Yapay zeka Grok üzerinden çıkan tartışma, platformların etik tehlikelerini ortaya çıkardı

Enes Taha Ersen
16.07.2025
İstanbul

Prof. Dr. Şadi Evren Şeker: "Doğrudan hakaret diyebileceğimiz, ayrımcılığa, ırkçılığa varan bazı işleri yapmış ve bu yapılan işlerin neticesinde anladığımız kadarıyla yapay zeka bir suç işliyor aslında."

Daha fazlası için Instagram’dan takip edin


Sosyal medya platformu X'in yapay zeka aracı Grok'un kullanıcılara kültürel ve ahlaki değerleri gözetmeksizin küfür ve hakaret ederek yanıtlar vermesi üzerine yapay zeka platformları üzerindeki etik değerlerin yeri tartışmaya açıldı.

İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şadi Evren Şeker, yapay zeka araçlarının etik değerlere yaklaşımına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Şeker, yapay zeka sistemlerinin kendi başına karar alarak bunu hayata geçiremeyeceğini, Grok'ta görülen bu durumun da ya içeriden ya da dışarıdan bir müdahale veya açık ile oluşmuş olma ihtimalinin bulunduğunu ancak söz konusu tartışmaların, sorumlu yapay zeka anlayışının hayata geçirilmesi ve hukuki düzenlemeler açısından herkese pek çok şeyi gösterdiğini söyledi.

Grok'un, kullanıcıların kendisine yönelttiği sorulara küfürlü ve hakaret içerikli yorumlarda bulunmasının, Grok'un sisteminde yapılan bir değişiklik ile gerçekleştirildiğini anlatan Şeker, bu değişikliğin, sistemin verdiği yanıtlarda ne kadar özgür olduğu ile ilgili olduğunu ve bununla birlikte sistemin etik, ahlak, din veya kültürel kavramlara karşı yaklaşımının da görüldüğünü belirtti.

Yapay zeka sistemlerinin her ne kadar sanal bir platform gibi görülse de kaynaklarını ve beslenmesini insandan aldığına dikkati çeken Şeker, "Yapay zeka özellikle etik, ahlak ve ayrımcılık gibi konularda insanlardan elde ettiği verilere göre yorumlar yapıyor. Bir şeyin etik olup olmadığına, bir şeyin doğru olup olmadığına yine karar verici insan, yapay zeka sonucu üretiyor. İnsana soruyor. Bunu mu söyleyeyim, bu etik midir, değil midir? Burada ayrımcılık, ırkçılık, cinsiyet ayrımcılığı vesaire var mı? Bunları insana soruyor. İnsandan aldığı geri beslemelerle buna 'human feedback' deniyor. İnsan geri beslemesi deniyor. İnsandan aldığı geri beslemelerle kendini geliştiriyor zaman içinde." diye konuştu.

"Anladığımız kadarıyla yapay zeka bir suç işliyor"

Türkiye'de olduğu kadar tüm dünyada Grok'un yorumlarının tartışmaya sebebiyet verdiğini, özellikle bu yorumların, sistemin etik değerler ve ahlak konularındaki çelişkileri de gündeme getirdiğini ifade eden Şeker, şöyle devam etti:

"Bugün şu soru ortaya atıldı. Acaba yapay zekalar alana göre kullandıkları dili, kullandıkları üslubu, yapabilecekleri şeyleri değiştirecekler mi? Bu bir esneme payı. Ama burada gene limitler olmalı. Yani sosyal medyada kullandığımız dil farklı ama orada nereye kadar gideceğiz? Hakaret etme hakkı var mı? Bunların da limiti olması lazım. Şimdi bu limitlerin kontrol edildiği hizalama (alignment) mekanizmalarda son Grok vakasında müdahaleler olmuş. Yani bunun sistem tarafında ve arka plandaki kodlamalarında esneklik tanınmış Grok'a ve Grok da bunu kullanmış. Doğrudan hakaret diyebileceğimiz, ayrımcılığa, ırkçılığa varan bazı işleri yapmış ve bu yapılan işlerin neticesinde anladığımız kadarıyla yapay zeka bir suç işliyor aslında. Bu suç konusu da bizim etik yapay zeka çatısı altında çalıştığımız ve çalışmaları devam ettirmemiz gereken bir konu."

Grok örneğinin bugün Türkiye gibi tüm dünyanın problemi olduğunu ve bu problemle başa çıkabilmek adına ülkelerin yapay zeka alanında çalışmalar yürüterek kendi etik, ahlak, kültür gibi değerlerini ele alan işlerin yapıldığına değinen Şeker, "Burada da tartışmalar devam ediyor. Grok biraz daha sonuç odaklı giden bir uygulama. O yüzden birazcık da tökezlemiş, hata yapmış bir yapay zeka. Ama bu olmayacak mı ileride? Veya bu yapay zekalar ileride bir alternatif sunmayacak mı? Burada ayrışmalar olacak, farklılaşmalar olacak ve bütün bu farklılaşmaların aslında regüle edildiği yeni yasalara, yeni uygulamalara ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

Grok konusunda yaşanan bu tartışmanın aslında tüm dünya için yapay zeka teknolojileri adına bir düşünme ve çalışmaların ne yöne şekillenmesi gerektiğiyle ilgili bir fırsat tanıdığına vurgu yapan Şeker, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir yapay zekayı bugün ortalama bu konularla uğraşan birisi bile eğittiğinde böyle cevaplar vermemesini sağlayabilecek bir sürü teknoloji ve araç zaten elinde var. Bunu buna rağmen böyle cevaplar, hakaretler, aşağılamalar, başka problemler çıkıyorsa burada belli ki bir insan müdahalesi var. Bu insan müdahalesi bir deney için mi yapıldı bilemiyoruz fakat yapılan şey bize bazı sosyal çıktılar da verdi. Bu sosyal çıktılar yapay zekanın insanlıkla ve insanın hayatına dokunduğu noktalarda neleri dönüştürebileceği nerelere kadar gidebileceği ve günün sonunda buna karşı nasıl önlem alınabileceğini bize öğretiyor. Bugün biz işte Türkiye olarak veya herhangi bir ülke herhangi bir devlet olarak kendi kanuni altyapısında bununla ilgili bir düzenleme var mı? Bu soruyu sorabiliyoruz artık. Dolayısıyla bakın bir kapı açtı, insanların nasıl tepki göstereceğini de ölçebiliyoruz. Sonuçta X'in kendisini de bir deney olarak ele alabilirsiniz."

"Yapay zeka platformlarında bekanızla ilgili bir sorun var"

Yapay zeka alanında yapılan çalışmaların artırılması hususunun bu süreçte dikkat çeken önemli çıktılardan biri olduğuna vurgu yapan Şeker, özellikle ülkelerin kendi sistemlerini ve kendi değerlerine ait kodları içeren sistemlerin geliştirilmesinin çok önemli olduğunu, aksi takdirde olası bir olumsuzluk senaryosunun yaşandığında, yapay zekanın bir beka sorunu haline dönüşebildiğinin görüldüğünü kaydetti.

Grok meselesinde görüldüğü gibi gönderilerin küfürlü, hakaret içerikli olması durumunun farklı şekillerde de gelecekte görülebileceği, bu durumun yaşanmaması için çalışmaların yapılması gerektiğini anlatan Şeker, "O paylaşılan mesajı siz kaldırma kararı alıyorsunuz ülke olarak. Mahkemeniz kaldırın diyor, üst mahkemeniz kaldırın diyor. Adam çıkıyor ve kaldırmayacağım diyebiliyor. Şimdi o noktada yapay zeka platformlarında sizin bekanızla ilgili bir sorun var ortada. Grok'un bir müdahale ile söylemlerinin nereye varabileceği test edildi aslında. Ayrımcılığı da tetikleyebilir, ayrımcılığı da sonlandırabilir. Sizin yapacağınız ırkçılık tanımıyla buna destek de olabilir, bunu gördük. Bununla ilgili bütün kurumlarımızın acilen hemen eyleme geçmesi lazım ve her alanda ciddi bir dönüşüme ihtiyacımız var. Bugün biz yapmazsak yarın başkası yapacak" değerlendirmesinde bulundu.

Yapay zekanın bir salıncak veya sarkaç mantığı ile hareket ettiğini, fikir veya söylemler ile farklı taraflara yönlendirilebileceğini vurgulayan Şeker, yapay zekanın bir araç olduğunu, bu aracın da en doğru şekilde kullanılıp neye hizmet edeceğini yine insanın belirleyeceğini, bu alanda yapılacak olan çalışmaların da gelecek açısından önemli olacağını söyledi.

Şeker, yapay zekada ortaya çıkan bu tartışmaların "yapay zeka ile insanın savaşı olmadığını", bu savaşın yapay zekanın kullanılmasıyla yine insan eliyle yürütülen bir çarpışma olduğunu dile getirdi.

Yapay zekanın doğru ve her alanda yeterli kullanımı için eğitimden bankacılığa, siyasetten hukuka kadar her alanda ciddi çalışmaların verilmesi gerektiğine vurgu yapan Şeker, sözlerini şöyle tamamladı:

"İnsanlık olarak sadece bir devlet içinde konuşmuyorum, teknolojiye olan eğilimi eğitim konusuna ayırmalıyız. Eğitim konusunda tekrar her şeyi gözden geçirmek lazım. Yani şimdi yasaklamak bu yapay zekaları çözüm değil. Dolayısıyla hızlı bir şekilde bizim bütün eğitim müfredatını elden geçirmemiz lazım. Bu yeni sistemle nasıl eğitim verilir? Buna bakmak lazım. Ulaşım, iletişim, aklınıza gelen bütün ekonomik yapılar, para kavramı, yeniden tanımlanmalı. Şu an para ile ilgili İhtiyaç ekonomisine dayalı olan ekonomimizin sonuna geldiğini görüyoruz. Her şeyi baştan tanımlamamız gereken bir dünyanın kapıları artık böyle çatırdıyor ve bununla ilgili bütün kurumlarımızın acilen hemen eyleme geçmesi lazım ve her alanda ciddi bir dönüşüme ihtiyacımız var."