dezenformasyon fırtınasında TikTok nasıl bir aksiyon almıştı? Dezenformasyonla mücadele kapsamında neler yapılıyordu?

AA TEYİT HATTI TikTok TÜRKİYE OFİSİ'NDE

Tüm bu konuları yüklenerek İstanbul'da bulunan TikTok Türkiye ofisinin kapısını çaldık. TikTok'un Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye'de kamu politikalarından sorumlu yöneticisi Emir Gelen, Anadolu Ajansı Teyit Hattı'nın sorularını ofiste yanıtladı. Anadolu Ajansı İstanbul Video Haber Müdürlüğü'nden kameraman Mustafa Burak Mehmetefendioğlu, söyleşiyi kayda aldı ve TikTok Türkiye ofisini görüntüledi.

TikTok'UN SÖZCÜSÜ KİM?

Emir Gelen, TikTok Türkiye'nin sözcüsü. Bahçeşehir Üniversitesi "Avrupa Birliği İlişkileri" mezunu. Yüksek lisansını Galatasaray Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi alanında yaptı.  Avrupa Birliği Bakanlığı'nda çalıştı. APCO Worldwide, Trafi, Careem ve Amazon şirketlerindeki iş tecrübelerinden sonra Türkiye'yi ABD Dışişleri Bakanlığı'nın ziyaretçi liderlik programında temsil etti. Eylül 2021'de de TikTok Türkiye'de "Kamu Politikaları"ndan sorumlu yönetici oldu. İşte Emir Gelen'in özetle anlattıkları:

-      TikTok VE TÜRKİYE PAZARI: Türkiye TikTok için çok önemli, çok kıymetli ve oldukça potansiyeli olan bir pazar. TikTok, Türkiye'ye Ağustos 2018'de giriş yaptı ve Ağustos 2018'den bu yana faaliyetlerimizi hızlı bir şekilde sürdürmeye devam ediyoruz. Özellikle bütün faaliyetlerimizi en doğru yerelleşme stratejisi çerçevesinde yapmaya oldukça özen gösteriyoruz.

-      OFİSTE 150+ PERSONEL: Türkiye'de 150'den fazla personelimizin bulunduğu bir ofisimiz var. Türkiye'de en çok istihdam sağlayan sosyal ağ sağlayıcısı olmaktan öncelikle gurur duyduğumuzu söylemek isterim.

-      SANAT PROJELERİ: (50'nci yılında İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın resmi eğlence partneri, #BienaldeÖğrendim kampanyası, İstanbul Kitap Fuarı, İstanbul Film Festivali ve Türkiye Basketbol Süper Ligi'nin resmi eğlence partneri örneklerini vererek) Türkiye çok büyük bir pazar ve buradaki projelerimizi biz hız kesmeden devam ettiriyoruz.

TikTok VE KANUNLAR 

Türkiye'de internet hukuku son dönemde yürürlüğe giren yasalarla düzenlendi. Türk Ceza Kanunu'na bağlı yükümlülüklere yeni hukuki sorumluluklar eklendi.

-      Sosyal medya düzenlemesi olarak bilinen, internet yayınlarını ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadeleyi düzenleyen 5651 ve 7253 sayılı kanunlar

-      6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu

-      Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi olarak bilinen 7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.

TikTok'un kanunlara uyumunu değerlendiren Emir Gelen, Türkiye'deki yasalara tam uyum içinde olduklarını söyledi.

-      YÜKÜMLÜ… SAYGILI… UYUMLU… : TikTok, faaliyet gösterdiği her pazarda o ülkenin kanunlarına kurallarına sonuna kadar saygılı ve uyumlu bir şekilde faaliyetini gösteriyor. Dolayısıyla bu bizim için çok önemli bir şey. Yani biz bir pazarda faaliyet gösteriyorsak, oradaki yerel kanunlar yerel mevzuatlar neyse biz onlara uymakla tabii ki yükümlüyüz.

-      5651 SAYILI KANUN: Keza Türkiye'de de durum aynı şekilde. 5651 sayılı kanun, sosyal ağ sağlayıcıları ve içerikleri bir şekilde düzenleyen bir kanun. Bu kanunun ilk hali 2021'de yürürlüğe girmişti ve o zaman sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye'de temsilci atama yükümlülüğü getirilmişti. Biz 2021 yılında Türkiye'deki il temsilciliğimizi atadık ve açtık. Bu kanun geçtiğimiz sene yani 2022 yılı ekim ayında tekrar revize edilerek yürürlüğe 2023'ün başında girdi ve biz yine ilgili kanunun bize atfettiği bütün yükümlülükleri yerine getirerek aslında faaliyetlerimize 5651 sayılı kanunla tam uyumlu bir şekilde yürütmeye devam ediyoruz.

TÜRKİYE'DE UYUMLU OLMADIĞIMIZ BİR YASA KESİNLİKLE YOK

-      6698 SAYILI KANUN: Kişisel Verileri Koruma Kanunu'na (KVKK) da azami özen gösteriyoruz. Çünkü bizim için en önemli konulardan bir tanesi, kullanıcılarımızın,  kullanıcılarımızın verilerinin güvenliği. Bu TikTok için muazzam derecede önemli bir konu. Türkiye'deki KVKK kanununa da tam uyumlu bir şekilde faaliyetlerimizi gösteriyoruz. Tamamen uyumluyuz. Dolayısıyla bizim Türkiye'de uyumlu olmadığımız herhangi bir yasa kesinlikle bulunmamakta.

-      AB DİJİTAL HİZMETLER YASASI: AB’deki Dijital Hizmetler Yasası ve bir sonra gelecek olan Dijital Pazarlar Yasası da aynı şekilde… Bunları Avrupa’daki ekiplerimiz ciddi bir titizlikle inceliyorlar ve uyum konusunda hiçbir sıkıntımız bulunmamakta.

Ancak Türkiye'de son dönemdeki soruşturmalara ve TikTok'un hedef alındığı tepkilere bakınca; bu "hukuka tam uyum"un toplumsal ve sosyolojik açıdan sorunları çözmede görece yetersiz kalabildiği görülüyor. Yaşananlar, eksiklerle ilgili ders çıkarılması gerektiğine işaret ediyor. Emir Gelen'in son dönemdeki fenomenler ve L.K. hesabıyla ilgili soruşturmalar ve #TikTokKapatılsın kampanyası hakkındaki görüşleri şöyle:

-      L.K. ADLI TİKTOKER: Biz tabii ki toplumdaki bütün tepkileri, toplumda infial yaratan bütün konuları çok yakından takip ediyoruz. Öncelikle bunun altını çizmek isterim. Biz kullanıcılarımıza en güvenli ve en kendilerini rahat hissettirecek bir platformu sunmak için elimizden geleni yapıyoruz. Tabii ki bu özgünlük beraberinde bazı kuralları getiriyor.

-      TOPLULUK KURALLARI… İHLAL… YAPTIRIM… : Bizim platformumuzda, kurucu anayasamız gibi atfedebileceğimiz bir anayasamız mevcut, biz buna topluluk ilkeleri ya da topluluk kuralları diyoruz. Bu topluluk kurallarında ihlal olan herhangi bir içerikte ya da hesapta hemen yaptırım alıyoruz.

-      MODERASYON… AKSİYON… : Bahsettiğiniz konu -L.K. adlı hesap- geçtiğimiz hafta gündem olan konulardan bir tanesi. Tabi şu an adli süreç devam ediyor bildiğim kadarıyla, çok yorum yapmam belki doğru olmayabilir işin teknik kısmıyla fakat biz zaten bahse konu kullanıcının aslında yayınını bizim teknolojimiz hemen tespit ediyor ve teknolojimiz bunu tespit ettikten sonra bunu çeşitli insan moderasyon ekiplerine bildiriyor ve hemen aslında biz orada bir aksiyon alıyoruz. Bahse konu kullanıcının/hesabın yayınıyla ilgili bir aksiyon aldık.

-      40 BİN + MODERASYON ÜYESİ: Bizim dünya genelinde 40 binden fazla moderasyon üyemiz mevcut. Bu şu demek yani bugün çok titizlikle bütün içerikler aslında inceleniyor ve herhangi bir ihlal olması durumunda hemen ilgili yaptırımı neyse hiç vakit kaybetmeden bu yaptırım uygulanıyor. Dolayısıyla bizim amacımız insanlara gerçekten güvende hissettirebileceği bir platform sunabilmek, bir içerik alanı sunabilmek.

-      HER GÜN MİLYONLARCA İÇERİK: Sonuçta insanlar TikTok'a yaratıcılığa ilham alabilmek, eğlenmek ve keyif almak için geliyorlar. Bakın milyonlarca insandan bahsediyoruz. Her ay dünya genelinde günde 1 milyardan fazla insan TikTok'a geliyor, bu rakam Türkiye'de milyonlarca. Ve milyonlarca içerik oluşturuluyor, dolayısıyla bu içeriklerin her birini ki bu canlı yayın olunca, biraz daha zor olsa da bizim yeterli aslında teknolojik alt yapımız mevcut bu tarz içerikleri saptama konusunda.

-      TALİMAT BEKLEME PROAKTİF DAVRAN: 5651 sayılı kanun, aslında sosyal ağ sağlayıcılarına bir öz denetim yükümlülüğü getiriyor. Dolayısıyla biz aslında ne yargı kararı ya da düzenleyici kurumdan bir karar beklemeden ya da talimat beklemeden zaten biz bunları proaktif bir şekilde yapmakla yükümlüyüz. Dolayısıyla bahse konu kullanıcının içeriğini de biz kendi moderasyon ekibimiz ve moderasyon teknolojilerimiz sayesinde fark ettik. Tabii ki bu konu toplumda infial yarattı ve ondan sonra da yine çeşitli geliştirmelerle aslında biz bu konunun yine önüne geçmek için yine gerekli çalışmaları başlattık.

-      KAPATILMA KAMPANYALARININ SIKLIĞI AZALDI: Bu "TikTokKapatılsın" kampanyasıyla ilgili dediğim gibi biz her türlü eleştiriyi her türlü geri bildirimi toplumun her türlü refleksini en iyi şekilde okuyup anlamaya ve bu minvalde geliştirmeler yapmak için elimizden geleni yapıyoruz. Dolayısıyla şu konuya olumlu bir şey olarak bakıyorum; eskiden bu tarz kampanyalar çok daha sıklıkla yapılırdı bu tarz kampanyaların sıkları oldukça azaldı biraz daha böyle çeşitli olaylar bazında ilerlemeye başladı.

-      DERS ÇIKARIYORUZ: Dolayısıyla biz her olaydan kendimize bir ders çıkarıyoruz ve bu dersi de en iyi şekilde bir daha yaşanmaması adına önleyici bir şekilde çeşitli önlemler alıyoruz. Biz bahsettiğim gibi bütün geri bildirimleri bütün yorumları hep yapıcı bir şekilde almaya devam ediyoruz. Ve arada daha fazla kendimizi geliştirmemiz gereken daha fazla yatırım yapmamız gereken şeyler tabii ki oluyor.

-      SORUNLARI ÖNLEYİCİ HAMLE: Bugün Türkiye'de en fazla istihdam sağlayan sosyal ağ sağlayıcısı biziz. Bu ne demek biz aslında demek ki burada daha fazla yatırım yapmamız belki daha fazla istihdam sağlamamız ya da moderasyon ekibimizi daha da artırmamız gerek ki bu tarz içeriklerle ilgili sorunların önüne daha önleyici bir şekilde geçebilelim.

-      KAPATILMA ORTAMI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUZ: Türkiye'de TikTok'un yasaklanması ya da kapatılması gibi bir durum; biz tabii ki 5651 sayılı kanuna uyumlu bir şekilde faaliyetlerimizi gösteriyoruz ve Türkiye’deki büyüyen TikTok topluluğundan da hakikaten oldukça  memnunuz ve biz buradaki üzerimize düşen bütün yükümlülükleri kanuni ve yasal yükümlülükleri uyguluyoruz. Dolayısıyla bizim burada şu an kapatılmamız için bir ortam -yani öyle bir şeyin- biz olduğunu çok düşünmüyoruz açıkçası.

-      ELEŞTİRİYE… GERİ BİLDİRİME AÇIĞIZ… : Ama tabii ki şunu söylemek istiyorum; her türlü yapıcı eleştiriye, her türlü eleştiriye daha doğrusu, her türlü geri bildirime biz açığız. Evet daha fazla üzerine gitmemiz gereken konular olduğunun da farkındayız ve bunların üzerine de gidiyoruz. Bakın milyarlarca içerikten bahsediyoruz, günde oluşturulan. Tabii ki moderasyon anlamında zaman zaman çeşitli eksikler yaşanabiliyor. Ama dediğim gibi biz bunların üzerine gitmeye sonuna kadar kararlıyız ve elimizden gelen her türlü yatırımı da bu alanda yapmaya hazırız.

-      DEZENFORMASYON: (TikTok dezenformasyonla mücadele için neler yapıyor?) Dezenformasyon, misenformasyon ya da zarar verici yalan haber, hakikaten bugün her bireyin her firmanın ya da hatta devletlerin hükümetlerin mücadele ettiği bir konu.  Dolayısıyla bu bizim en öncelik verdiğimiz alanlardan bir tanesi. Çünkü halkı yanıltıcı bilgi, bu bilginin alenen yayılması konusunda biz tabii ki sonuna kadar karşıyız. Bizim bu alanda ayrı ekiplerimiz mevcut. Yani bir konunun yalan haber olup olmadığını tespit edebilecek ekiplerimiz mevcut. Aynı zamanda bu ekiplerin eğer ki yetersiz kalması durumunda tabii ki üçüncü taraflardan -teyit siteleri- zaman zaman destek aldığımız durumlar oluyor.

-      ÇOK CİDDİ TEHDİT: Dünya genelinde Uluslararası Teyit Ağı'na üye her bir teyit firmasıyla ya da teyit kuruluşuyla biz çalışmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla bu alandaki girişimlerimiz gayretlerimiz çok ciddi anlamda devam ediyor. Yalan haber, dezenformasyon, misenformasyon olarak adlandırdığımız konular hakikaten çok ciddi tehditler oluşturabiliyor, dolayısıyla biz bu tehditleri minimuma indirmeye çalışıyoruz.

-      DEZENFORMASYONA MÜSAMAHA YOK: Dezenformasyon, platformun bütünlüğüne tehdit oluşturan ve aslında bizim topluluk ilkelerini ihlal eden bir konu. Dolayısıyla tespit halinde hesapların kapanması, hesapların askıya alınmasına kadar giden bir yaptırım süreci mevcut. Bizim dezenformasyona kesinlikle ama kesinlikle bir yol açmak gibi … ya da orada dezenformasyona kesinlikle müsamaha göstermiyoruz. Böyle söyleyeyim sizlere. Bu alanda kendimizi geliştirmeye, dışarıdan çeşitli bağımsız kuruluşlardan da destek almaya aynı zamanda devam ediyoruz.

-      DİJİTAL OKURYAZARLIK: Burada bir konunun altını çizmek isterim; dijital okuryazarlık. Şimdi yalan haberin birbirinden ayrışması, yani yalan haber ile doğru haber arasındaki farkı gün sonunda anlayacak kişi tabii ki kullanıcı. Kullanıcılarımızın biz dijital okuryazarlıklarını geliştirmek için geçtiğimiz sene aslında bir araştırma -EDAM- yaptırdık ve bir rapor yayınladık. Burada en önemli konulardan bir tanesi eğitim. Yani burada bilinçli tüketici yani bilinçli kullanıcı aslında yalan haberi kendi ayırt edebilecek. Bu ne demek? Biz aslında her habere doğrudan inanmamamız lazım, kendimizce bir doğruluk kontrolü yapmamız gerekiyor. Burada kullanıcılara da çok ciddi rol düşüyor. Biz bu alandaki reflekslerin geliştirilmesi konusunda ilerleyen dönemlerde yine yalan haberle nasıl mücadele edilir konusunda çeşitli kampanyalar düzenlemeye devam edeceğiz.

Emir Gelen, TikTok'un Boğaziçi Üniversitesi'yle iş birliği içinde düzenlediği Finansal Okuryazarlık Zirvesi için Türkiye'deydi. TikTok Türkiye olarak finansal okuryazarlık projesinin sürekli hale getirilmesinin hedeflendiğini belirten Emir Gelen, şirketin teknolojik iyileştirme ya da yenilikleriyle ilgili soruya şu yanıtı verdi:

-      FİNANSAL OKURYAZARLIK: Aslında çok yakın zamanda bizim hayata geçireceğimiz ya da geçirdiğimiz ama bunu sürekli hale getireceğimiz bir projemiz var. Malumunuz Türkiye’de finansal okuryazarlık bizim üzerinde çokça düşündüğümüz bir konu. Neden? Çünkü malumunuz ekonomik durumlar zaman zaman, özellikle Kovid 19 pandemisi sonrasında çeşitli çalkantılara uğradı. Ve insanların bu alanda bilinçlendirilmesi çok ciddi bir önem kazandı.

-      CUMHURBAŞKANLIĞI PROGRAMINDA GÖRDÜK: Biz 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı programına bir göz attığımızda orada Cumhurbaşkanlığının aslında kamu kurum ve kuruluşlarına özellikle finansal okuryazarlık alanında çeşitli eğitimler ve programlar yapmasını atfettiğini gördük. Ve biz de burada elimizdeki iletişim gücüyle kendimize bir sorumluluk aslında yüklendik. O da bir finansal okuryazarlık projesi yapalım dedik.

-      10 GÜNDE 80 MİLYON GÖRÜNTÜLEME: Boğaziçi Üniversitesi'yle bizim bir işbirliğimiz oldu bu alanda ve bu sene, yaklaşık 10 gün önce #finansöğreniyorum etiketiyle bir kampanya başlattık ve bakın sadece 10 günde yaklaşık 80 milyonluk görüntüleme aldık. Bu alanda çeşitli akademisyenlerle finans uzmanlarıyla çalıştık. Yine Boğaziçi Üniversitesi’nin Yaşamboyu Eğitim Merkezi'yle birlikte bir program başlattık. Burada aslında insanlara çok temel finans terimlerinin öğretilmesi ve bu konuda biraz farkındalık artırmaya yönelik çeşitli girişimlerde bulunduk.

-      TikTok AKADEMİ GİBİ Mİ? Aslında doğru yani burada tabi hiçbir yatırım tavsiyesi vermeden, yine daha önce değindiğimiz dezenformasyona mahal vermeden insanların finansal okuryazarlık anlamında biraz daha farkındalığını artırmaya yönelik çok ciddi bir kampanya yaptık. Ve çünkü biz şunu biliyoruz; TC Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu çok ciddi bu alanda eforlar sarf ediyorlar. Yani insanların, vatandaşlarımızın biraz daha finansal okuryazarlığını geliştirmeye çalışıyorlar ki kendilerini her türlü ortama aslında hazır hale getirebilsinler. Biz de elimizdeki iletişim gücüyle, insanlara ulaşabilme yetisiyle bu anlamda kendimize bir sorumluluk biçtik ve akademik yani Boğaziçi Üniversitesi’yle bir iş birliği yaparak bu alanda bir proje yapalım dedik. Ki insanlara aslında finansal okuryazarlığın ne kadar önemli olduğunu, internette her görülen ya da her finansal tavsiyeye inanmamaları gerektiğine ilişkin bir algı, bir farkındalık çalışması yaptık.

-      YENİ PROJELER YAKIN: Bu ve bunun gibi toplumu geliştirecek, toplumdaki çeşitli bilinci geliştirecek ve güçlendirecek eğitim programlarına hız kesmeden önümüzdeki sene devam ediyor olacağız. Bunun yanı sıra yine çeşitli, şu an bahsedemediğim bazı projeleri de yakında, yakın zamanda paylaşıyor olacağız. 

Sosyal medya, hayatın bir aynası. Hayatın içindeki renklerin ve zıtlıkların, sanal ortamda belirmesi, ayrışması ve iç içe geçmesi de anlaşılır bir durum. Ancak hayat sahnesinde sadece yakın çevrenizin fark edebileceği roller, TikTok gibi etkili sosyal medya platformlarında hızla ve geniş topluma açık biçimde sahnelenince, sonuçlarını kestirmek zor. Bilinçli ya da bilinçsiz, hesaplı ya da hesapsız fark etmiyor. Hayatı internet ortamında yaşamanın, öğrenilen ya da öğrenilemeyen etkileri oluyor ve bir bedele dönüşebiliyor.

İnternet çağında bugün geldiğimiz noktada, ortada acil çözüm bekleyen birçok sorunla karşı karşıyayız.  TikTok üzerinden konuştuklarımız, sadece TikTok'a düşen pay ve bu uğurda TikTok gibi her paydaşa görev düşüyor.