İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 16'sı tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın 33. duruşması 6 Eylül tarihinde yapıldı.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada alınan kararlar, sosyal medyada bağlamından koparılan görsel ve bilgilerle dolaşıma sokuldu.
Bilginin Doğrusu Cebinizde:Yanıltıcı içerikler her yerde! Sosyal medyada önünüze düşen dezenformatif haberlerin doğruları her gün telefonunuza gelsin isterseniz, bağlantıya tıklayın:
Teyit Hattı’nın WhatsApp kanalına katılın.
ARKA PLAN VE İDDİALAR
Yenidoğan çetesi davası kapsamında gerçekleştirilen 33. duruşmanın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti M.H.B., D.A. ve T.T. isimli üç hemşirenin tahliyesine hükmetti.
Mahkemenin kararı televizyon kanalları, haber siteleri ve sosyal medya platformlarında kısa sürede dolaşıma girdi. ABD merkezli sosyal medya platformu X'te yapılan paylaşımlarda tahliye edilen kişileri gösterdiği öne sürülen fotoğraflar servis edildi.
Fotoğraflar benzer ifadelere yer verilerek onlarca X kullanıcısı tarafından tekrar paylaşıldı ve yüz binlerce görüntülenme sayısına ulaştı.
BULGULAR
Fotoğraflar kamuoyunca 'Yenidoğan çetesi' olarak bilinen davada tutukluluğu devam eden Fırat Sarı, Av. Aylin Arslantatar ve Mustafa Kemal Zengin'e ait.
Dr. Fırat Sarı, gençlik yıllarında örgüt üyeliği nedeniyle cezaevinde yattı. Meslek hayatı boyunca çeşitli hastanelerde doktor olarak görev yapan Sarı, savcılık iddianamesine göre beraberindekilerle "112 Acil Çağrı Merkezi’ndeki kişilerle işbirliği yaparak yeni doğan acil hastaları anlaşmalı özel hastanelere yönlendirdi, bu süreçte bazı bebeklerin ölümüyle sonuçlanan ihmaller yaşanmasına neden oldu ve ciddi maddi kazanç elde etti.".
Hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “örgüt kurma”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlamalar yöneltilen Sarı için 177 yıldan 582 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Savunmalarında, sistemin önceden var olduğunu, kimseye rüşvet verilmediğini ve sevklerin resmi yollarla yapıldığını savunan Sarı, hastane sahiplerinin de bu süreçten haberdar olduklarını ileri sürdü.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianameye göre bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.
İddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.