Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan ECRI'nin Başkanı Bertil Cottier'in sunduğu komisyonun yıllık raporunun İtalya bölümü, Roma'da geniş yankı buldu.

İtalyan basınındaki haberlere göre, ECRI'nin 2024 yılı raporunda İtalyan güvenlik güçleri içinde ırkçılık yapıldığı iddiası yer aldı.

ECRI Başkanı Cottier de raporun sunumunda, "İtalyan hükümetine tavsiyemiz, durumu değerlendirmek için polis güçlerinde ırk temelli fişleme yapıldığı olgusu üzerinde mümkün olan en kısa sürede bağımsız bir çalışma yürütmesidir." dedi.

ECRI raporuna, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni sert tepki gösterdi.

Meloni, X platformundan yaptığı paylaşımda, "ECRI'nin İtalyan polis güçlerini ırkçılıkla suçlayan ifadeleri açıkça utanç verici." ifadesini kullandı.

Kolluk kuvvetlerinin görevlerini öz güven ve cesaretle yaparken düzensiz göçmenlerin saldırısına maruz kaldığını öne süren Meloni, "Ne yazık ki aynı zamanda İtalyan vatandaşlarının parasıyla finanse edilen Avrupa Konseyi'nin bazı organlarının, ideolojik bir yaklaşımın ve bariz ön yargıların sonucu olan asılsız yargılarda bulunması ilk kez olmuyor." yorumunu yaptı.

Meloni, söz konusu raporun ön yargılı ve gerçeklikten uzak olduğunu savundu.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Avrupa Konseyi’nin raporunun yanlış gözlemlere dayandığını öne sürerek, bunun güvenlik güçlerine karşı nefreti körükleme riski taşıdığını kaydetti.

Sağ koalisyon iktidarının küçük ortaklarından aşırı sağcı Lig Partisi de sosyal medya platformlarından söz konusu rapor için "Avrupa Konseyi? Lağvedilecek bir başka gereksiz kurum. Polis güçlerimizden elinizi çekin." paylaşımını yaptı.

Bu arada, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın, konuyu görüşmek ve polis güçlerine olan güvenini teyit etmek için Emniyet Genel Müdürü Vittorio Pisani'yi yarın sabah cumhurbaşkanlığına çağırdığı bildirildi.

ECRI'nin bu konuya ilişkin benzer sonuçları ortaya koyan Ekim 2024'te yayımladığı ilk rapor da İtalya'da tepki çekmişti.

ECRI'nin o raporunda İtalyan polisinin, denetleme, gözetleme ve soruşturma gibi faaliyetler sırasında özellikle çingene ve Afrika kökenlilere yönelik ırk temelli fişleme yapmakla suçlandığı kaydedilmişti.