Bedensel engelli bir vatandaşın 2020'de özel bir bakımevinde şiddete maruz kalması nedeniyle vasisi Fatma Nur Güneşdoğdu tarafından açılan davada mahkeme şiddet uygulayan bakıcıya 4 bin TL para cezası verdi.

Güneşdoğdu, engelli kardeşinin bakım merkezinde maruz kaldığı şiddet olayını anlatarak, verilen cezaların caydırıcılıktan uzak olduğunu söyledi.

Kardeşi özel bir bakım merkezinde şiddet gören Güneşdoğdu, AA muhabirine, yaşadıklarını ve dava sürecini anlattı.

Tarih öğretmeni olduğunu belirten Güneşdoğdu, “Kardeşim 2018 yılında babam tarafından bir bakım merkezine bırakıldı. Kendisi 18 yaşına yeni girmişti o dönemde. Bu merkez, hiçbir yerde yer olmadığından dolayı Kahramanmaraş’taydı. Daha sonrasında babam bizlere ikamet ettiğinden dolayı yakın olması nedeniyle Ordu’ya alındı.” dedi.

Güneşdoğdu, kardeşinin Ordu’da Karadeniz Engelliler Bakım Merkezi’ne yerleştirildiğini aktararak, burada yaşanan şiddet olaylarını babasının karakoldan aranmasıyla öğrendiklerini dile getirdi.

Babasının şiddet uygulayan şahsın ailesi olduğu için şikayetçi olmadığını dile getiren Güneşdoğdu, “Babam beni arayarak kardeşine tokat atıldığını söyledi. Benim içime bir kurt düştü ve babam istemese de gidip adliyede suç duyurusunda bulundum ve 2020'de davaya katıldım.” ifadelerini kullandı.

Yaşananların ardından kardeşinin ciddi fiziksel ve psikolojik hasarlar gördüğünü bildiren Güneşdoğdu, “Dosyayı açtığımızda kanımı donduran gerçeklerle karşılaştım. Birçok engelli hasta bakıcı tarafından yoğun şiddete uğramıştı. Kardeşim de araya girdiği için duvara kafası defalarca vuruldu ve kulak kıkırdağı kırıldı. O dönemde kardeşimin kendini savunamadığı için çok ağır süreçler yaşadık. Kardeşim uyuşturucu ilaçların etkisiyle kendini koruyamıyordu, hatta şiddet uygulayan kişinin elini öpmek zorunda kalmış.” ifadelerini kullandı.

Güneşdoğdu, avukat desteğiyle davaya devam ettiklerini vurgulayarak, babasının vasiliği kötü kullanması nedeniyle vasilik davası açtığını ve kazandığını kaydetti.

Babasının takip etmemesi nedeniyle mahkeme 2022'de takipsizlik kararı verdiğini ama aynı yıl kendisinin davaya kardeşini tekrardan eklettiğine değinen Güneşdoğdu, “Babamın vasiliği kötü kullanması nedeniyle vasilik bana verildi. Ancak bir talihsizlik olarak kardeşim davadan babam şikayetçi olmadığı için düşmüştü. Daha sonra taleplerimizle yeniden davaya eklendi.” ifadelerini kullandı.

Güneşdoğdu, dava sürecinde hastanelerde yaşanan sorunlardan da bahsederek, şöyle devam etti:

“Bu tip davalarda engellinin kendini savunamadığına dair rapor isteniyor. Kardeşim rapor için hastanede 3 hafta yattı. Onu ziyarete gittiğimde korkunç bir manzarayla karşılaştım. Yerde yatak, kırık karyola, üstü başı kirli, yorganın altında yarı baygın bir haldeydi. Yanında küflenmiş yemek tablosu vardı. Kardeşimin üzerinde iç çamaşırı dahi yoktu. Çamaşırlarını teslim etmeme rağmen giydirmemişlerdi. Onu kendi ellerimle yıkayıp giydirdim. Ancak daha sonra şikayetçi olduğum için hasta bakıcılar bana engel çıkarmaya çalıştı. Daha sonrasında gittiğimde yine kardeşimi yıkamak için muhtemelen şikayetçi olduğumdan dolayı bu durumdan hasta bakıcılar benim bir kadın olduğumu, kardeşim erkek olduğu için onu yıkayamayacağımı söylediler. Yani milyonlarca sıkıntıyla yaşadık, savaştık bu dava sürecinde."

"4 bin lira para cezası verdiler"

Bakım merkezlerinde yapısal sorunların devam ettiğini belirten Güneşdoğdu,“Hala kardeşim bir bakım merkezinde kalıyor ve şartlar çok kötü. Uyuz vakaları var, çocuklar özensiz bir şekilde bakılıyor. Ziyaret odaları hijyenik değil. Hatta terliksiz, çıplak ayaklı çocuklar gördüm.” diye konuştu.

Güneşdoğdu, devlet denetimlerinin artırılması gerektiğini vurgulayarak, Anadolu'daki özel bakım merkezlerinde görevli sayılarının yetersiz olduğunu ve ciddi ihmal olduğunu söyledi.

Yaşananların ardından geçen aylarda davada çıkan sonuca değinen Güneşdoğdu, “Sanığa 150 gün hapis cezası verildi. 1/4 indirimle 112 güne indirildi ve günlüğü 40 liradan hesaplanarak 4 bin 480 liralık bir para cezasına çevrildi. Biz bu cezaya itiraz ettik. Ancak henüz bir sonuç alamadık.” diye konuştu.

Güneşdoğdu, verilen cezanın yetersiz olduğunu savunarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sanığın savunması pandemi nedeniyle personel eksikliği yaşamalarıydı. Ama bu kesinlikle kabul edilemez. Burada sadece şiddeti uygulayan değil, kurum müdürü ve kurum sahibi de sorumludur. Çünkü onlar personellerden sorumludur. Belki İstanbul’daki bakım merkezleri sıkı denetleniyor ama Anadolu’daki birçok bakım merkezinde ciddi ihmal var. Bu kurumlarda görevli sayısı yetersiz, çocukların temel ihtiyaçları bile aksıyor. Ben engelli kardeşim ve diğer çocuklar için mücadele ediyorum. Ancak bu cezalar caydırıcı olmadıkça şiddet olaylarının önüne geçilemeyecek. Çok daha ağır yaptırımlar uygulanmalı."