Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin'in dezenformasyona yol açtığına işaret ettiği sokak röportajları tartışılıyor.
Şahin, içeriklerin RTÜK'ün takibinde olduğunu belirterek, "Sadece verilmek istenen mesaj doğrultusundaki görüşlerin yer aldığı röportajlarda, sanki genelin sesiymiş veya toplumun büyük bir kesiminin görüşüymüş gibi yansıtılan vatandaş fikirleri, nesnellikten uzak, maksatlı yönlendirici tarafıyla dezenformasyona yol açmaktadır.” dedi.
Sokak röportajlarının dezenformasyon sorununu nasıl etkilediğini Anadolu Ajansı Teyit Hattı'na değerlendiren İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burcu Zeybek ise "Sokak röportajlarının kendi içeriği ile ilgili de etik birçok sorunu gözlemleyebiliyoruz. Denetimsiz, eşiksiz ve süzgeçsiz şekilde yayılan bazı röportajlar, doğruluğu kanıtlanmamış haberlerin yapılması, içerik üretiminin kişiselleştirilmesi ve haber başlıklarının içerik ile tutarsızlığı, provokasyon ve propagandaya neden olabiliyor." diye konuştu.
SOKAK RÖPORTAJLARIYLA DEZENFORMASYON ÖRNEKLERİ
Geçmişte sokak röportajlarının dezenformasyon sorununa etkisini gösteren bazı örnekler yaşandı.
- Sokak röportajındaki kişi, Suriyeli sığınmacı olarak sunuldu. Suriye'deki savaştan kaçtıktan sonra Türkiye'ye geldiğini ve burada rahatça yaşadığını söylüyordu. Gerçekte ise bir sosyal deney kapsamında Suriyeli taklidi yapan Türk vatandaşıydı.
- 2023'te gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde bir sokak röportajı videosu yayınlandı. Röportajda konuşan kişi, bir adayın yeğeni olduğunu, dayısının yanlış yaptığını ve oyunu ikinci turda dayısının desteklemediği adaya vereceğini söyledi. Verdiği bilgi doğru değildi.
- Bir sokak röportajında Suriyeli olarak sunulan birinin, "Asgari ücretli ölsün, 25 bin TL kazanıyorum ve vergi ödemiyorum. Suriyeliyim." dediği yer aldı. Aslında Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı bir Türk vatandaşıydı.
Örneklere genel açıdan bakıldığında öne çıkan birkaç yöntem şöyle sıralanabilir:
- Gerçek kişi, sahte bir hikayede oyuncu olarak kullanılabiliyor.
- Sosyal deney, manipülasyon, dezenformasyon vb amaçlarla hareket edilebiliyor.
- Röportaj soruları önceden hazırlanabiliyor. Önceden ayarlanan kişi, bu doğrultuda yorum yapabiliyor.
- Sokak röportajlarından istenen cümle ya da görüntü kesilerek kurgulanabiliyor.
- Röportajı yapan sunucu, tahrik içeren açık uçlu sorular sorabiliyor.
- İçerikler, hedefler doğrultusunda belirli bir zamanda ve mesajla paylaşıldı.
SOKAK RÖPORTAJLARI DEZENFORMASYON SORUNUNU
NASIL ETKİLER?
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burcu Zeybek, sokak röportajlarının dezenformasyon sorunuyla bağlantısı hakkında Anadolu Ajansı Teyit Hattı'na değerlendirmelerde bulundu.
- Sahte haber", "mesenformasyon", "dezenformasyon" "medya manipülasyonu" ve "propaganda" kavramlarını içeren bir dizi medya türüyle mücadele ettiğimiz bir dönemdeyiz. Bunların en başında da dezenformasyon geliyor.
- Dezenformasyon kasıtlı olarak kamuya zarar verme veya kâr amacı güden, bu amaçla tasarlanan, sunulan ve teşvik edilen her türlü yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgiyi içeren bir kavramdır. Dikkat ederseniz tanımda da bu üç kavram üzerinde duruluyor; aldatma, zarar verme potansiyeli, zarar verme niyeti…
- Dolayısıyla yayan tarafın bilgisi olmadan zarar verebilecek aldatıcı iletiler (mesenformasyon) ile başkalarına zarar vermeyi amaçlayan iletileri de (örneğin ırksal, etnik kimlikler veya dini konu alan ve bu kavramlara dayandırılan hakaretleri) kapsayabiliyor.
- Biz sokak röportajlarında da bu tür iletilere çokça şahit olduk, oluyoruz. Sokak röportajlarının daha çok internet yayıncılığı vasıtasıyla yayıldığını düşünürsek, burada dinleyici veya izleyicinin röportajdaki içerik ile interaktif bir şekilde etkileşime geçebilme imkanı bulunuyor.
- Sosyal medya platformlarında alıntılayarak, keserek içeriği manipüle edebiliyor. Bu da özellikle internet yayıncılığında etik sorunları gündeme getiriyor.
- Sokak röportajlarının kendi içeriği ile ilgili de etik birçok sorunu gözlemleyebiliyoruz. İçeriğin doğruluğu, nesnelliği, konuları ele alış biçimindeki denge, doğru temsil ve gündem saptırma gibi konularla sıklıkla karşılaşabiliyoruz.
- İçeriğin gerçekliği, kaynakların dürüstlüğü, geçerliliği ve uygunluğu konusu sorunlu oluyor. Bazen özel yaşamın deşifre edilmesi, içeriğin asıl kaynağının gösterilmemesi, üretilen içeriklerin olgunlaşmadan yayımlanması, manşetten verilen başlıkların belirsizleşmesi ve zorunlu reklama maruz bırakılmak, dilin özensiz kullanılması gibi etik sorunları sıklıkla tartışır hale gelebiliyoruz.
- Denetimsiz, eşiksiz ve süzgeçsiz şekilde yayılan bazı röportajlar, doğruluğu kanıtlanmamış haberlerin yapılması, içerik üretiminin kişiselleştirilmesi ve haber başlıklarının içerik ile tutarsızlığı, provokasyon ve propagandaya neden olabiliyor.
- Evet internet medyasının gelişmesi birçok yeni kavramı (dezenformasyon gibi) tartışmaya açtı ancak beraberinde propaganda kavramının da bildiğimiz yöndeki niteliği ve niceliği değişti. Konvansiyonel iletişim araçlarının propaganda amaçlı kullanımı on yıllar boyu tarafsızlık, bilgi verme, kamunun öğrenme hakkı gibi değerlendirmelerin arkasına saklanmıştı. Ancak teknolojinin evrimi ile internet yayıncılığı üzerinden daha fazla kişinin propaganda yapabiliyor olması da karşılaştığımız dezavantajlı durumlardan. Bu kitleleri manipüle ettiği gibi, ülkenin siyasi iklimini sertleştirip, kutuplaşmaya da zemin hazırlıyor.