İş dünyası ve kamu, "3. Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi"nde buluştu

Inbusiness dergisi tarafından düzenlenen "3. Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi", Turkuvaz Medya'nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Turkuvaz Medya Merkezi'ndeki zirve, sürdürülebilir kalkınma, iklim kriziyle mücadele ve yeşil dönüşüm başlıklarında karar verici aktörleri bir araya getirdi.

Zirvenin açılışında konuşan Turkuvaz Medya Dergi Grubu Genel Müdürü ve Turkuvaz Medya İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş, Türkiye'nin büyük medya kuruluşlarından biri olarak webinar serisiyle başlayan yolculuklarının, 2023'te "Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi" adıyla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde fiziksel platforma dönüştüğünü söyledi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Gebeş, üç yıl önce bu zirveyi yalnızca bir etkinlik olarak değil sürdürülebilirlik alanında güncel meselelerin tartışıldığı, iş dünyasıyla kamuyu aynı zeminde buluşturan kalıcı platform olarak hayal ettiklerini dile getirdi.

Geçen üç yılda dünyada sürdürülebilirliğin tercih olmaktan çıkıp ekonominin, rekabetin, marka değerinin ve tüketici güveninin temel belirleyicisine dönüştüğünü vurgulayan Gebeş, "Bugün sıfır atık, sadece bir atık yönetim projesi değil doğayla yeniden barışma, kaynaklarımızı adaletle kullanma ve gelecek nesillerin hakkını teslim etme mücadelesidir. İsrafın karşısında duran, yerel üretimi destekleyen ve döngüsel ekonomiyi iş dünyasının merkezine koyan yeni anlayış, Türkiye Yüzyılı'nın önemli yapı taşlarından biri olacaktır." dedi.

"COP31, Türkiye için çok büyük bir fırsat"

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de çevresel duyarlılık konusunda herkese sorumluluk düştüğünü söyledi.

Şahin, İklim Kanunu'nun çıkmasıyla Türkiye'nin Çevre Bakanlığının adını "İklim Değişikliği Bakanlığı" olarak değiştirerek bu konuda adım atan hızlı ülkelerden olduğunu ifade etti.

Havayı kirleten unsurlardan birinin ulaşım olduğuna dikkati çeken Şahin, "(Gaziantep'te) Önce eski ve yüksek emisyonlu araçları sistemden çıkardık, CNG'li otobüslere geçtik, ardından elektrikli otobüsleri devreye aldık. Bugün filomuzdaki elektrikli araçların yüzde 80'i hibe kaynaklarla finanse edildi. Bunu başarabilmenin yolu çok net. İşi ehline vermek, güçlü proje ekipleri kurmak ve dış fonları doğru okuyarak şehrin lehine çevirmek." diye konuştu.

Şahin, bir sonraki adım olarak hidrojenli otobüsleri konuştuklarını, Avrupa'daki örnekleri inceleyip teknolojiyi yakından takip ederek bu alanda da adımlar attıklarını anlattı.

Güneş, atık ve enerji geri kazanımıyla döngüsel yapı kurduklarını dile getiren Şahin, şunları kaydetti:

"İçme suyu krizini hızla çözdük. Sanayi suyunu Fırat'tan ayrı bir hatla getirdik. Atık suyun yüzde 98'ini yeniden sisteme kazandırıyoruz. Yenilenebilir enerjide 41 megavat kurulu güce ulaştık. Sıfır atık vizyonunu sadece çevresel bir başlık değil ekonomik bir kaldıraç olarak ele alıyoruz. Atığı ayrıştırarak sanayiye kazandırıyor, çöpten enerji üretiyor hatta atık ısıyla çilek üretiyoruz. Ata tohumları aldık. Tohum bankası kurduk. Bunu kadın kooperatifleriyle tekrar üretiyoruz."

Yerel ürünleri Avrupa Birliği (AB) coğrafi işaretleriyle koruma altına aldıklarına işaret eden Şahin, gelecek yıl Antalya'da düzenlenecek "Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın 31'inci Oturumu"nu (COP31) Türkiye için çok büyük bir fırsat olarak gördüğünü vurguladı.

Şahin, "Özel sektör, sivil toplum ve kamu, güçlü bir koordinasyonla hareket ederse yeşil ekonomide bu ülkenin önünün ne kadar açık olduğunu hep birlikte göreceğiz. Artık büyük balık küçük balığı değil hızlı olan ayakta kalıyor. Bizim de bilgi ekonomisiyle, doğru planlamayla ve cesaretle çok hızlı yol almamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye, net sıfır hedefini hukuki zemine taşıdı"

Birleşmiş Milletler (BM) Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü de iklim krizi, jeopolitik gerilimler, ekonomik kırılganlıklar ve teknolojik sıçramaların aynı anda yaşandığı bu dönemde iş dünyasının rolünün daha belirleyici hale geldiğini söyledi.

Dördüncü, sürdürülebilir, kapsayıcı ve dayanıklı geleceğin ancak tek tek aktörlerin değil ilkeler etrafında birleşen, sorumluluk alan ve birlikte hareket eden iş dünyasının eseri olabileceğinin altını çizdi.

Dünyanın sadece ısınmakla kalmadığına işaret eden Dördüncü, "Eşitsizlikler derinleşiyor. İklim değişikliğinin getirdiği göçlerle oluşan sosyoekonomik gelişmeleri düşünün. Hesap verilebilirlik, şeffaflık, insan hakları, güçlü yönetişim ve çevresel sorumluluk temelinde daha kararlı, daha bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç var." şeklinde konuştu.

Dördüncü, Türkiye'de sürdürülebilirlik gündemi açısından kritik eşiklerden birinin İklim Kanunu'nun yürürlüğe girmesi olduğunu belirtti.

Bu kanunun ve hazırlanan Emisyon Ticaret Sistemi'nin, Türkiye'nin net sıfır hedefini hukuki zemine taşıdığını anlatan Dördüncü, "Sürdürülebilirliğin çevresel olduğu kadar rekabet konusu ve ticari bir konu olduğu bir döneme girdik. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji kullanımı ve düşük karbonlu üretim yöntemlerine yatırım, şirketlerin rekabet gücü için önemli bir konu olmaya devam edecek." dedi.

Türkiye'deki şirketlerin sürdürülebilir kalkınma amaçlarına yapacağı büyük desteklerden birinin de ekosistemlerini harekete geçirmek olacağına dikkati çeken Dördüncü, "Yani sadece kendi şirketleri değil tedarik zincirlerinde olan diğer şirketleri de bu hareketin içine almalılar. Dolayısıyla bu, çok önemli bir kaldıraç konusu olabiliyor." ifadelerini kullandı.

"Yeşil dönüşüm, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü belirleyecek"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, yeşil dönüşümün Türkiye için çevresel zorunluluktan öte, küresel ticaret, yatırım ve teknoloji üretimi açısından stratejik rekabet alanı olduğunu vurguladı.

Yeşil dönüşümün yalnızca çevreye duyarlı olma meselesi olmadığına dikkati çeken Hasar, şöyle devam etti:

"Küresel ticaretin, finansmanın ve yatırım kararlarının merkezinde yer alan çok boyutlu bir dönüşüm süreci var. Bugün dünyada yatırımlar, yeşil taksonomiye uyum, karbon ayak izi, kaynak verimliliği ve iklim riskleri üzerinden sorgulanıyor. Türkiye'nin 2053 Net Sıfır hedefi doğrultusunda yeşil dönüşümü yalnızca enerji dönüşümüyle sınırlamadan, sanayiden finansmana, kentleşmeden ulaştırmaya kadar tüm sektörleri kapsayan bütüncül bir kalkınma modeli olarak ele alması gerekiyor. Bu süreci, teknoloji üreten, istihdam yaratan ve küresel rekabet gücünü artıran bir fırsata dönüştürmek, önümüzdeki dönemin en kritik stratejik başlıklarından biri olacak."

Sürdürülebilirlik Liderleri Ödülleri sahiplerini buldu

Zirve, kamu politikaları, yerel yönetim uygulamaları, ticaretin dönüşümü, tüketici davranışları, finansal sorumluluk ve yapay zeka temelli çözümler gibi sürdürülebilirliğin farklı boyutlarının ele alındığı sunum ve panellerle devam etti.

"Üretimin ve Ticaretin Dönüşümü" başlıklı panelde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı temsilcileri, regülasyonlar ve yeşil uyum süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Yönetişim ve Finansal Sorumlulukla Etki Yaratmak" başlıklı panelde de finans, çevresel-sosyal yönetişim ve sürdürülebilir kalkınma ilişkisi ele alındı.

Etkinlik kapsamında ayrıca, sürdürülebilirlik alanında fark yaratan kişi ve kurumların ödüllendirildiği "3. Sürdürülebilirlik Liderleri Ödülleri" de sahiplerini buldu.

Kültürel değerlere sahip çıkma, milli kültürü yaşatma ve gelecek nesillere aktarma konusundaki çalışmaları, Atatürk Kültür Merkezi'nin açılışı için bestelenen "Sinan Operası", UNESCO Yunus Emre Yılı çerçevesindeki faaliyetleri ve Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası'nın kuruluşu gibi projelerinden dolayı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Politikaları Kurulu Üyesi Fecir Alptekin, ödüle layık görüldü.

Gaziantep'i Türkiye'nin "Yeşil Şehri" haline getirme yolundaki kararlı adımları, yenilenebilir enerji yatırımları, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamındaki vizyoner projeleri, Gaziantep'in köklü kültürel mirasını dünya sahnesine taşıyarak şehri küresel cazibe merkezi haline getirmesi ve kentsel kalkınmayı doğa dostu politikalarla harmanlayarak yerel yönetimlerde çizdiği "ilham verici" liderlik profili vesilesiyle Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de ödülün sahibi oldu.

ATV'de yayımlanan "Müge Anlı ile Tatlı Sert" programının sunucusu Müge Anlı da dezavantajlı kadınlar için "sivil denetim" ve "adalet arayışı" mekanizması kurup sosyal dokunun sürdürülebilirliğine verdiği destekten dolayı ödül aldı.