ABD’nin Rhode Island eyaletindeki Brown Üniversitesi kampüsünde, 13 Aralık Cumartesi günü silahlı bir saldırı yaşandı. Bir ekonomi çalışma oturumu sırasında düzenlenen saldırıda iki öğrenci yaşamını yitirirken, dokuz kişi yaralandı. Yetkililer, saldırganın aynı zamanda bir MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) profesörünün öldürülmesi olayıyla da bağlantılı olduğunu açıkladı.

ARKA PLAN VE İDDİALAR 

Saldırının ardından sosyal medya platformu X'te, saldırganın Lübnan'dan ABD'ye göç eden Filistinli üniversite öğrencisi Mustafa Kharbouch olduğuna dair iddialar yayıldı. Bir X kullanıcısı, Kharbouch'u cihat yanlısı bir öğrenci olarak nitelendirdi. Güvenlik kameralarına yansıyan saldırganın fiziksel özellikleri ve hareketlerinin Kharbouch ile benzerlik taşıdığına dair içerikler dolaşıma girdi. 

Brown Üniversitesi "Öğrenci Tanıtımı" bölümünden, Mustafa Kharbouch'un profilini resmi internet sitesinden kaldırdı. Bazı kaynaklar, üniversitenin bunu öğrenciyi korumak için yaptığını savunurken aksini iddia edenler de oldu. 

BULGULAR

17 Aralık 2025’te düzenlenen basın toplantısında Rhode Island Başsavcısı Peter Neronha, gazetecilerin Mustafa Kharbouch hakkındaki sorularına yanıt verdi.

Bu isme aşina olduklarını belirten Başsavcı; sosyal medyadaki spekülasyonların soruşturmanın gidişatını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekerek, resmi makamlarca doğrulanmamış bilgilere itibar edilmemesi çağrısında bulundu.

İnternetteki paylaşımlar üzerinden isim, motivasyon ve hedef tespiti yapmaya çalışmanın "gerçekten tehlikeli bir yol" olduğunu vurgulayan Neronha, bu tür çıkarımların masum kişileri hedef haline getirebileceği uyarısını yaptı. Başsavcı ayrıca, bahsi geçen ismin soruşturma için somut bir önem taşıması durumunda bu bilginin zaten şeffaflıkla kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.

Rhode Island yetkilileri, ertesi gün (18 Aralık) Brown Üniversitesi’nde iki öğrencinin ölümüyle sonuçlanan saldırının faili Claudio Manuel Neves Valente’nin (48) ölü bulunduğunu açıkladı.

Hakkında iki cinayet ve 23 ağır saldırı suçundan tutuklama emri çıkarılan Valente’nin izini süren güvenlik güçleri, zanlıyı New Hampshire’daki bir depoda buldu. Güvenlik güçlerinin baskını sırasında Portekiz asıllı Valente’nin, kendi silahıyla yaşamına son verdiği tespit edildi.

Başsavcı Peter F. Neronha konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Zanlının yargı önüne çıkmayacak olması üzücü olsa da, bu sonucun kurban aileleri için bir nebze de olsa teselli sağlamasını umuyoruz. Bu trajik dosyanın kapanmasıyla topluluğumuz iyileşmeye başlayabilir." dedi.

Neves Valente'nin kimliğinin tespit edilmesi sürecine ilişkin ayrıntılar ve soruşturma dosyasıyla alakalı detaylı bilgiyle ilgili bir dosya da paylaşıldı.AFP muhabiri, gerçek saldırganın kimliğinin ortaya çıkmasının ardından Mustafa Kharbouch'un kendisinin ve hukuk ekibinin açıklama metnini yayınladı. Hukuk ekibi, Kharbouch'un hedef gösterilmesinin arkasında, Filistinli olmasının yattığını savundu:

"Bu asılsız saldırıların temelinde Filistinlilere yönelik ırkçılık yatmaktadır. Kötü niyetli aktörler, sırf Filistinli olması nedeniyle saldırıyı Mustafa'nın üzerine yıkmaya çalışmıştır. Mustafa hakkındaki bu iddialar sadece onun karakterine yönelik saldırılar değil, aynı zamanda toplumumuzdaki Arap ve Müslüman üyeleri kötüleme ve bu ülkedeki Filistin karşıtı ırkçılığı körükleme girişimleridir. Bu tür kontrolsüz ırkçılığın trajik sonuçlarını daha önce de gördük."

Sabah uyandığında korkunç suçlamalarla karşılaştığını açıklayan Kharbouch yaşadığı tecrübeyi şu şekilde anlattı: 

“Geçtiğimiz birkaç gün hayal bile edilemeyecek bir kabustu. Salı sabahı uyandığımda internette bana yönelik asılsız, aşağılık, İslamofobik ve Filistin karşıtı suçlamalarla karşılaştım. Korkunç saldırının ardından topluluğumla birlikte yas tutmak yerine, durmaksızın ölüm tehditleri ve nefret söylemlerine maruz kaldım. Ancak bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilere karşı devam eden soykırım eylemlerinin yanında hiçbir şey. Yine de bu, her Arap, Müslüman, Filistinli ve ötekileştirilmiş kişinin çok iyi bildiği bir hikaye. Bunun kabul edilebilir veya normal olduğu bir dünyada yaşamamalıyız. Kimliğim ve tüm varlığımı borçlu olduğum Filistin halkını savunmam nedeniyle peşime düşen hiç kimse tarafından susturulmayı reddediyorum. Bu kabusun içinde bile arkadaşlarımdan, öğretim üyelerinden, personelden ve yabancılardan inanılmaz destek mesajları aldım; her türlü ırkçılığa karşı duran bir dünyaya dair inancımı onlar sayesinde koruyorum."