Belçika merkezli Democracy  in Europe  Movement  2025’in (DIEM2025) aktardığına göre, 2022’deki Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından arka arkaya yaptırım paketleri açıklayan AB, ilk kez bu yaptırım aracını Almanya’nın Filistin dayanışmasına yönelik baskısını savunmak için kullandı.

AB Konseyi’nin açıkladığı karar metninde, Red. Media’nın Almanya’daki Filistin yanlısı öğrenci protestolarına ilişkin yaptığı haberlerin “etnik, siyasi ve dini anlaşmazlık yaratma amacı taşıdığı” ve “radikal İslamcı örgütlerin anlatılarını yaydığı” ileri sürüldü.

AB yaptırımlarının gerekçeleri arasında, Red. Media’nın Berlin’deki Humboldt Üniversitesi’ndeki Filistin yanlısı işgali “koordine ederek” ve “vandallık görüntülerini yayarak” eylemi şiddetlendirdiği iddiası yer aldı. Söz konusu görüntülerde Hamas sembollerinin de bulunduğu belirtildi.

Red. Media tarafından yapılan açıklamada, söz konusu haberin, Almanya’da Filistin’e destek veren öğrenci eylemlerini ilk elden aktaran tek yayın organı olunduğu vurgulanarak, “Bu gazetecilik faaliyeti nedeniyle ceza alıyoruz. Olaylara doğrudan erişim sağladık çünkü Almanya’daki ana akım medya bu protestoları ya görmezden geldi ya da karalayarak aktardı” denildi.

“Asıl hedef Almanya’nın baskılarını ifşa etmemiz”

Red. Media’nın kurucusu Hüseyin Doğru, yaptırımların gazetecilik faaliyetlerine karşı bir sindirme çabası olduğunu savunarak, “Beni ve Red. Media’yı hedef alan suçlamalar, Alman devletinin kendi baskılarını ortaya koyduğumuz için bize uyguladığı bir intikam gibi okunmalı” değerlendirmesinde bulundu.

Doğru, AB Konseyi’nin Red. Media’nın “Rusya’ya destek verdiği” yönündeki suçlamalarını reddederek, “Ne ben ne de Red. Media, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını hiçbir zaman savunmadık. Aksine bu savaşı, tıpkı NATO ve ABD’nin politikaları gibi emperyalist bir savaş olarak nitelendirdik. Bizim tüm haberlerimiz, bu çizgide ve kamuoyuna açık şekilde yayımlandı” ifadelerini kullandı.

Red. Media açıklamasında, AB’nin gazeteciliğin temel prensiplerini kriminalize ettiğine dikkat çekilerek, “Bugün bizim eleştirel haberlerimiz ‘yabancı müdahale’ ya da ‘istihbarat operasyonu’ gibi gösteriliyor. Oysa gazetecilik, her görüşe yer verme, her olayı yerinde izleme hakkına dayanır” denildi.

Red. Media, daha önce Hamas temsilcileriyle yapılan röportajların “terör propagandası” olarak nitelendirilmesine de tepki göstererek, “CNN gibi uluslararası medya organları da çatışmalı bölgelerde farklı taraflarla röportaj yapıyor. Bu, gazeteciliğin bir parçasıdır. Bizim röportajlarımız da bu çerçevede yapılmıştır” açıklamasında bulundu.