Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Toplum ve Medya Direktörü Prof. Dr. Faruk Taşcı, AA muhabirine, SETA bünyesinde asistan Hamza Kızılkaya ile birlikte hazırladıkları "Uluslararası Öğrencilerin Türkiye'ye Katkıları" başlıklı raporu değerlendirdi.
Taşcı, dünyadaki uluslararası öğrenci sayısının artmasına paralel olarak Türkiye'de de bu sayının arttığını ve bundan 10 yıl önce 40-50 bin bandında olan uluslararası öğrenci sayısının geldiğimiz noktada 350 bin bandına dayandığını kaydederek, "Bu, Türkiye'nin bu konuda ciddi adımlar atmasıyla ilgili bir şey. Türkiye'nin dış politikasındaki vizyonunun uzantısı olarak biz, Türkiye'deki uluslararası öğrenci sayısı açısından önemli bir mesafe kat etmiş durumdayız." dedi.
Türkiye'nin en fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan 10 ülke arasında 7. sırada olduğunu bildiren Taşcı, Türkiye'nin dış politikadaki yaklaşımının yansımasının burada kendini gösterdiğini ve Türkiye'nin bu bağlamda mağdur coğrafyalar ve komşu ülkelerden ciddi sayıda öğrenciye ev sahipliği yaptığını kaydetti.
Taşcı, uluslararası öğrencilerin bulundukları ülkelere dört yönlü katkıda bulunduğundan bahsederek şu şekilde konuştu:
"Bu katkıları ekonomik katkı, siyasi-diplomatik katkı, akademik katkı ve sosyo-kültürel katkı olarak söyleyebiliriz. Uluslararası öğrencilerin ekonomik katkılarında harcama kalemleri üzerinden hesaplama yaptığımızda 2 milyar dolar civarı bir miktar ortaya çıktı. Buna danışmanlık firmaları ile harç katkıları da eklendiğinde yaklaşık 4 milyar dolarlık ekonomik katkı söz konusu. Bunun yanı sıra, öğrencilerimizin dış ticaret içindeki katkılarını hem mezunlarımızın hem mevcut öğrencilerimizin çalışma hayatında kısmi zamanlı çalışma hakkı olanlar var, bunları da koyduğumuz zaman ekonomik katkısının daha fazla olduğunu söyleyebiliyoruz.
İkinci yönümüz, siyasi-diplomatik katkı. Yani bu konuda Batılı ülkeler çok ileri seviyede. Ellerindeki enstrümanlar, üniversite sayıları, üniversitelerin oturmuşluğu, köklü olması, eğitim düzeyleri, eğitimin kalitesi gibi nedenler ve kısmen de sömürdükleri ülkelerden öğrenci çekmelerine bağlantılı olarak oradaki katkı daha fazla. Yani dünyadaki ülkelerin liderlerinin yüzde 85’i batılı ülkelerin okullarından mezun olanlar. Türkiye bu konuda da artık yarışa girmiş durumda."