On milyonlarca çocuk işçi zorunlu olarak çalıştırılıyor

"Çocuk işçiliği, çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, zihinsel ve fiziksel gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen işlerdir"

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, çocukların zor şartlar altında çalıştırıldığını ve çocuk işçilerin istismar edildiğini söyledi.

Kılıç, AA muhabirine, Dünya Çocuk Hakları Günü münasebetiyle açıklamalarda bulundu.

Çocuk işçiliğinin kriterlerini Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) belirlediğini söyleyen Kılıç, "Çocuk işçiliği, çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, zihinsel ve fiziksel gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen işlerdir." dedi.

Kılıç, çocuk işçiliğinin toplumsal ve ahlaki yönden de tehlikeli ve zararlı olduğunu belirterek, çocukların çalışması potansiyelleri ve özgüvenlerini yok ettiğine dikkati çekti

Çocukların eğitim öğretim hayatlarının ağır çalışam şartları nedeniyle sekteye uğradığını dile getiren Kılıç, "Çocuk işçiliği çocukları okula devam etmekten alıkoyuyor hatta çocukları okuldan daha erken ayrılmaya mecbur bırakıyor. Çocukların okullarıyla birlikte yürütmek zorunda kaldıkları ağır ve uzun işler, çocuk işçiliği kapsamı içinde değerlendirilmektedir. En kötü biçimlerinde çocuk işçiliği ise, çocukları köleleştiren, ailelerinden ayıran, ciddi hastalıklara maruz bırakan ve erken yaşlarda büyük şehirlerde yalnız başına kalmalarına neden olan işlerdir." ifadelerini kullandı.

Kılıç, çocuk işçiliğinin endüstri devriminin ve kapitalizmin ortaya çıkarmış olduğu tüketim biçiminin ardından artış gösterdiğini ifade ederek, çocukların çalışma koşullarının ve güvencelerinin de yetişkinlere göre daha kötü olduğunu aktardı.

Çocukların işçi olarak çalıştırılmasında sadece çalıştıran ülkelere mal edilemeyeceğini işaret eden Kılıç, tüketim çılgınlığı nedeniyle bu ürünlerin nerelerde üretildiğini bilip ses çıkarmayan tüketicilerinde çocukların çalıştırılmasında parmakları olduğunu vurguladı.

Kılıç, büyük şirketlerin üretim maliyetlerini düşürmek için ucuz işçi olarak çocukların çalıştırılmasına ses çıkarmadıklarına değinerek, "Üretim talebinde bulunan küresel şirketler maliyetleri indirmek için çocukları çalıştıran bölgelere yatırım yapması ne yazık ki çocuk işçiliğinin oranlarının yüksel çıkmasına sebep oluyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün çocuk işçiliği hakkında belirlediği standartlar maliyet düşürmek için dikkate alınmıyor." diye konuştu.

"Elimizdeki istatistikler ürkütücü nitelikte"

Dünya üzerinde çalışan çocukların sayılarının Kovid-19'dan önce uzun bir süre durağan kaldığını ama son yıllarda tekrar artışa geçtiğini kaydeden Kılıç, şunları söyledi:

"Elimizdeki istatistikler ürkütücü nitelikte. ILO ile ortaklaşa yayınlamış olduğumuz rapora göre, çocuk işçilerin sayısı özellikle 2020-2024 yılı baz alındığında 8.4 milyon artmak suretiyle dünya çapında 160 milyonun üzerine çıktığı ne yazık ki görülüyor. Çocuk işçi olarak çalışan 5-11 yaşları arasındaki çocukların yaklaşık %28'i, 12-14 yaş arasındaki çocukların %35'i ne yazık ki eğitim süreçlerinin dışında kalmakta okula gidememektedir. Kovid-19 pandemi süreci ciddi anlamda bu noktada baktığımız zaman hem üretim süreçlerine hem tedarik süreçlerini hem işleri üstlenen ilgili firmaların işçilerinin dolaşımını da imkansız hale getirmişti. Pandeminin ağır şartlarını hızlıca kapatmak isteyen ülke ve firmalar çocukların ucuz işçi olarak çalışmasına göz yumdular."

Kılıç, çocuk işçiliğinin Asya ve Afrika'da diğer kıtalara göre daha büyük bir sorun olduğunu anlatarak, üretim çılgınlığının çocukların haysiyetinin korunmasına yönelik bu tehdit ya da bu risklerin daha da büyümesine yol açtığını söyledi.

Çocukların işçi olarak en fazla hukuki olarak gelişmemiş "gri bölge" olarak tabir edilen ülke ve bölgelerde çalıştırıldığını bildiren Kılıç, şöyle devam etti:

"Çocuk işçiliğinin en fazla olduğu yerlere baktığımızda hukuk devletinin egemen olduğu ülkelerin dışında kalan ülke profilleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu ülkelerde insan hakları ve çocuk hakları çok gelişmiş olmuyor. Merdiven altı ya da gri bölgelerde kontrolsüz ve işçi hakları olmayan bölgelerde çocuklar çalıştırılıyor. Neoliberal politikalar çerçevesinde serbest üretim bölgelerinin iddiası özel ekonomik bölgelerin İhlas edilmiş olması bir anlamıyla ve bunun da ağırlıklı olarak, Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri'nde dünyada 150 ülkede 5 bin 400'ün üzerinde özellikle ekonomik bölge mevcut ve ağırlıklı olarak çoğunluğu da bu isimlerini saymış olduğum ülkelerde ortaya çıktığını görüyoruz."

Kılıç, çocukların emeklerinin sömürüldüğünün altını çizerek, denetlenmeyen işletmelerin belirlenen kriterler dışında çocukları çalıştırmasının istismar olduğundan bahsetti.

"Türkiye, uluslararası kurum ve kuruşlarla aktif bir şekilde işbirliği yapıyor"

Çocuk haklarının uluslararası kurum ve kuruluşlarca korunmaya çalışıldığından bahseden Kılıç, çocuk işçiliğinin standardizasyonun belirlendiğini bilgisini verdi.

Kılıç, çocukların zorunlu ve özgürlüğünden alıkonularak çalıştırılmasının yasak olduğunu belirterek, "Devletler ve uluslararası kurumlar bu zorunlu ve zorla çalıştırmanın ortadan kaldırılması için büyük çaba harcıyor. Bu çocukların çalışmalarının ortadan kaldırılmasını sağlamaya çalışıyor." dedi.

Ülkelerin anayasa ile çocukların ağır işlerde çalışmasını engellenmeye çalıştığını dile getiren Kılıç, uluslararası kuruluşların, çocukların istismara ve şiddete maruz kalmasının da önüne geçmek için bir dizi önlen aldığını ifade etti.

Kılıç, Türkiye'nin çocuk işçiliği ile mücadele programına katılan ilk ülkelerden birisi olduğunu aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye'de çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi açısından kapsamlı çalışmaların işbirliği çerçevesinde ortaya konduğunu görüyoruz. Türkiye, ILO, UNUCEF gibi uluslararası kurum ve kuruşlarla aktif bir şekilde işbirliği yapıyor. Çocuk işçiliğiyle aktif mücadele edebilmek için gri bölgelerin kalmaması lazım. Son olarak şunu da söyleyebilirim. TİHEK ve diğer hak arama kurumları çocuk işçiliğinin önlenmesinde çok önemli misyon ve görev icra edebileceklerini söylemeliyim. Çocuk işçiliği ile mücadele rehberimizin yanı sıra özellikle çocuk haklarının korunmasına ilişkin ciddi çalışmalarımızın olduğunu hem de farkındalık artırıcı faaliyetler hem de kamuoyuyla paylaşımlarımızda çocuklara çocuğa duyarlı eğitim süreçleri hak eğitim süreçlerini yürüttüğümüzü ifade edeyim Bu noktada ulusal insan hakları kurumları da önemli bir misyon icra edebilirler."