Kolonyal miras ile modern Afrika arasında bir başkent: Maputo

Gökhan Kavak
16.12.2025
Maputo

Portekiz kolonyal mimarisinin izlerini modern Afrika şehir yaşamıyla buluşturan Maputo, tarihî yapıları, sokak adları ve kültürel mirasıyla sömürge geçmişi ve bağımsızlık sonrası kimliğin iç içe geçtiği çok katmanlı bir başkent olarak öne çıkıyor.

Daha fazlası için Instagram’dan takip edin

Portekiz kolonyal mimarisinin izlerini modern Afrika şehir yaşamıyla buluşturan Mozambik’in başkenti Maputo, Hint Okyanusu’ndan esen rüzgârların eşlik ettiği sokaklarında geçmişle bugünü yan yana yaşatıyor. 19. yüzyıldan kalan kolonyal yapılar ile bağımsızlık sonrası yükselen modern mimari, şehrin çok katmanlı tarihini gözler önüne seriyor.

Geniş bulvarları, pastel tonlardaki cepheleri, balkonlu kolonyal binaları ve çağdaş mimarinin iddialı çizgileriyle Maputo, Afrika kıtasının en karakteristik başkentlerinden biri olarak öne çıkıyor. Şehrin sokaklarında ilerlerken her yapı, direnişi, kültürel çeşitliliği ve yeniden doğuşu anlatan sessiz bir tanık gibi duruyor.

Maputo’nun cadde ve sokakları, kentin tarihsel hafızasını yansıtan önemli isimleri taşıyor. Ülkenin ilk Devlet Başkanı Samora Machel’in adını taşıyan ana arterlerden, Pan-Afrikanist lider Julius Nyerere’ye, Vladimir Lenin ve Karl Marx gibi isimlerle anılan caddelere uzanan bu şehir dokusu, sömürge sonrası dönemin ideolojik ve politik yönelimlerini de gözler önüne seriyor.

Maputo Kalesi: Sömürge kontrolünün simgesi

Şehrin en eski yapısı olarak kabul edilen Maputo Kalesi, Portekiz sömürge yönetiminin askeri kontrolünü güvence altına almak amacıyla inşa edildi. Kalın taş duvarları, dar mazgalları ve kapalı avlusuyla askeri fonksiyonlara göre tasarlanan kalede bugün, sömürge dönemine ait askeri objeler ve Mozambik tarihine ışık tutan eserler sergileniyor.

Mozambikli gazeteci Herminio Kose Chauque, AA muhabirine yaptığı açıklamada Portekizlilerin bölgeye 15. yüzyılda geldiğini belirterek, "Bu kale 18. yüzyılda inşa edildi. O dönemde Avusturya, Hollanda, Fransa ve İngiltere’den gelen korsan saldırılarına karşı kullanıldı." dedi.

Chauque, Mozambik’in yaklaşık 500 yıl süren sömürge döneminde kölelik uygulamalarına maruz kaldığını, binlerce kişinin Brezilya, Portekiz ve diğer ülkelere zorla götürüldüğünü ifade etti. 1960’lı yıllarda başlayan bağımsızlık mücadelesinin yaklaşık 10 yıl sürdüğünü aktaran Chauque, 1974’te Portekiz ile imzalanan anlaşmayla ülkenin bağımsızlığına kavuştuğunu hatırlattı.

Maputo Doğa Tarihi Müzesi, Portekiz kolonyal yönetimi tarafından bilimsel ve kültürel amaçlarla inşa edilen yapılardan biri. 1913’te açılan müze, Mozambik’in ilk müzesi olma özelliğini taşıyor.

Müze görevlisi Eugenio Cuamba, müzede Mozambik’te yaşayan farklı hayvan türlerinin sergilendiğini belirterek, "Buradaki hayvanlar gerçek boyutlarda hazırlanmıştır. Pangolin, Afrika geyiği ve Mozambik’in en büyük antilop türleri burada yer alıyor. Bu hayvanlar ülkemizi temsil ediyor." dedi.

Cuma Mescidi: Maputo’nun ilk camisi

Mozambik, İslamiyet ile Basra Körfezi’nden gelen Arap tüccarlar aracılığıyla tanıştı. Bu süreci, Şiraz kökenli İranlılar ile Hindistan’dan gelen Müslüman toplulukların yerleşimi izledi. Portekiz sömürge döneminde uygulanan baskılara rağmen, özellikle Cabo Delgado ve Pemba gibi bölgelerde Müslüman nüfus varlığını sürdürdü.

Maputo’nun en önemli İslami miraslarından Cuma Mescidi, şehrin ilk camisi olarak kabul ediliyor. İlk hali 1876’da inşa edilen cami, bugünkü görünümünü 1887’de aldı.

Cami İmamı Hüseyin Salim, "İslamiyet Mozambik’e Araplar aracılığıyla geldi. İlk olarak Nampula bölgesine ulaştı ve buradan ülkeye yayıldı. Burası Maputo’nun ilk camisidir ve 200 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir." dedi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgede doğrudan bir varlığı bulunmamakla birlikte, Doğu Afrika’daki Müslüman topluluklarla dini ve manevi bağlar üzerinden temas halinde olduğu biliniyor. Bu çerçevede, Mozambik’in başkenti Maputo’daki Müslümanlar Hicaz Demiryolu'nun inşasına bağışta bulunurken, Cabo Delgado ve İbo’daki Müslüman topluluklar da 1912 yılında Türk Kızılay için yardım topladı.

Central Market ve Şehir Meydanı

1901 yılında inşa edilen ve bugün Central Market olarak bilinen yapı, Portekiz kolonyal mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak başkentin merkezinde yer alıyor. Bina, sömürge yönetiminin ticaret ve ekonomi üzerindeki kontrolünü simgeleyen yapılar arasında gösteriliyor.

Mozambik’in başkenti Maputo’nun şehir meydanı ve Belediye Binası, kentin yönetim merkezi olma özelliğini taşıyor. Meydanın simgesi ise Mozambik’in bağımsızlık mücadelesinde önemli rol oynayan ülkenin ilk Devlet Başkanı Samora Machel’in heykeli olarak öne çıkıyor.

Maputo, tarihi yapılarının yanı sıra parkları, bahçeleri ve yeşil alanlarıyla da dikkati çekiyor. Tropikal bitki örtüsüyle çevrili parklar, şehir yaşamı içinde dinlenme alanları sunuyor.

1960’lı yıllardan itibaren yükselmeye başlayan modern yapılar ise Maputo’da yeni bir mimari anlayışın geliştiğini gösteriyor. Tarihî kolonyal binalar ile modern mimari arasında kurulan bu denge, Maputo’yu Afrika’nın en özgün başkentlerinden biri haline getiriyor.