İsrail ordusu 26 Kasım'da, Batı Şeria'da "İsrail askerlerine yönelik saldırıları durdurma" bahanesiyle "Beş taş" adını verdiği bir saldırı başlattı.
- İsrail ordusu ateşkesi ihlal ederek Gazze ve Han Yunus’un doğusunu bombaladı
- İsrail ordusu ve İsrailliler kasım ayında Batı Şeria'da 2 bin 144 saldırı düzenledi
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Tubas, Nablus, Kabatiya ve Kalkilya kentlerini kapsayan saldırılarda evlere baskınlar düzenlenirken, çok sayıda Filistinli gözaltına alındı, altyapıda ciddi tahribat oluşturuldu.
AA muhabirine konuşan Filistinli siyasi analistler, İsrail'in artan askeri faaliyetlerinin güvenlik gerekçesinin ötesine geçtiği ve söz konusu operasyonun, İsrail'in Batı Şeria'da yeniden kontrol tesis etme ve ileride bir Filistin Devleti'nin kurulmasını engelleyecek yeni bir fiili durum oluşturma hedefi taşıdığı görüşünde.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
"Mevcut durum Batı Şeria'nın yeniden işgali anlamına geliyor"
İsrail ordusunun, saldırıların odağındaki Tubas, Akabe, Tammun, Faria ve Teyasir kentlerine atfen operasyona "Beş taş" adını verdiği belirtiliyor.
Necah Üniversitesi Siyasal Bilgiler Profesörü Raid Nairat, İsrail ordusunun Batı Şeria'da geniş çaplı saldırılarını hiçbir zaman durdurmadığını ancak son günlerde yaşananların coğrafi ve saha genişliği bakımından eşi görülmemiş düzeyde olduğunu söyledi.
Son günlerde İsrail ordusunun baskın düzenlediği köy ve şehirlerin sayısının bir röportajda saymakla bitmeyeceğini vurgulayan Nairat, çok sayıda evin yıkıldığını, zarar gördüğünü ve Filistinlilerin kötü muamele ile gözaltılara maruz kaldığını aktardı.
Nairat, "Mevcut durum Batı Şeria'nın yeniden işgali anlamına geliyor. Yaşananlar, doğrudan İsrail'in yerleşim projesiyle bağlantılı. Ordu ile Yahudi yerleşimciler koordineli hareket ederek tek bir siyasi hedefe hizmet ediyorlar." ifadelerini kullandı.
İsrail ordusu, Gazze'de iki yıldır sürdürdüğü soykırımla eş zamanlı olarak Batı Şeria'daki saldırılarını da artırdı. Bu süreçte İsrail güçleri ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında Batı Şeria'da en az 1087 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 11 bin kişi yaralandı.
Netanyahu, Filistin Devleti'ni imkansız kılacak bir "yerleşimci-işgal projesi" yürütüyor
"Beş taş" adı verilen bu operasyonun, özellikle ilhak planlarının hedefindeki kuzey bölgelerinde yoğunlaştığına dikkati çeken Nairat, İsrail hükümetinin bölgede Cenin’i Nablus ve Tubas’a bağlayacak yeni çevre yollarının inşası ile ekonomi ve iskânla ilgili olmak üzere üç ana proje yürüttüğünü kaydetti.
Nairat, bu projelerin sonucunda 100 binlerce dönümlük araziye fiilen el konulması ve bölgenin coğrafi-demografik yapısının değiştirilmesinin öngörüldüğünü belirtti.
Yakın zamanda Nablus'ta yaşanan bir olaya dikkati çeken Nairat, İsrail ordusunun, esnafa ve halka dağıttığı bildirilerde, zarar görmeleri halinde doğrudan orduyla iletişime geçmelerini istediğini, bu durumun, "sivil idarenin bypass edilerek askeri bir idare modeline geçişin işareti" olduğunu ifade etti.
Nairat, İsrail askerlerinin kafe ve restoranlardan alışveriş yaparak halkla "normal ilişki" kurmaya çalıştığını, bunu reddedenlerin ise işletmelerinin yıkılması veya gözaltına alınma gibi cezalara maruz kaldığını belirtti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Filistin yönetimini tasfiye etmesi için Siyonist baskılara maruz kaldığı" şeklindeki açıklamasına işaret eden Nairat, Netanyahu'nun hem Batı Şeria'da hem de Gazze'de Filistin Devleti'nin kurulmasını imkansız kılacak bir "yerleşimci-işgal projesi yürüttüğünü" vurguladı.
Yeni fiili durum ile İsrail, "gelecekte çizmek istediği sınırları"nı belirliyor
Yabus Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Süleyman Bişarat, İsrail'in mevcut operasyonunun "geçici veya salt güvenlik amaçlı bir faaliyet olarak okunamayacağını" belirterek bunun ilhak planları ve Batı Şeria'nın yeniden şekillendirilmesiyle bağlantılı uzun bir siyasi-stratejik sürecin parçası olduğunu ifade etti.
Bişarat'a göre Batı Şeria'nın kuzeyindeki yeni fiili durum ile İsrail "gelecekte çizmek istediği sınırları"nı belirliyor.
İsrail ordusu, Tubas ile Ağvar arasında, oradan Cenin'e, sonra Tulkerim ve Kalkilya'ya uzanan birleşik bir hatta operasyon yürütüyor; bu bölge, İsrail'in öngördüğü "Yahudi devleti" kavramının gelecekteki sınırlarını temsil ediyor.
İsrail, Filistin Devleti'ne imkân verecek bütünlüklü bir coğrafya istemiyor
Bişarat, İsrail siyasi yönetiminin bir Filistin Devleti'ne imkân verecek bütünlüklü bir coğrafyanın var olmasını istemediğini ve bu nedenle devlet kurma ihtimalini ortadan kaldırma hedefi güttüğünü kaydetti.
İsrail ordusunun son iki yılda özellikle Batı Şeria'nın kuzeyinde geniş kapsamlı operasyonlar yürüttüğünü, yüzlerce Filistinliyi gözaltına aldığını ve artık güvenlik gerekçesinin inandırıcılığını yitirdiğini belirten Bişarat, "Bugün yaşananlar büyük ölçüde siyasidir ve sağcı hükümetin Batı Şeria'yı tamamen kontrol altına alma projeleriyle bağlantılıdır." dedi.
İlhak adımları ve uluslararası tepki
İsrail, 7 Ekim'den sonra Batı Şeria'daki saldırılarını yoğunlaştırırken, bölgedeki yasa dışı yerleşimleri genişletmeyi de hızlandırdı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da Filistin topraklarından gasbedilen yasa dışı Yahudi yerleşimlerinin İsrail'e ilhakının oylandığı tasarı, 22 Ekim 2025'te İsrail Meclisindeki ön oylamada oy çoğunluğuyla kabul edilmişti.
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 4 milyondan fazla Filistinli, İsrail işgali altında askeri yönetimde yaşıyor. Buna karşın İsrail'in uluslararası hukuka aykırı olarak işgal ettiği topraklarda Filistinlilerden gasbettiği alanlara inşa ettiği 250'den fazla Yahudi yerleşiminde, 600 bin kadar İsrailli yerleşimci İsrail kanunlarına göre yaşıyor.
Filistinliler, topraklarının ve tarım arazilerinin, Yahudi yerleşimciler tarafından gasbedildiği, İsrail ordusunun ve ordu tarafından korunan yerleşimcilerin saldırılarının giderek arttığı ağır şartlar altında hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
İsrail'de özellikle yerleşimcilerin de desteklediği aşırı sağ ve sağ partiler, uzunca bir süredir işgal altındaki Batı Şeria'yı uluslararası hukuka aykırı biçimde ilhak etmeyi savunuyor.
Bu adım, ABD Başkanı Donald Trump ile çok sayıda Arap ve Müslüman ülke tarafından reddedildi.
Birleşmiş Milletler ise yıllardır olduğu gibi, Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğu ve iki devletli çözümü engellediğini vurguluyor.