SOUTHCOM, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan, Doğu Pasifik'te uyuşturucu taşıdığı öne sürülen teknenin vurulduğu anın görüntüsünü paylaştı.
Komutanlığın paylaşımında, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatı doğrultusunda düzenlenen saldırıda teknedeki 4 kişinin öldürüldüğü, teknenin ABD'nin "terör örgütü" olarak tanımladığı bir grup için faaliyet gösterdiği iddia edildi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Teknenin Doğu Pasifik'teki uyuşturucu kaçakçılığı rotasında seyrettiği aktarılan paylaşımda, yasa dışı uyuşturucu taşındığının ise istihbarat birimlerince doğrulandığı ifade edildi.
Paylaşımda ayrıca, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı öne sürülen teknenin uluslararası sularda vurulduğu savunuldu.
ABD'de Temsilciler Meclisi ve Senato, Venezuela açıklarındaki gemiye "ikinci saldırı" hakkında brifing aldı
The Hill gazetesinin haberine göre, ABD Özel Operasyonlar Komutanlığının başındaki Amiral Mitch Bradley ve Genelkurmay Başkanı Dan Caine, Temsilciler Meclisi ve Senato'nun Silahlı Hizmetler ve İstihbarat Komitelerine, 2 Eylül'de Venezuela açıklarında uyuşturucu taşıdığı iddia edilen gemiye düzenlenen ikinci saldırı hakkında bilgi verdi.
Bradley, 2 Eylül'de uyuşturucu taşıdığı iddia edilen gemiye yönelik saldırılarda ilkinden yaralı kurtulan iki kişinin ikinci saldırıda öldürülmesine ilişkin emri ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in vermediğini doğruladı.
Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, gizli brifingin ardından gazetecilere verdiği demeçte, "Amiral Bradley, kendisine böyle bir emir verilmediğini, merhamet göstermemesi veya hepsini öldürmesi emri verilmediğini çok net bir şekilde ifade etti." dedi.
Söz konusu emrin ise ayrıntılı bir şekilde yazılı olarak verildiğini vurgulayan Cotton, ABD ordusunun 2 Eylül'de Venezuela açıklarında gerçekleştirdiği operasyonu savundu.
Cotton, "2 Eylül'de düzenlenen birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü saldırılar tamamen yasal ve gerekliydi. Askeri komutanlarımızdan beklediğimiz tam da buydu." ifadelerini kullandı.
Düzinelerce avukat dahil ve yüzlerce üniformalı ve sivil personelin saldırılara tanık olunduğunu aktaran Cotton, "Herkes izliyordu. Herkes bu saldırılara yol açan istihbarat ve yasal dayanakları görmüştü. Herkes saldırı sırasında oradaydı ve durum hala aynı." diye konuştu.
Cotton, ilk saldırıdan kurtulan iki kişinin "uyuşturucu yüklü ve ABD'ye giden tekneyi ters çevirmeye çalıştığını" öne sürerek, böylece "savaşmaya devam edebileceklerini" savundu.
ABD'nin Karayipler'deki saldırılarının "açık bir gerekçesi" yok
Senato Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Demokrat Chris Coons, brifing sırasında söz konusu saldırının süreci konusunda emin olduğunu ancak yine de Donald Trump yönetiminin Karayipler'deki saldırılarının "açık bir gerekçesi olmadığını" vurguladı.
Coons, "Bu, bu operasyona veya bu saldırıya özgü bir durum değil. Bu, tüm girişimle ilgili bir durum. Doğu Karayipler'de açık denizde yapılan uyuşturucu kaçakçılığının ABD'ye ölümcül saldırıları haklı kılacak düzeyde zarar verdiği konusunda henüz ikna olmadım." ifadesini kullandı.
İkinci saldırıda, kurtulan iki kişinin öldürüldüğünü aktaran Coons, üçüncü ve dördüncü saldırıların ise gemiyi batırdığını dile getirdi.
Coons, ilk saldırının dumanının görüşü engellediğini, saldırıların "birkaç dakika arayla" başlatıldığı ve birkaç dakika sürdüğü bilgisini paylaştı.
Demokratlar ikinci saldırının videosundan rahatsız
İkinci saldırının videosunu izleyen Demokrat üyeler, söz konusu videodan rahatsızlık duyduklarını ifade etti.
Demokrat Kongre üyesi Jim Himes ise Amiral'in, Hegseth'in "Hepsini öldürün" ya da "Merhamet etmeyin" şeklinde bir emir vermediğini doğruladığını söyledi.
Görüntüleri kamu hizmetinde çalıştığı süre boyunca gördüğü "en rahatsız edici şeylerden biri" olarak nitelendiren Himes, "Videoyu izledim ve çok, çok rahatsız edici. Gerçek şu ki, derin bir sıkıntı içinde olan ve görevlerini sürdürmek için ne imkanları ne de açıkça niyetleri olan iki kişiyi öldürdük." diye konuştu.
Himes, brifingden çıktıktan sonra, kanıtların ABD güçlerinin ülkenin güvenliğine hiçbir tehdit oluşturmayan ve hayatta kalan kişileri hedef aldığını açıkça gösterdiğini belirtti.
Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Raja Krishnamoorthi ise "Her zaman şunu hatırlamalıyız ki, ne ekersen onu biçersin." uyarısında bulundu.
"Son derece tartışmalı bir karar"
Temsilciler Meclisi üyesi Adam Smith, gizli brifing sırasında gösterilen videoda, kurtulan iki kişinin hala su üstünde olan alabora olmuş geminin bir kısmında oturduğunu söyledi.
"The New Republic" dergisine verdiği röportajda, söz konusu iki kişinin klasik bir gemi kazazedesi gibi göründüğünü aktaran Smith, kapalı oturumda, bu kişilerin savaşa geri dönebilecek durumda olduklarının değerlendirildiğini aktardı.
Smith, "Bu iki kişinin, açıkça kullanılamaz durumda olan gemide hala herhangi bir şekilde savaşta olmasının son derece tartışmalı bir karar olduğunu" savundu.
Kurtulan iki kişinin vurulması
Washington Post gazetesinin haberinde, ABD donanmasına bağlı askeri unsurların, uyuşturucu taşıdığı iddia edilen gemiye 2 Eylül'de saldırı düzenlediği ve ilkinden yaralı kurtulup gemiye tutunan iki kişinin ikinci saldırıda öldürüldüğü öne sürülmüştü.
Demokratlar ise ikinci saldırının bir "savaş suçu" teşkil edebileceği gerekçesiyle Bradley'i ve bu saldırıyı eleştirmişti.
ABD Başkanı Donald Trump da kendisinin böyle bir ikinci saldırıya onay vermeyeceğini söylemiş, Hegseth’i savunarak "Pete bunun yaşanmadığını söyledi. Ona güvenim tam." açıklaması yapmıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise Hegseth'in Amiral Bradley'e söz konusu operasyonu yürütmesi için yetki verdiğini belirterek "Bradley, yetkileri ve hukuk çerçevesi içinde hareket ederek teknenin imha edilmesini ve tehdidin ortadan kaldırılmasını sağladı." demişti.
Trump'ın kararnamesi
ABD Başkanı Donald Trump, imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti.
Bu bağlamda ABD, ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ile savaş gemilerinden oluşan deniz gücü göndermiş, ABD Savunma Bakanı Hegseth de ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.
ABD ordusunun son zamanlarda uyuşturucu kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla Karayipler bölgesinde ve Pasifik Okyanusu'nda bazı teknelere saldırı düzenlemesi ve içindeki insanları doğrudan hedef alması, uluslararası kamuoyunda "yargısız infaz" tartışmalarına yol açıyor.