Yapay zekayla oluşturulan habere güvenilir mi?

Çağdaş Çetindemir / 03.03.2024

Yapay zeka çalışmaları yürütenler ve sektörün uzmanları; güvenilir ve doğru veriyle beslenmediği taktirde yapay zekanın dezenformasyon üretim aracına dönüşebileceğini söylüyor. Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Anadolu Ajansı Teyit Hattı'na  değerlendirmelerde bulundu: Dijitalleşen gazetecilik, yapay zeka, vatandaş gazeteciliği ve SEO haberciliği üzerine konuşan Yusuf Adıgüzel, dezenformasyonla mücadelede gazetecinin sorumluluğuna işaret etti.

Yapay zekayı besleyen verinin doğruluğunun önemine dikkat çeken Yusuf Adıgüzel "İsrail'in Hamas'a- Filistin'e uyguladığı, neredeyse soykırıma varan savaşla ilgili yapay zekaya bir şey sorun. Bunun karşısında nasıl bir cevap verecek acaba? Siz Türkiye kamuoyuna yapay zekaya hazırlattığınız böyle bir haberi servis yapabilir misiniz?” diye sordu. Yapay zekanın içeriği, uluslararası haber ajanslarından çekerek hazırlayabileceğini ifade eden Yusuf Adıgüzel "O haber ajanslarının da özellikle bir tarafı tutarak dezenformasyona açık kapı bırakan çok fazla veri paylaştığının farkındayız ve bilincindeyiz." dedi. Yusuf Adıgüzel şunları anlattı:


DİJİTAL ÇAĞDA GEZETECİLİK VE İLETİŞİM: Gazetecilik meslek olarak her çağda farklı bir boyutta ilerliyor. Günümüzde ise dijitalleşmeyle beraber önceki dönemlerden çağlardan çok daha hızlı bir biçimde form değiştirmeye başladı. Ancak gazeteciliğin formunun, işleyişinin, haber toplama biçiminin, basma ve yayma biçiminin değişmiş olmasını, gazeteciliğin özüne zarar veren bir şey olarak da

değerlendirmemek lazım. Aslolan haber verme işlemidir; gazetecinin haber almak, doğru bir şekilde bu haberi izleyicisine ulaştırmak gibi bir işlevi var.  Bunu daha önce basılı olarak gazetelerle yapıyordu. 21'inci yüzyılın sonundan itibaren çok daha hızlı şekilde dijitalleşmenin gelişmesiyle beraber artık bu erişim, gazetelerin, basılı kağıtların üzerinden değil, ekranlar üzerinden cep telefonları üzerinden tabletler üzerinden oluyor.

KOLAYLIK… RİSK… FIRSAT… Gazetecinin özüyle ilgili gazetecilik mesleğinin özüyle ilgili bir problem bir sıkıntı yok. Habere erişim, haberin toplanması, haberin yayılması, pazarlanması noktasında dijitalleşmeyle gelen bazı kolaylıklar beraberinde bazı zorluklar ve riskler var. Bunları birlikte değerlendirmek lazım diye düşünüyorum. Gazetecilik mesleğine ilişkin bazı kaygıları da beraberinde getiriyor ancak benim görüşüm her yenilik riskle beraber fırsatları da getiriyor. Eğer gazetecilik sektöründe çalışanlar, çağın gerekliliklerinin içeriğine uygun şekilde donanıma sahip olurlarsa bu riskler fırsata dönüşebilir.

VATANDAŞ GAZETECİLİĞİ: Dijitalleşmeyi konuşurken Web 2.0 artık bir dönüm noktası. Çünkü Web 2.0 sonrasında bizim daha önce hedef kitle dediğimiz; gazete okuru, televizyon izleyicisi, radyo dinleyicisi artık sadece pasif bir şekilde haber alan değil aynı zamanda aldığı bu haberlere tepki verebilen, karşılık verebilen, yorum yapabilen bireyler haline geldiler. Sadece haberlere yorum yapmak, haberlere tepki göstermek veya katılım sağlamak değil, başka bir boyut daha ortaya çıktı. Bu da özellikle sosyal medya üzerinden herkesin kendi mecrasını oluşturmaya imkan vermesi.

SOSYAL MEDYA: Dijital çağda bir sosyal medya hesabı olan herkes, bir içerik üreticisi haline geldi. Sosyal medyada  paylaştığımız her şey, bir haber özelliği taşıyor. Sizi takip edenler bir nevi aboneleriniz, onlara haber vermiş oluyorsunuz, haber servisi yapmış oluyorsunuz. Dolayısıyla vatandaş gazeteciliğinden kastımız, her vatandaşın sosyal medya üzerinden kendi fikrini, düşüncesini veya çevresinde gördüğü bir olayı haberleştirerek paylaşmasına imkan veren bir gazetecilik türü.

DEMOKRATİK AMA RİSKLİ: Vatandaş gazeteciliği, bu yönüyle baktığımızda medyanın demokratikleşmesi bağlamında önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilirken diğer taraftan da bazı riskleri de içerisinde barındırıyor. Çünkü gazeteciliğin bazı etik kodları var, bazı prensipleri var. Dikkat etmeniz gereken hususlar var ancak milyonlarca vatandaşın aynı etik kodlara sahip olmasını beklemek fazla iyimserlik olur. Çünkü haberlerdeki en önemli şey, hız kadar önemli olan şey, haberin doğruluğunun olması. Haberin ilgili taraflarının haklarını ihlal etmeyecek derecede dengeli bir şekilde yapılması. Hepsini saymaya gerek yok ama… Bizim habercilik mesleğinde dikkat ettiğimiz hususların, vatandaşların tamamı tarafından dikkate alınmasını beklemek fazla iyimserlik olur.

HIZLA DEZENFORMASYON YAYIYOR: Vatandaş gazeteciliği, bir taraftan hızlı haber almayı, haber ortamını, medya ortamını, demokratikleşmeyi beraberinde getirirken diğer taraftan da yanlış haberin, dezenformatif haberin veya başkalarının haklarını ihlal edecek doğruluğu sorgulanabilir haberlerin de çok hızlı yayılmasını da beraberinde getiriyor. Yani her fırsat beraberinde tehditleri de barındırıyor.

DÜZENLEME İHTİYACI: Yeni teknolojilerin getirdiği bu fırsatları hayatımıza katarken veya bu alana dahil olurken bazı düzenlemelere de ihtiyaç duyuluyor çok doğal olarak. Yani bir vatandaş gazeteciliği yaparken başkalarının hakkını hukukunu da ihlal etmeyecek bir şekilde içerik üretmeye gayret etmemiz gerekiyor. Web 2.0 ile "Hepimiz üretici olduk" dedik ya, hepimiz medya içeriği üretiyoruz aslında, paylaştığımız her şey bir haber, bir televizyon haberi, bir gazete haberi, bir radyo haberi gibi okunabilir. Okunması da gerekiyor.

KAMUSAL İŞ: Biz sadece kendi sosyal medya hesabımıza bir şey paylaşıyormuşuz gibi özgürce davranamayız sosyal medyada. Sosyal medya platformlarında bir kamusal iş yapıyor bilinciyle hareket etmek zorundayız. Sosyal medya hesabı olan herkes, kamusal bir iş yapıyormuşçasına dikkatli olmak durumunda.

SEO HABERCİLİĞİ: Doğal ortamda, yani herhangi bir insan ya da makine müdahalesi olmadan, insan anahtar kelimelerle bazı haberlere erişebilir mi tabii ki erişebilir.  Anahtar kelimelerle sorgulama yaparak arama motorları üzerinden siz bazı haberlere, içeriklere ulaşabilirsiniz. Bu gayet doğal bir şey.

ARKA PLANDA ÇALIŞAN OPTİMİZASYON VAR:  Ama siz herhangi bir web sitesinde veya haber platformunda haber okurken dikkatinizi çeken veya tıkladığınız haber başlıklarını arka planda çalışan bir optimizasyonla ilgili alanlarınızı derleyip toplayıp  sizin kişiliğinizi tanıyıp size uygun içerikler sunacak başka bir yere sizi yönlendiriyorsa artık sizin adınıza birileri başka bir şey yapıyormuş gibi bir algıya kapılıyorsunuz doğal olarak. Yani sizin dışınızda, iradeniz dışında, iradenizin yönlendirildiği bir ortamla karşı karşıya kalıyoruz. Aslında bu andan itibaren bir yönlendirme süreci başlıyor ki medyadaki ilk şey, haberciliğin ilk ahlaki şeylerinden bir tanesi yönlendirmek değil doğru ve nesnel bir şekilde haberi vermek. Ama SEO haberciliğinin kendisi zaten başlangıçta bir yönlendirmeye kurulmuş bir şey. Yani sizi bir anahtar kelimeyle, oltaladığı bir kelimeyle yakalayıp, bir yere yönlendirmek… Bunun bir meslek olduğunu, bir iş olduğunu artık SEO haberciliğinin en çok aranan özellik olduğunu da bilmemiz lazım. Sizi diğer platformlarda haber platformlarında öne çıkaracak, sayfanızı yukarıda gösterecek, arandığında ilk sizin çıkmanızı sağlayacak gibi bazı size dijital platformlarda öncelik sağlayacak imkanlar sunuyor. Dolayısıyla aranan bir özellik haline geliyor SEO haberciliği.

MASUM DEĞİL: Çok da masum bir durum değil diye düşünüyorum ben bunu. Çünkü beraberinde tık tuzağı dediğimiz, hatta çok da ilginizi çekmeyen, sade bir anahtar kelimeden yola çıkarak bir başka yere yönlendiren, sizi sayfada tutmaya yönelik bazı atraksiyonların olduğu sizi sayfada daha uzun süre tutacak başka sayfaya yönlendirecek bir reklamı görmenizi sağlayacak, farklı arka planda çalışan yazılımların olduğu ve sizi uzun süre bir yerde gezdirmeye, dolaştırmaya bir yere tıklatmaya yönelik bir algoritmanın geri planda çalıştığını da söylememiz lazım. Yani arka planda çalışan algoritma, makine aslında bizim aklımızı bir şekilde yönlendirmeye zihnimizi bir şekilde kanalize etmeye çalışan bir şeye dönüşüyor.

Yusuf Adıgüzel, “Gazeteciye ihtiyaç duyulmadan, algoritmalarla üretilen haberlere güvenilir mi? Yapay zeka, gazetecinin işini elinden alır mı?" şeklindeki soru üzerine şunları anlattı:

ARKADA İNSAN ZİHNİ VAR: Yapay zeka, adı üzerinde yapılmış, inşa edilmiş bir zeka. Onun arkasında bir insan zihni var. Dolayısıyla o zekayı kuran-kurgulayan kişinin, kurguladığı- verdiği komutlar dahilinde bir şey yapabilir. Aslında yeni bir şey icat etmiyor, verilmiş komutlar dahilinde bir şey üretiyor. Yani verili olmayan hiçbir şey üretmiyor.

YAPAY ZEKADA "DUYGU" SORUNU: Yapay zeka, gazetecilik mesleğine bazı kolaylıkları getiriyor, anahtar kelimeleri verdiğinizde, o bizim 5N 1K dediğimiz, çatıyı uygun şekilde kurup size haber yazabilir veya mevcut haberi verirsiniz, ajanstan gelen bir haberi, "Bunu farklı kelimelerle yeniden yaz" dersiniz, yeniden yazabilir. Böyle bir kolaylık sağlayabilir size. Didaktik bir haberi eklektik bir şekilde ortaya koyabilir bir yapay zeka. Ama "Bir insan hikayesi örgüsü kur" dediğinizde bunu yapay zekaya yaptırmak çok kolay değil. Çünkü insan hikayesi dediğiniz şeyin içine duygular girecek. Duygusal bir bağlam her zaman haberde tercih edilmeyebilir ancak siz de bilirsiniz ki haberin okunurluğu, yaygınlaşması, tutulması, akılda kalması, çok paylaşılması için de bir duyguya, bizi yakalayacak bir şeye ihtiyaç var.  Yapay zekada bu duyguyu yakalamak her zaman mümkün olmayabilir.

YAPAY ZEKADAN İNSAN HİKAYESİ BEKLENMEZ: En ciddi haber kanallarımızda bile son derece normal bir nesnel haberi verirken arka planda bir insan hikayesiyle birlikte bu haberin sunulduğunu görürüz. Bu hikayeyi de yapay zekadan beklemeniz çok zor. Yani bir şehit haberi verirken; şehidin ailesi, çocuğu var mıydı, çocuğu okula gidiyor muydu, arkadaşlarıyla ilişkisi nasıldı, en son bıraktığı-gönderdiği mektupta ne yazıyordu, en son sosyal medya paylaşımında ne vardı? Bunların hepsini yapay zekadan bekleyemezsiniz. Normal bir kurgu haberi size yazar ama siz insan hikayesi yazıyorsanız haberi detaylandırmak istiyorsanız veya haberi başka bir bağlamla ilişkilendirmek istiyorsanız daha çok yeni ve sürekli tazelenen bir insan zekasına ihtiyacınız var. Yapay zekadan daha öte…

GAZETECİYE HIZ KATAR: Ancak meslekte yapay zeka bize verilerin kullanımı, değerlendirilmesi daha kolay görsel haline getirilmesi, tabloların oluşturulması gibi noktalarda hız kazandırabilir. Yani bizim çok fazla zaman ve emek isteyen işlerimizde yapay zeka işimizi kolaylaştırır ancak işin içine ahlaki boyut, duygusal boyut, insani boyut vs girdiğinde, bizim yapay zekadan daha ziyade insani bir zekaya ihtiyacımız var.

VERİ SETİ: (Veri setinde yanlış bilgi olması, yapay zekayı dezenformasyon üreticisine dönüştürebilir mi?) Yapay zeka veri setlerini kullanarak bize yeni bir şey sunuyor. Yeni değil aslında mevcut milyarlarca data içerisinden sizin sorduğunuz sorunun karşılığındaki anahtar kelimeleri sorgulayarak önünüze bir şey sunuyor. Aslında ürettiği yeni bir şey değil, mevcut, dijital ortamda bulunan verileri çekerek size bir şey sunuyor. Onları seçerek onları kararak belki yeni bir şey sunuyormuş gibi görünebilir ama veri setlerinin dışında dijital ortamdaki o milyarlarca verinin dışında başka bir şey üretip ortaya koymuyor. Onların yeni karmasıyla bir şey söylüyor olabilir dolayısıyla bu beraberinde bir riski de ortaya çıkarıyor.

YANLIŞ VERİYİ ÇEKEREK… Eğer dijital ortamdaki yanlış bir  veriyse, yapay zeka da o yanlış veriyi çekerek sizin haber kurgunuzu yapabilir. Dolayısıyla yapay zekanın ürettiği her habere aslında insan zekasıyla tekrar bir check etmenin önemli olduğunu düşünüyorum ben. Çünkü haber başlı başına sorumluluk gerektiren bir şey, bireysel bir şey değil, kamusal bir iş ve verdiğiniz her haber birilerinin hayatına dokunuyor. Belki bir kurumun kaderini belirliyor, belki bir ülkenin itibarını zedeleyecek başka bir şeye dönüşüyor. Ama artık bu kadar önemli bir sonucu olacak bir haberi, yapay zekaya teslim ederek aslında büyük bir risk alıyorsunuz demektir.

YAPAY ZEKA ÜRÜNÜ HABERE DE KONTROL GEREK: Yapay zekaya haber yazdırılıyor, şu anda çok yaygın bir şekilde kullanılıyor bu, Türkiye'de de uluslararası ajanslarda da yapay zeka artık sık kullanılan bir uygulama ama bu verilerin de check edilmeye ihtiyacı var. Bu verilerin nereden çekildiği konusunda da check edilmeden bu haberin servis edilmesi büyük bir riski de beraberinde getirebilir.

FİLİSTİN'İ SORUN NE CEVAP VERİR? Şu anda devam eden Hamas'la İsrail arasındaki bu çatışmayı veya İsrail'in Hamas'a uyguladığı, Filistin’e uyguladığı bu neredeyse soykırıma varan savaşla ilgili yapay zekaya bir şey sorun. Bunun karşısında nasıl bir cevap verecek acaba? Siz Türkiye kamuoyuna yapay zekaya hazırlattığınız böyle bir haberi servis yapabilir misiniz? Çünkü çekeceği haberleri Associated Press'ten işte uluslararası haber ajanslarından çekerek size hazırlayacaktır ve o haber ajanslarının da özellikle bir tarafı tutarak dezenformasyona açık kapı bırakan çok fazla veri paylaştığının farkındayız ve bilincindeyiz. Dolayısıyla yapay zekaya haber hazırlatırken yaptığınız haberin bir insanın, bir ulusun, bir devletin, bir toplumun neredeyse kaderini etkileyecek kadar kötü sonuçları olabileceğinin de farkında olmamız gerekiyor.

YALAN DOĞRUDAN HIZLI: Dijitalleşmenin gelişmesiyle beraber verilere ulaşmak çok kolay hale geldi. Artık arama motorları üzerinden dünyadaki milyarlarca web sitesini tarayarak önünüze birkaç saniyede istediğiniz sorunun cevabını getirebilir. Ancak gördüğümüz karşımıza çıkan bütün haberlerin de bilgilerin de bir check edilmeye ihtiyacı var. Çünkü yalan haber doğrudan çok daha hızlı bir şekilde yayılıyor. Dezenformatif ve provokatif şeylerin çok hızlı yayılmak gibi bir özelliği var. Doğrular o kadar hızlı yayılamıyor.

GAZETECİNİN SORUMLULUĞU: Dolayısıyla biz gazetecilik mesleğini icra eden kişiler olarak yaptığımız işin bireysel herhangi bir sosyal medya platformunda kendi kişisel yorumumuzu paylaşmaktan çok öte olduğunun farkında olmamız gerekiyor. Yani dijital medya platformları üzerinden tarafımıza gelen haberlerin mutlaka bir check edilmesi, teyit edilmesi ve sonrasında servis edilmesine ihtiyacımız var. Yani biz herhangi biri gibi, medya mensupları olarak, "Duygularını paylaştı" demek lüksüne sahip değiliz. Bizim paylaştığımız her şeyin bir ihbar özelliği olduğunu bileceğiz ve farkında olacağız. Biz yanlış haber veren, ihbarda bulunan kişiler olmak da istemeyiz çünkü mesleğimizin kodları zaten buna müsait değil. Dolayısıyla biz gazeteciler olarak çok daha dikkatli olmak zorundayız.

YALANIN TESPİTİNDE İŞE YARAR: (Yapay zeka, dezenformasyonun tespit edilmesine yardımcı olabilir mi?) Yapay zekadan yalan haberlerin teyidi noktasında da destek alabiliriz. Çünkü bu haberi nereden bulduğuna dair yapay zekaya sorabiliriz. Haberin geçtiği yerleri bize söyleyebilir. Kaynağını, önümüze getirebilir, o kaynağın o haberi nereden alarak, atıf yaparak karşımıza çıkardığını, arama motorları üzerinden bulabiliyoruz. Bu işimizi kolaylaştıracak bir şey aslında.
YAPAY ZEKAYI DOĞRU KULLANIRSAK… Yapay zeka bir araçtır. Bunu doğru amaçlarla kullanırsak bize hizmet edebilir ancak kendi şahsi veya ticari amaçlarımız için kullanmak istersek de başkalarının aleyhine olacak fakat doğru olmayan bir şekilde de kullanılabilir. Yani yapay zeka bir taraftan dezenformatif haberleri yapabilirken diğer taraftan dezenformatif haberlerin tespitinde de işimize yarayacak bir yapıya sahip aynı zamanda. Bu bir araçtır. Doğru kullanılırsa doğru sonuçlar elde edersiniz.

Doğrulamayla ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın Dezenformasyonla Mücadele Merkezi olduğunu ifade eden Yusuf Adıgüzel, haberlerin doğruluğunu teyit eden, yerel ve uluslararası çok sayıda platform ve doğrulama programları olduğunu söyledi. Yusuf Adıgüzel şöyle konuştu:

YAPAY ZEKAYLA TEYİT İMKANI: Bunlar haberde geçen iddianın, fotoğrafın veya bir ifadenin daha önce nerede kullanıldığını önümüze dökebiliyor. Mesela bir fotoğraf kullanılmış, bu fotoğrafın Türkiye'deki bir olayla ilgili olduğuna ilişkin bir sosyal medya paylaşımı oldu ve milyonlarca kez paylaşıldı. Bir kurumu itham altında bırakan, o kurumun çalışanlarının hepsini töhmet altında bırakıldığı bir şeye dönüştü. Türkiye gündeminde taft bir konu haline geldi, çok hızlı yayıldığı için. Çok zor değil, o fotoğrafı alın arama motoruna sorun “Bu fotoğraf nereden geldi?” diye… Size hiç Türkiye'yle alakası olmayan, dünyanın herhangi başka bir ülkesinde belki yıllarca önce meydana gelen bir olayın fotoğrafı olduğunu söyleyebilir. Bunu biz bu şekilde teyit edebiliriz. Yapay zeka buna imkan veriyor.

BİREYSEL SORUMLULUK: Bunları, özellikle şüphe duyduğumuz, doğruluğu noktasında endişe ettiğimiz bütün haberleri emin olmadan, teyit etmeden paylaşmamamız gerekiyor. Bizim de sadece gazeteci olarak değil bireysel olarak da bu tür bir sorumluluğumuzun olduğunun bilincinde olmamız gerekiyor.

GAZETECİ-TEYİTÇİ: Gazetecilik mesleğinde, gazeteci bir ihbar alır, bu ihbarın doğruluğundan emin olmadan bunu haberleştirmez. Onun doğruluğunu teyit eder, kaynağını açıklamak zorunda değildir, kaynağı kendisinde gizli kalabilir, paylaşmayabilir ama onun doğrulundan emin olduktan sonra ancak paylaşabilir. Bunu nasıl yapar bir gazeteci? Bir partiyle ilgili, bir şirketle ilgili, bir kişiyle, bir kurumla ilgili bir iddiaya ulaştı bunu bir şekilde teyit ettirmesi gerekiyor. Kime teyit ettirebilirsiniz? Doğrudan olayın muhatabına teyit ettirebilirsiniz. Orada kendisi hakkında ithamda bulunulan kişiyle belki görüşerek bunu yapabilirsiniz. Olayın taraflarıyla, olayın şahitleriyle görüşerek, o ortamda bulunan kişilerle görüşerek haberi, olayı, fotoğrafları, videoyu teyit ettirip ondan sonra bunu haberleştirirsiniz. Açıklamak durumunda da değilsiniz, yani sizin böyle bir sorumluluğunuz var.

HIZ NASIL ETKİLER? Haber atlatmak diye bir şey vardır gazetecilikte; ilk kim yaparsa diğerlerinden öne çıkıyor. İlk haberi yapma, ilk haberi paylaşma, ilk görüntüyü geçme, ilk fotoğrafı çekme vs bu savaş -rekabet- bazen teyit etmekten bizi geri bırakabiliyor. Bazı şeyleri teyit etmeden hıza yetişelim diye paylaşmak gibi bir eksikliği de olabiliyor gazetecilerin. Haber doğruysa sorun yok ama haber yanlışsa büyük bir itham altında kalıyor ve belki de bu kişinin mesleğinin sonuna getirecek bir sıkıntı da ortaya çıkarıyor.

MEDYA SOSYAL MEDYADA YARIŞIYOR: Vatandaş için; eğer vatandaş gazeteciliği yapıp haberi ilk defa     kendisi paylaşmıyorsa şayet, haberi üreten kişi değilse, haberi çoğaltan kişiyse gazeteciden bir alt düzeyde hala sorumluluğu var demektir. Gazetecinin ürettiği haber de spekülatif bir haberse doğrulatmaya ihtiyacı var. Vatandaş da sorabilir "Bunu nereden aldın?" diye. Çünkü bizim anladığımız anlamda sadece geleneksel konvansiyonel bir gazetecilik ya da medya mesleği icra edilmiyor artık. Gazetelerin televizyonların hepsinin artık sosyal medya hesapları var. Sosyal medya hesabı olması demek aslında bu sosyal medya platformundaki yarışa medyanın da dahil olması anlamına geliyor.  Dolayısıyla kişilerle, milyonlarca takipçili hesabı olan kişilerle, bireylerle rekabet eden medya kuruluşları var artık. Dolayısıyla onlar da öne geçmek, bir adım öne çıkmak için bazen teyitsiz haberleri geçmek gibi bir gaflete – fazla sorumluluğu olmayan bir işe- girebiliyorlar maalesef.

KONVANSİYONEL MEDYA PAYLAŞINCA GÜVENİLİYOR: Bu da beraberinde bu haberin o sitede bir konvansiyonel medyanın web sitesinde veya sosyal medyasında paylaşılması demek, güvenilir bulunup milyonlarca kişi tarafından da yeniden paylaşılması anlamına geliyor. Herhangi bir vatandaşın bir haber üretmesi değil veya bir şeyi yeniden paylaşması değil,  gazetenin web sitesinde ve sosyal medya hesabında bir şeyin paylaşılması vatandaşın gözünde aslında teyit edilmiş haber anlamına geliyor. Vatandaş Türkiye’deki ünlü bir televizyonun, gazetenin sosyal medya hesabında bir şeyi gördüğü zaman bunu teyit edilmiş de buraya koyulmuş diye düşünür ve onu hiç sorgulamadan paylaşır. Dolayısıyla gazetecinin sorumluluğu, bir kademe daha yüksektir vatandaştan ve böyle de olmak zorundadır.

SPEKÜLATÖRLER VE TAKLİT HESAPLAR… Burada bireysel olarak neye dikkat edeceğiz; Türkiye'deki gazete, televizyon ve ajansların verdiği haberleri güvenilir bulurum ve burada da kendimi masum kabul ederim vatandaş olarak ancak şöyle bir şey de var ki spekülasyon yapmak isteyen kişiler bazen bu siteleri de taklit edebiliyorlar.  Geleneksel medyanın ismi olsa dahi uzantısına bakarak aslında gerçek bir web sitesi gerçek bir sosyal medya hesabı olup olmadığını kontrol etmek gibi  çok basit bir ön check yapmaya ihtiyacımız var vatandaş olarak.

SONUÇ: Gazetecilik dijitalleşmeyle beraber form değiştiriyor, şekil değiştiriyor, beraberinde fırsatları ve tehditleri barındırıyor. Biz teknolojiyi, yapay zekayı, SEO'yu kullanarak daha iyi bir gazetecilik yapma imkanı bulabilirken eğer bu araçları dikkatli kullanmazsak hak etmediğimiz istemediğimiz şekilde de mesleğimize, topluma, kurumlara, kişilere ve devletlere zarar verecek sonuçlara da neden olabiliriz. Dolayısıyla elimizde teknolojik bir araç var, bir fırsat var. Bu fırsatı olabildiğince doğru bir şekilde kullanmanın yolunu bulmamız gerekiyor. Gazetecilik mesleğini icra eden kişilerin de bir tehdit olarak görmesi değil bu yeni teknolojiyi, teknolojiye hakim olarak mesleklerinde kendilerini daha yukarı taşıyacak, ileriye taşıyacak bir araç olarak nasıl kullanabilecekleri yönünde araştırma yaparlarsa kendilerini bu konuda geliştirirlerse iyi bir fırsat önlerine çıkar diye düşünüyorum.