Şarkılarını "sıfır atıkla" icra ediyorlar

Atık malzemelerden yaptıkları enstrümanlar ile şarkılar yapıp klipler çeken Fungistanbul müzik grubu son yayımladıkları şarkıları "Carnavalito"yu kaydederken bebek leğeninden ve oyuncaklardan yaptıkları, tarbasin adını verdikleri enstrümanı kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla 21 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlanan genelge kapsamında 1-7 Haziran "Türkiye Çevre Haftası" olarak belirlendi. Her yıl farklı bir temayla kutlanacak olan Türkiye Çevre Haftası'nın bu yılki teması "sıfır atık" olarak açıklandı.

Sıfır atık bilincinin oluşması için birçok kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü çalışmalar yürütürken Fungistanbul müzik grubu da atık malzemelerden ürettikleri enstrümanlarla bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Enstrümanlar da konser kıyafetleri de atık malzemelerden

2014 yılında kurulan ve 3 kişiden oluşan Fungistanbul müzik grubu, bir yıl sonrasında ilk albümleri "Phenology"yi yayımladı.

Grup, 2019'dan itibaren kaşık, bidon, lavabo gideri gibi atık malzemelerden enstrümanlar yaparak bu çalgılarla pek çok klip çekip şarkı kaydetti.

Atık malzemelerden ileri dönüştürdükleri enstrümanları kullanarak kaydettikleri şarkılardan oluşan "Trash Oriental" (Çerçöp havası) adlı albümlerini 2022’nin ocak ayında çıkaran grup, son olarak Arjantin yerlilerinin çok eski bir ezgisi olan "Carnavalito"yu bebek leğeni ve oyuncaklardan yaptıkları tarbasin, tencere saz ve bidon davul adını verdikleri enstrümanlarla kaydederek yayımladı.

Ruken Adıbelli'nin atık malzemelerden tasarladığı kıyafetlerle konserler veren grup, yaptıkları enstrümanlarla ilgili atölyeler de düzenliyor.

Amaçları farkındalık yaratmak

Fungistanbul grubunda "bidon saz" ve "tencere saz" adını verdikleri enstrümanları kullanan müzisyen Roni Aran, projenin çıkış noktasını ve amacını AA muhabirine anlatırken "Doğayla ilgili sorunlar ve bunların çözümleriyle ilgili biz de bir şeylere dokunmak istedik. Bunun için okullarda workshoplar yapıyoruz, konserler veriyoruz, yeni çalgılar yapıyoruz, küçük belgeseller yapıyoruz. Plastik gibi fosil yakıtlardan elde edilen ürünlerin aslında hiç kullanmaması gerektiğini vurgulamak istiyoruz, bunu bir nevi göze sokarak ifade etmek istedik." dedi.

Fungistanbul adını, Latincede "mantar alemi" anlamına gelen "Fungi" kelimesiyle yaşadıkları kent İstanbul’u birleştirerek türettiklerini söyleyen Aran, şöyle devam etti:

"Bizim başlangıçtan itibaren doğa temasını vurgulamak amacıyla yaptığımız besteler atık enstrümanlarla daha da anlam kazandı, daha da çok kişiye ulaştı. Ne güzel ki çocuğundan yetişkinine her kesime doğa ile dost bir yaşamın mümkün olduğu hakkında hem bir umut vermiş olduk hem de 'doğayla ilgili sorunlara çözüm üretmek için neler yapabiliriz', bununla ilgili bir farkındalık yaratmış olduk."

"Sahnede konser verecek kadar çok enstrüman yapmış olduk"

Grupta "bidon davul" ve "boru bongo" isimli enstrümanları çalan müzisyen Herman Artuç, bu enstrümanları üretirken hangi malzemeleri kullandıklarını şöyle anlattı:

"Plastik, teneke, metal, cam gibi birçok malzemeyi enstrümanlarımızda kullanıyoruz. Örneğin benim çaldığım 'Boru bongo', vurmalı bir çalgı. Çeşitli su borularından yaptığımız bir çalgı bu. Plastik yakıt bidonundan yaptığımız, üzerine benim eski, kullanmadığım gözlük kabımı da ilave edip efektif ses aldığım, bir resepsiyon zilini takıp zil olarak yaptığımız bir çalgı da var. Hepsi ya etrafta bulduğumuz atıklar ya da kendi evimizde, stüdyomuzda köşede kalmış, kullanmadığımız objeler. Sahnede konser verecek kadar çok enstrüman yapmış olduk."

Fungistanbul'un kurulduğu günden beri, şarkılarını, grup üyelerinden Roni Aran’ın stüdyosunda kaydettiklerini söyleyen Artuç, projelerinin mottosunun "Doğadaki her şey gibi insan da değişir ve dönüşür. Sen istersen çöp diye bir şey yoktur." olduğunu dile getirdi.

"Oyun oynamaya devam ediyoruz"

Grupta "bidon bas", "tencere bas" ve son olarak ürettikleri "tarbasin"i çalan müzisyen Serhat Ayebe, tarbasinin yapımında hangi atık malzemeleri kullandıklarını anlattı.

Ayebe, "Tar ve basin kelimelerini birleştirdik. Basin leğen anlamına geliyor hem de bas, kalın anlamı var. Biz bu enstrümanı yapmaya ilk niyetlendiğimizde leğen arıyorduk ve Roni’nin bebeği var 1.5 yaşında. Onun oğlunun leğenini gördük. Tam uygun bir akustik hazne yaratıyordu bizim için. Çoğunlukla kullanılan bütün malzemeler, tel ve burgu dışında, çocukların oyuncak parçalarından oluştu. Telleri, yükselti alanı olarak kullandık, burguların çekimi için de Serdal Dağ isimli lutiye arkadaşımıza gittik ki sürekli bu konuda yardım alıyoruz kendisinden. Böyle bir enstrüman tasarlamış olduk." ifadelerini kullandı.

Atık malzemelerden enstrüman üretmeye ve bu enstrümanlarla şarkılar yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Ayebe, "Materyalleri görünce, o akustik alanını düşündükçe aklımızda sesler zaten bir şekilde dinledikçe de oluşuyor. Deniyoruz. Kendimize oyuncaklar da üretiyoruz. Yine atık oyuncaklardan yapmış olduk bu enstrümanı. Oyun oynamaya devam ediyoruz aslında olay bu." diyerek sözlerini tamamladı.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR