

Daha fazlası için Instagram’dan takip edin
Birleşmiş Milletler (BM) ve bağlı kuruluşların verileri, Afrika kökenli kadınların eğitim, sağlık ve istihdam gibi temel alanlarda hala ciddi eşitsizliklerle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
BM Genel Kurulu'nun 2021'deki kararıyla 25 Temmuz, "Afrika Kökenli Kadınlar ve Kızlar Uluslararası Günü" olarak belirlendi. Bu özel gün, BM'nin 2015-2024 "Afrika Kökenli İnsanlar için Uluslararası On Yıl" girişimi kapsamında kabul edildi.
"Afrika Kökenli Kadınlar ve Kızlar Uluslararası Günü" ile bir yandan Afrika kökenli kadınların kültürden siyasete, ekonomiden toplumsal yaşama kadar sunduğu katkıları onurlandırma amaçlanırken bir yandan da ırkçılık, ayrımcılık ve toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklere karşı küresel farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.
AA muhabirinin BM ve bağlı kuruluşlardan derlediği verilere göre, Afrika kökenli kadınlar eğitim, sağlık ve istihdam gibi temel alanlarda hala ciddi eşitsizliklerle karşı karşıya bulunuyor.
BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 2023 verileri, Sahra Altı Afrika'da kız çocuklarının yaklaşık yüzde 35'inin ilköğretim eğitimini tamamlayamadığını, kız çocuklarının okula devam etme oranının erkeklere göre yüzde 20 daha düşük olduğunu gösteriyor.
Latin Amerika ve Karayipler'de ise Afrika kökenli kız çocuklarının okula erişimi genel nüfusa kıyasla yüzde 15-18 oranında geride seyrediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, Sahra Altı Afrika'da gebelik ve doğumla ilgili nedenlerle her 100 bin doğumda 533 kadın hayatını kaybediyor. Bu oran, dünya ortalamasının yaklaşık 10 katı.
BM HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) ise HIV ile yaşayan kadınların yüzde 59'unun Afrika kökenli olduğunu ve kırsal bölgelerde kadınların yaklaşık yüzde 40'ının temel sağlık hizmetlerine erişemediğine işaret ediyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2023 verilerine göre, Afrika kökenli kadınların iş gücüne katılımı küresel ortalamanın yüzde 10 altında. Kadınların yaklaşık yüzde 70'i kayıt dışı ve düşük ücretli işlerde çalışıyor; yönetim ve karar alma pozisyonlarındaki temsilleri ise yüzde 5-8 arasında kalıyor.
Dünya Ekonomik Forumunun 2024 raporunda, Afrika kökenli kadınların siyasi temsil oranının dünya genelinde yaklaşık yüzde 18 olduğu, diasporada ise yüzde 10-15 seviyelerinde seyrettiği vurgulanıyor.
BM Kadın Birimi (UN Women) verileri, Afrika kökenli kadınların yüzde 35-45'inin yaşamlarının bir döneminde toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor.
ABD'de yapılan bir çalışmaya göre, siyahi kadınlar, beyaz kadınlara oranla 2,5 kat daha fazla ırkçı nefret suçuna uğruyor, vakaların yaklaşık yüzde 30'u ise yasal mercilere bildirilmiyor.
Irkçılık ve ayrımcılığın yanı sıra savaş, yoksulluk ve siyasi istikrarsızlık da Afrika kökenli kadınların yaşamını zorlaştırıyor.
Zorunlu göç, mültecilik ve dil bariyerleri Afrikalı kadın ve kız çocuklarının yaşadıkları ülkelerde temel haklara erişimlerini hem zorlaştırıyor hem de sınırlıyor.
BM verilerine göre, bazı Afrika ülkelerinde erken yaşta evlilik oranları yüksek ve bu durum kız çocuklarının eğitim ve gelişimini engelliyor.
Uluslararası insan hakları kurumları ve uzmanlar, ırkçılık, eşitsizlik ve şiddetin ortadan kaldırılması için küresel ölçekte daha fazla bilinç, kararlılık ve ortak çaba gerektiğine işaret ediyor.
Afrikalı kadınların eğitim, sağlık ve ekonomik hayata tam katılımının sağlanmasının, toplumsal adalet ve sürdürülebilir kalkınmanın temel taşları olduğuna dikkat çekiliyor.