7 Ekim’den bu yana İsrail işgaline karşı verdiği tepkilerle öne çıkan; savaşın durdurulmasını savunan Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, sistematik saldırılara ve hedef göstermelere maruz kalıyor.

Albanese, bu insani duruşuna karşılık özellikle ABD’de aktif olan Yahudi cemaatleri ile Siyonist destekçiler tarafından yoğun saldırılara maruz kalıyor; “kötü niyetli”, “antisemitik” ve “İsrail karşıtı” olmakla suçlanıyor.

Bu saldırıların bir yenisi, ABD eliyle gerçekleştirilirken; ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Albanese’nin, ABD ve İsrail’e karşı harekete geçmesini sağlama çabaları nedeniyle yaptırım listesine alındığını duyurdu.

Rubio, X sosyal medya hesabından konuyla ilgili paylaşım yaptı.

Paylaşımda Rubio, "Bugün, BM İnsan Hakları Konseyi Özel Raportörü Francesca Albanese'ye, UCM’nin ABD ve İsrail’in yetkilileri, şirketleri ve yöneticilerine karşı harekete geçmesini sağlamaya yönelik gayrimeşru ve utanç verici çabaları nedeniyle yaptırım uyguluyorum." ifadelerini kullandı.

Peki, Albanese gerçekten İsrail’in iddia ettiği gibi antisemitik bir diplomat mı? Ve kimler tarafından, neyle suçlanıyor?

İsrail yanlısı lobiler tarafından hedef gösteriliyor

Albanese’i en çok hedef alan kurumlar arasında BM’ye akredite olan, İsrail yanlısı politikalar yürüten UN Watch (BM Gözlem) isimli kuruluş yer alıyor.

UN Watch, BM’ye akredite bir kurum olmasına rağmen, sicili pek de temiz olmayan bir kuruluş olarak biliniyor. Özellikle İsrail ile güçlü bağları olan ve ABD'deki aşırı muhafazakâr sağın bakış açılarıyla ilintili bir grup olarak kabul edilen BM Gözlem’in, Amerikan Yahudi Komitesi'nden (AJC) milyonlarca dolar bağış aldığı biliniyor.

Albanese’i hedef alan UN Watch’un yönetim kademesi de her daim İsrail yanlısı bir geçmişe sahip olan ya da Yahudi cemaatine mensup kişilerce şekillendiriliyor. İcra Direktörü Hillel Neuer'in öncülük ettiği oluşum, geçmişte insan hakları araştırmaları yapan bir kuruluş olarak ortaya çıkmışken; bugün daha aşırıcı, daha milliyetçi bir duruş sergileyerek İsrail’i eleştirenleri antisemitizmle suçlamaya ve “İslamcı aşırılıkla” ilişkilendirmeye odaklanan bir politika benimsiyor.

Albanese’i hedef alan bir diğer oluşum ise yine İsrail yanlısı bir tutum sergileyen Amerikan Yahudi Komitesi (AJC). Her paylaşımı ve çalışmasında İsrail’in hukuksuzluklarını, işlediği insanlık suçlarını örtbas etmeye çalışan AJC de Albanese’i antisemitik ve İsrail karşıtı olmakla suçlayarak, sosyal medya hesapları üzerinden İtalyan diplomatı hedef gösteriyor.

31 Mart 2025 tarihinde BM’ye hitaben yazılan bir mektupta, Albanese’in Birleşmiş Milletler Özel Raportörü olarak görev yapmaya uygun olmadığını belirten AJC, onun antisemitik şiddeti meşrulaştırdığı, tahrik edici ve taraflı bir tutum sergilediği, aşırılıkçı gruplarla bağlantılı olduğu gerekçeleriyle görevden alınmasını talep etmişti.

Siyonizme verdiği destekle tanınan Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) ile İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (ADL) de Albanese’i hedef gösteren diğer oluşumlar arasında yer alıyor.

Medyanın da hedefinde Albanese var

ABD başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteren Commentary, The Times of Israel, The Jewish Chronicle ve New York Times gibi medya kuruluşları da bu dönemde Albanese’i eleştiren ve hedef alan haberler yayınladı.

Albanese ise, İsrail devletinin işlediği suçları açığa çıkardığı gibi, “antisemitizmi” de defalarca açıkça kınayan açıklamalarda bulundu. Ancak yine de hedef olmaktan kurtulamadı. Bu haberlerden birinde Albanese, “Küresel Antisemitizmin Lider Kadını” başlığıyla lanse edildi.

Albanese, son olarak 24 Haziran tarihinde, ABD'nin BM Daimi Temsilciliği tarafından BM’ye şikâyet edilmiş; “antisemitik” ve “İsrail karşıtı” söylemlerini artırdığı, “kötü niyetli antisemitizmi” ve “terörizme verdiği destek” nedeniyle bu göreve uygun olmadığı öne sürülmüştü.

Bu konuda BM kanadından henüz resmi bir adım atılmamışken, 3 Temmuz tarihinde Cenevre’de düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyi toplantısında konuyu gündeme getiren Albanese, Gazze'de yardım sırasında hayatını kaybeden Filistinlilerin öldürülmesine ilişkin İsrail'in hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak, "Tekrar söylüyorum, hesap sorulmasına ihtiyaç var. Bu konuda hiç şüphe yok." ifadelerini kullandı.

7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’de işlediği, soykırıma varan suçlar nedeniyle hesap vermesi için mücadele veren Albanese, bu konudaki kararlılığını, kendisine yöneltilen tüm baskılara rağmen sürdürüyor.

Maruz kaldığı baskılara rağmen tutumunu değiştirmeyen Albanese, sizce de antisemitik bir diplomat mı, yoksa sadece vicdanlı bir insan mı?